İkv'den "Gümrük Birliği" Açıklaması - Son Dakika
Güncel

İkv'den "Gümrük Birliği" Açıklaması

İKV: "Gümrük Birliği'nin dış ticaretimize yapmış olduğu olumlu katkılar açıkça ortadadır"

20.08.2013 12:25
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV), İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın (İSMMMO) raporunda yer alan " Gümrük Birliği'nin beklendiğinin aksine Türkiye'ye ticari fayda sağlamadığı" yönündeki iddialara ilişkin, "Gümrük Birliği'nin dış ticaretimize yapmış olduğu olumlu katkılar açıkça ortadadır. Alım gücü yüksek ve gelişmiş bir pazar olan AB pazarına Türk mallarının serbesti girişi Gümrük Birliği ile mümkün olmuştur" değerlendirmesini yaptı.

İKV'den yapılan açıklamada, İSMMMO raporunda, Türkiye'nin AB ile dış ticaret açığının 221 milyar doları geçtiği ve Birliğin beklendiğinin aksine Türkiye'ye ticari fayda sağlamadığının öne sürüldüğü hatırlatarak, Gümrük Birliği hakkında ortaya atılan iddialara karşı, Gümrük Birliği'nin Türk ticaretine olan etkilerini açık bir şekilde ortaya koyma ihtiyacı duyulduğu ifade edildi.

Açıklamada, "Gümrük birliğinin dış ticaretimize yapmış olduğu olumlu katkılar açıkça ortadadır. Alım gücü yüksek ve gelişmiş bir Pazar olan AB pazarına Türk mallarının serbesti girişi gümrük birliği ile mümkün olmuştur" denildi.

Bu pazarın yüksek standartlarına ve ürün çeşitliliğine göre üretim yapma gereğinin, sanayicinin kaliteli ve etkin üretim için yeniden yapılanmasına ve rekabet gücünü artırmasına önayak olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"AB pazarı için yüksek standartlarda üretim yapan Türkiye'nin diğer küresel pazarlara da girebilmesi mümkün olabilmiş, ürün çeşitliliği AB ile benzer yönde gelişme göstermiştir. Tüm bunların yanı sıra, Gümrük Birliği, Türkiye'nin ticarete ilişkin başta fikri mülkiyet hakları, devlet yardımları ve rekabet kuralları olmak üzere birçok alanda teknik mevzuatını geliştirmesinde ön ayak olmuştur. Dolayısıyla Gümrük Birliği'nin etkilerini, sosyoekonomik modernleşme perspektifinden, çok boyutlu ve kapsamlı olarak değerlendirmek gerekir. Unutulmaması gereken bir diğer nokta da şudur: Gümrük Birliği başlı başına bir anlaşma değil, 12 Eylül 1963 tarihli Ankara Anlaşması ile öngörülen ortaklığın son aşamasıdır. Katma protokol ile geçiş döneminin koşulları belirlenmiş, AB tarafı Türkiye'den gelen sınai ürünlere uyguladığı tarifeleri tek taraflı olarak 1970 yılında sıfırlarken, Türkiye'nin AB'den gelen sanayi ürünlerine karşı gümrüklerini sıfırlaması için 12 ve 22 yılık iki takvim öngörülmüştür. Gümrük Birliği bu anlaşmalardan kaynaklanan bir yükümlülüktür. Başka bir ifadeyle, AB'nin Türk sanayi ürünlerinden 25 yıl önce kaldırdığı gümrükleri Türkiye ancak öngörülen geçiş döneminin sonunda kaldırmıştır. AB ile Gümrük Birliği'nin yürürlüğe girdiği 1996 yılından itibaren, Türkiye'nin AB'ye yaptığı ihracat artış göstermiştir. 1996 yılında toplam ihracatın yüzde 54,1'i düzeyinde iken, 2007'de yüzde 56,3 olmuştur. Ekonomik krizin de etkisiyle bu tarihten sonra görece olarak düşerek, 2012 itibarıyla yüzde  38,8 olarak kaydedilmiştir. Türkiye'nin ithalatında AB'nin payına bakıldığında, 1996 yılında yüzde 55,7 iken, bu oran 2012 itibarıyla yüzde 37'ye düşmüştür. 1996-2012 döneminde Türkiye'nin AB'ye yaptığı ihracata bakıldığında,  toplamda yüzde 371 oranında artarken, AB'den yapılan ithalat yine aynı dönemde yüzde 260 oranında artmıştır. Dolayısıyla Gümrük Birliği'nin ihracata sağladığı hamlenin ithalatın önünde geldiği açıkça görülmektedir. Türkiye'nin toplam dış ticaretinde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 64,5 iken, AB ile olan dış ticarette bu oran 67,7'dir. Dolayısıyla dış ticaret açığının Türkiye'nin genel bir sorunu olduğu ve AB ile olan gümrük birliğinden kaynaklanmadığı görülmektedir."

-"Gümrük Birliği AB ile ilişkilerde bir merhaledir ancak son hedef değildir"

Türkiye için AB pazarının, gelişmiş ekonomisi, yüksek tüketim düzeyi ile başlıca pazar olmaya devam ettiği ve Gümrük Birliği'nin Türkiye'ye bu pazara tarifesiz ve kotasız girişi sağladığı belirtilen açıklamada, "Yapılması gereken Gümrük Birliği'ni sorgulamak yerine, Gümrük Birliği'ni tam üyelik ile tamamlamak olmalıdır. Gümrük Birliği AB ile ilişkilerde bir merhaledir ancak son hedef değildir" değerlendirmesi yapıldı.

Yabancı yatırımların artmasında Gümrük Birliği'nin önemli bir etkisinin olduğunun dikkate alınması gerektiği belirtilen açıklamada, "AB ile ortaklık anlaşmamız ve adaylık statümüzün getirdiği hak ve yükümlülüklerin bilincinde olarak, tam üyelik perspektifini göz önünde bulundurarak süreci devam ettirmek ve tam üyeliği gerçekleştirmek öncelikli amacımız olmalıdır" denildi. - İstanbul

Kaynak: AA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement