Hava Harp Okulu'ndaki Darbe Faaliyetlerine İlişkin Dava - Son Dakika
Güncel

Hava Harp Okulu'ndaki Darbe Faaliyetlerine İlişkin Dava

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Hava Harp Okulu'nda görevli subayların da aralarında bulunduğu 28'i tutuklu 43 sanığın yargılandığı davada, 3 sanığın tahliyesine karar verildiİstanbul 37.

05.04.2019 20:58
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin Hava Harp Okulu'nda görevli subayların da aralarında bulunduğu 28'i tutuklu 43 sanığın yargılandığı davada, 3 sanığın tahliyesine karar verildi

İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada yapılan duruşmada, tanıkların dinlenilmesine devam edildi.

Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yöntemiyle duruşma salonuna bağlanan tanık Erdinç Dağcı, olay tarihinde Hava Harp Okulu'nda silahhane sorumlusu olduğunu, 15 Temmuz'da tüm bölüklere 4 sandık G3 silah ve mühimmat getirildiğini, akşama doğru ise birkaç kompozit başlık ve çelik yelek istendiğini söyledi.

Tanık Dağcı, Albay Yusuf Özdemir'in akşam saat 18.00-19.00 gibi kendilerini bölüğün önünde topladığını, terör saldırısı olduğuna dair konuşma yaptığını ancak kendisinin içeri girip çıktığı için konuşmayı bizzat duymadığını, Yüzbaşı Hüseyin Özdemir'in kendisinin de aralarında olduğu yaklaşık 30 kişiyi bir araca bindirerek, okul bölgesine götürdüğünü ve kendilerini okul kapısında konuşlandırdığını, sabah saatlerinde ise silahlarının toplatıldığını belirtti.

Duruşmaya SEGBİS sistemiyle bağlanan tanık Mustafa Sarılar da, olay tarihinde Hava Harp Okulu'nda sözleşmeli er olduğunu, eski Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Fethi Alpay'ın habercisi olduğunu, 14 Temmuz'da öğleden sonra hareketliliğin başladığını, eski 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Mehmet Nail Yiğit'in yanında bir albay ile geldiğini, habersiz geldiklerini, randevusuz olduğu için bu kişilerin bekletildiğini, sonrasında komutanıyla bu kişilerin toplantı yaptıklarını söyledi.

"Sönmezateş, 14 Temmuz'da Hava Harp Okulu'ndaki toplantıya katıldı"

Daha sonrasında eski Albay Hüseyin Ergezen ve eski Albay Barbaros Akca'nın da toplantıya katıldığını, toplantının 15-20 dakika sürdüğünü ifade eden tanık Sarılar, "Sonra akşam toplantı olacağına dair bilgi vermeden mesaiye kalacağımız söylendi. Saat 18.30'da eski Tümgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş geldi. Sönmezateş'in havalimanından getirilmesini söylediler. Ben Sönmezateş'i ağırladım. O bekledikten sonra komutan geldi. Dışarıdan 15 kişi de geldi, albay rütbesinde. Saat 23.15'te 'Siz gidin toplantı uzun sürebilir' dediler. Sabah arkadaşlarla görüştüğümüzde toplantının sabah 03.00'e kadar sürdüğü söylendi. 15 Temmuz'da düğün vardı, sekreterlikte ben kaldım. Anormal bir şey yoktu. Birkaç gün öncesinde 'Suyumuz var mı, yeterli çayımız, kahvemiz var mı?' diye sordular. Anlamadık. Daha önce böyle şeyler sormazlardı. O gün yemek söylemiştik, Hüseyin Ergezen geldi, komutanı sordu. Pilot kıyafetiyle gelmişti. Düğünde olduğunu söyleyince 2 dakika kalıp gitti." ifadelerini kullandı.

Diğer haberci Tayfun Bulut ile televizyondan haberleri gördüklerini, Yüzbaşı Bahattin Gül'ün kendilerine "Komutan havalimanına gelecek, arabayı hazırlayın" dediğini anlatan tanık Sarılar, "O gün komutan (Fethi Alpay) takım elbiseyle geldi. Sonra kamuflaj giydi. Hiç kamuflajlı görmemiştim. Mermi basıyordu. Silahını beline taktı. 'Yardım edeyim' dedim 'Gerek yok' dedi. Dekanlık binasına gittiler. Birçok Hava Harp Okulu personeli oraya gelmeye başladı. Ben karargahda beklemeye devam ediyordum. Bir süre sonra helikopter geldi, içinden takım elbiseliler indi. Benden oraya su götürmemi istediler. Arkalarından su götürdüm ve aşağıya indim." şeklinde konuştu.

Sarılar, toplantının ilk saatlerinde dışarıda dolanan şapkalı bir komutanın kendisinin elindeki telefonu gördüğünü ve söylendiğini dile getiren Sarılar, içeriden istenen suyu götürdüğünü anlattı. İçeride telefona kızan şapkalı komutanın da olduğunu, bu kişinin kendisini görünce kızdığını, "Bunu içeri almayın, hemen çıksın elinde telefon var bunun." dediğini aktaran Sarılar, odaya girdiğinde bu kişilerin önlerinde bilgisayar olduğunu, bir şeyler yazıp çizdiklerini gördüğünü, bu zamana kadar da telefonların alındığını hiç görmediğini beyan etti.

"Sökülen kameraları savcı Aydıner buldu"

Karargahta beklerken Albay Yusuf Özdemir'in telsizden "VIP'te toplanın, bana da MP5 getirin. Ulaştırmadan araç getirin" şeklinde anons geçtiğini dile getiren Sarılar, Fethi Alpay'ın 4 ay boyunca yanında kaldığını, daha önce de toplantılar yaptığını ancak bu kadar kişinin ilk kez o akşam geldiğini belirtti.

Eski Astsubay Burhan Torlak'ı okuldaki kameraları sökerken gördüğünü, "Bana yardım eder misiniz?" diye kendisine sorduğunu dile getiren Sarılar, kameraları ve kayıt cihazını poşete koyduğunu anlattı. Sarılar, Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Aydıner ile olaydan sonra bu kameraları arayarak bulduklarını bildirdi.

Olay tarihinde Hava Harp Okulu Ulaştırma Bölük Komutanlığı'nda görev yapan tanık Fatih Bolat, SEGBİS ile duruşma salonuna bağlandı.

Tanık Bolat, 15 Temmuz 2016'da 22.30 civarında uykudan uyandırıldığını, nöbetçi Astsubay Ünsal Eken tarafından Hava Harp Okulu Destek Bölük Komutanlığı'na gönderildiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Oradan araç istenmiş. Araçla gitmemim istendiği yere gittim. Araçtan indiğimde karışık bir durum vardı. Emrah isimli astsubay, aracın arkasına geçmemi, kurşun isabet edebileceğini söyledi. Sessiz şekilde, 'Burada yanlış şeyler oluyor, sakın yanlış şeyler yapmayın. Suç işlettiriliyor, suç işlemeyin.' dedi. Sonra havalimanından transit bir araç içinden askerler geldi. Durumları iyi değildi. Birinin kafasına taş isabet etmişti, biri şoka girmiş ve titriyordu. Bu askerleri, Murat Açıkgöz arkadaşımla oradan götürmemiz istendi. Başçavuş Aslan Özkan yanımıza geldi, 'Bu askerleri nereye götürüyorsunuz, bana lazımlar.' dedi. Aracıma muhafız bölüğünden 5-6 asker aldım, bölüğe bırakıp geldim. Geri döndüğümde Binbaşı İsa Öztürk beni gördü ve 'Araç istemiştim, seni mi gönderdiler?' diye sordu. Bunu doğrulayınca, 2 araç daha istediğini söyledi. Ulaştırma bölüğüne giderek üsteğmenime, İsa binbaşının araç istediğini ilettim. Üsteğmenim Muhammet Ali Kaya, beni de herhangi bir başka aracı da göndermeyeceğini söyledi. Garajda bekledik. İlerleyen saatlerde, Kaya üsteğmenle birlikte kulelerdeki nöbet değişimi yapamayan askerleri ziyaret ettik. Bizden kimse silah almadı, kullanmadı."

Tanıkların dinlenilmesi tamamlandıktan sonra bir kısım tutuklu sanıklara söz verildi. Söz alan tutuklu sanıklar, tahliyelerini istedi.

Sanıkların avukatları da, müvekkillerinin tahliyelerini talep etti. Cumhuriyet savcısı da, tüm tutuklu sanıkların bu hallerinin devamı talebinde bulundu.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Özgür Tüfekçi, Tuncay Demirci ve İlhan Aldemir'in adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliyesine karar verdi. Diğer tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına hükmeden heyet, dosyanın geldiği aşama itibariyle sanıkların tüm taleplerini reddederek, Hava Harp Okulu'ndaki kamera kayıtlarına ilişkin bilirkişi raporunun beklenmesini kararlaştırdı.

Duruşma, 20 Mayıs'da Silivri'de görülmek üzere ertelendi.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Hava Harp Okulu'ndaki Darbe Faaliyetlerine İlişkin Dava - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement