İhsanoğlu, Kampanya Sloganı ve Seçim Bildirgesini Açıkladı

CHP ve MHP'nin de aralarında bulunduğu bazı partilerin cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, "taraf tutmama" meselesinin Filistin ile ilgili olmadığını belirterek, "Filistin ile ilgili benim böyle bir sözüm yok. Bunu söyleyenler herhalde yanlış bilgi edindiler bir yerden. Benim 9 sene içerisinde Genel Sekreter olarak Filistin'e, Filistin halkına yaptığım hizmet herkesin bildiği konudur. Filistin halkı ve devleti kendilerinin en yüksek nişanı olan Kudüs nişanının size taltif ederse bu hizmet etmemezlik olur mu?" dedi.

Çırağan Sarayı'nda düzenlenen toplantıda, kampanya sloganı ve seçim bildirgesini açıklayan İhsanoğlu, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

Bir gazetecinin "Aydın ziyaretiniz sırasında Irak, Suriye ve Filistin'deki olaylar için Türkiye'nin bu kavgalarda taraf olma gerektiğini ifade etmiştiniz. Bu açıklamalarınıza Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere bazı eleştiriler gelmişti. Şu anda İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları devam ediyor. Bugün itibariyle hayatını kaybedenlerin sayısı 75'i buldu. Bu tablo karşısında Türkiye'nin hala tarafsız kalması gerektiğini düşünüyor musunuz. Eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir de İstanbul'da Türk Solu dergisiyle pozunuz medyaya yansımıştı. Bu dergi konusundaki görüşünüz nedir?" sorusu üzerine İhsanoğlu, "taraf tutmama" meselesinin Filistin ile ilgili olmadığını söyledi.

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, şöyle devam etti:

"Ben bunu daha çok Arap ülkeleri ihtilaflarıyla kavgalarıyla ilgili, Arap liderleri arasındaki kavgalarla ilgili söyledim. Bu konuda taraf tutmanın, bölgeye ve Türkiye'ye neler getirdiğini izah etmeye ihtiyaç var. İzahtan vareste derler eski tabirle. O bakımdan bunu herhalde burada bir daha açıklama ihtiyacı duymuyorum. Zamanınızı da boşuna harcamak istemem. Arife Bağdat tarif edilmez. İkinci meseleye geliyorum. Filistin ile ilgili olarak böyle bir sözüm yok. Bunu söyleyenler herhalde yanlış bilgi edindiler bir yerden. Benim 9 sene içerisinde Genel Sekreter olarak Filistin'e, Filistin halkına yaptığım hizmet herkesin bildiği konudur."

İhsanoğlu, 2006 yılının Aralık ayında, Hamas ile Fetih arasındaki ilk ateşkesi kendisinin sağladığını ifade ederek, bunu uzun boylu, mekik diplomasisi icra ederek gerçekleştirdiğini anlattı. İhsanoğlu, Ramallah'ta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Gazze'de eski Filistin Hükümeti Başbakanı İsmail Heniye ve Şam'da Hamas lideri Halid Meşal arasında mekik dokuduğunu, sessizce o ihtilaf noktalarına teker teker gittiğini ve aralık sonunda ateşkes sağladığını kaydetti.

Ekmeleddin İhsanoğlu, "Bu ilk ateşkes sayesinde Milli Mutabakat Hükümeti'nin kurulmasına çalışıldı. Bu da 2007 baharında kuruldu. Milli Mutabakat Hükümeti'nin kuruluş merasimine Filistin dışından davet edilen tek kişi, bu kardeşiniz olmuştur" diye konuştu.

İhsanoğlu, daha sonra da bu konudaki çalışmalarının devam ettiğini dile getirdi.

"Gazze'ye sayısız defa gittim"

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, baskı yaparak topladıkları Güvenlik Konseyi'nden ateşkes kararı çıktığını aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Gazze'ye sayısız defalarca gittim. Siyasi hizmeti, insani yardımları götürmek için. Bu insani yardım nedir? Sağlık yardımları, barınma, gıda ihtiyaçları, ambargoların kaldırılması... O kadar güzel hizmetler yapıldı. İlkler yapıldı. Bir kalp nakli, kornea nakli yapıldı ilk olarak. Bizim sadece İslam dünyasından değil, her yerden götürdüğümüz yardımlar sayesinde oldu. Biraz önce gördüğünüz o yaşlı hanımla olan benim müteesir bir halimin olduğu fotoğraf vardı. Bu Abdurabbu ailesinden 4-5 katlı evi yıkılmış bir hanımın eviydi. Orada kamptaydı. Ben o kadıncağızı teselli ediyordum. 1977 senesinde de yine İsrail'in bu gaddarca saldırı neticesinde daha önceki evleri yıkılıyor, kocası öldürülüyor. Bu sefer çocukları öldürülüyor ve bu kadıncağız bütün mal mülk hepsini kaybediyor, Ufacık bir çadırın içerisinde yaşıyor. Ben o kadıncağızı çadırında ziyaret ettim. Ona ve etrafındakilere yardımlar götürdüm."

Bu çalışmaların Gazze ve halkı tarafından takdir edildiğini belirten İhsanoğlu, daha sonra Kudüs ile ilgili çalışmalarını anlattı.

"Kudüs Kurtarma Stratejik Planı yaptık"

Kudüs'le ilgili olarak İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) tarihinde ilk defa stratejik plan yaptıklarını bildiren İhsanoğlu, plana ilişkin şu bilgileri verdi:

"Kudüslülerin eşit vatandaşlık hakkına, belediye hizmetlerine, insan haklarının tatminine yönelik imkanları yok. İşgal altındalar. Kendi vatanlarında, evlerinde, topraklarında yabancı olarak muamele görüyorlar ve oradan çıkartılmak isteniyorlar. 60 seneden beri mektep, hastane, ev barınma ihtiyacı bakımından sıkıntı içerisindeler. Çünkü işgal kuvvetleri müsaade etmiyor. Biz tuttuk barınma, eğitim, sağlık ihtiyacını gidermek için Kudüslülerle beraber, Kudüs belediye reisi, Kudüs valisi ve Filistin'le beraber uzun çalışmalar yaparak teşkilatımıza bağlı İslam Kalkınma Bankası'nı da devreye sokarak, Kudüs Kurtarma Stratejik Planı yaptık. Bunu bakanlar, devlet reisleri zirvesine götürdüm ve bunlar kabul edildi, şimdi uygulanıyor."

"Filistin davasına yaptığım en büyük hizmet"

Cumhurbaşkanı adayı Prof. Dr. İhsanoğlu, "Filistin davasına yaptığım en büyük hizmetlerden birisi; Filistin'in BM ve bağlı kuruluşlarına üyeliğini sağlamaktır. UNESCO'ya tam üye olmuştur" dedi.

Filistin'in UNESCO'ya tam üye yapıldığı sırada Filistin Dışişleri Bakanı ile UNESCO Genel Kurulu'nda konuşma yaptığını hatırlatan İhsanoğlu, bu süreçte teşkilata üye ve Batılı devletlerin desteklerini kazanmak için uzun bir mekik diploması yaptığını anlattı.

İhsanoğlu, Filistin'in tarihinde ilk defa BM'nin bir alt organına üye olduğunu kaydederek, BM Güvenlik Konseyi'nde Amerika'nın vetosu olduğu için Filistin'in BM'ye gözlemci üye olduğunu söyledi.

Amerika'nın vetosu nedeniyle tam üye olmayan Filistin'in gözlemci üye olabilmesi için İİT üyelerinden 55 oy çıkarttıklarını belirten İhsanoğlu, şunları kaydetti:

"Şimdi bunları yapan bir insana siz nasıl diyebilirsiniz ki Filistin'e hizmet etmedi? Filistin halkı ve devleti, kendilerinin en yüksek nişanı olan Kudüs nişanını size taltif ederse bu hizmet etmemezlik olur mu? Hepsinden en üstünü, Gazze'ye gidip birkaç defa o insanlarla temas etmek, oradaki insani yaşama şartlarının altında yaşayan Gazzelilerin halini görmek ve onlara bir nebze yardımcı olmak. İkinci büyük gururum Cenab-ı Allah bana Mescid-i Aksa'da, Kubbet-üs Sahra'da Hazreti Peygamber Efendimizin miraca yükseldiği noktada, namaz kılmayı nasip etti. Benim için şereflerin en büyüğü budur. Gerisi beni ilgilendirmez."

- İstanbul