'İnsanları sevdiklerine geri getirebilmek için bu mesleği seçtim'

Geçen hafta yangınlar kadar boğulma vakaları da hepimizi üzdü.

01.08.2021 07:59 Güncelleme: 08:56

Geçen hafta yangınlar kadar boğulma vakaları da hepimizi üzdü. Şile'deki Ayazma Plajı'nda arka arkaya üç kişi boğuldu! Bunun en önemli nedenlerinden biri de, boğulan kişilerin sabah 6.00 sularında denize girmiş olmalarıydı. Çünkü cankurtaranların mesai saati 9.00'da başlıyordu ve müdahale etme şansları yoktu. Zaten vakaların ardından o plajda denize girmek yasaklandı... Ayrıca bir hafta önce yine Şile'de bir gün, hava şartları nedeniyle denize girmek yasaklanmıştı. Denize girmek isteyen bir grubu uyaran cankurtaranlardan biri bıçaklandı. Bu olaylar hepimize cankurtaranların önemini hatırlattı. Cankurtaran olmayan yerlerde denize girmek ve onların uyarılarının dikkate alınmaması büyük hata! Uyarı levhalarını da dikkate almayan pek çok kişi denizde yoğun dalga ve akıntı nedeniyle gözden kayboluyor. Peki hayatımızı kurtarmakla görevli cankurtaranların başından ne gibi olaylar geçiyor? 6 cankurtaran anlattı.

'AYNI KİŞİYİ AYNI GÜN, BEŞ KEZ KURTARDIM'

Gürkan Çetiner, 34 (Şile-Ayazma Plajı)

'İnsanları sevdiklerine geri getirebilmek için bu mesleği seçtim'

10 yıldır cankurtaran olarak görev yapıyorum. İnsan hayatına değer verdiğim için bu mesleği seçtim. 124 kişiyi kurtardım.

Vatandaşlarımız denize gireceği zaman mutlaka cankurtaran hizmeti olan yerleri tercih etmeli ve cankurtaranların mesai saatleri dışında da denize girilmemeli. Cankurtaran hizmeti olan plajlarda bulunan ikaz bayraklarına da dikkat etmeliler. Dalga ve akıntı olmayan yerlerde denize girmek gerekiyor.

Birinde, aynı gün aynı kişiyi beş defa kurtardım. Bir defasındaysa bir adam, eşini kurtarırken ona dokunmamıza tepki gösterdi. Genellikle kontrolsüz bölgelerde vakaya gittiğimizde, insanlar akıntı olan yerde onları sokmadığımızda tepki gösteriyorlar. Geçen hafta kaymakamlığın talimatıyla Şile genelinde denize girmek yasaktı. Vatandaşları sudan çıkarırken cankurtaran arkadaşımızın kafasında şişe kırıldı. Diğerini de kalçasından bıçakladılar.

'KADIN CANKURTARAN HAFİFE ALINABİLİYOR'

Mina Gülsu Tolkun, 21 (Büyükçekmece)

2 yıldır cankurtaranlık yapıyorum. Bu mesleğe insanlara yardım etmek ve kadın-erkek ayrımcılığını kırmak için başladım. 2 kişiyi kurtardım.

Genelde vatandaşlar, kadın cankurtaran gördüklerinde bunu şaşkınlıkla karşılıyor. Benim için bu işin zor yanı şu: İnsanlar kadın cankurtaran gördükleri zaman hafife alıyor. Yalandan boğulma numaraları gibi birçok zorlukla karşılaşıyoruz.

Bir kez, kurtarmaya çalıştığım biri panik yaptı ve beni de batırmaya çalıştı. Bu konuda eğitim aldığımız için profesyonel davranarak bilinçli bir şekilde müdahale ettim.

Denize girerken suyun derinliğine, dalganın yönüne, rüzgarın seyrine dikkat etmek gerek.

'PANİK YAPINCA KARDEŞİ BOĞULDU!'

Abdülkadir Çoban, 47 (Arnavutköy-Karaburun Plajı)

10 yıldır cankurtaran olarak görev yapıyorum. Bugüne kadar 753 kişiyi kurtardım. Ama bir kişinin bile hayatını kurtarabilmiş olmak benim için gurur verici.

Cankurtaran olmayan, özellikle de kayalık ve denizin dibinin görünmediği yerlerden denize girmemek gerek.

Bir kez şu acı olaya şahit oldum: Boğulan kişiyi kardeşi kurtarmaya çalışıyordu. Panik yüzünden boğuldu!

'YAPTIĞIM KAZAYA RAĞMEN VAKAYA YETİŞTİM'

Atakan Çetiner, 35 (Şile-Kumbaba Plajı)

7 yıldır cankurtaranım. Bu mesleği seviyorum çünkü insan hayatına önem veriyorum ve kahramanlık, liderlik duygularım ağır basıyor. 102 kişiyi kurtardım.

Bazen biz de hayati tehlike atlatıyoruz. Bir defa, ATV ile boğulma vakasına yetişirken ATV'nin tekeri çukura geldi, takla attım. Kazaya rağmen vakaya yetişerek görevimi yerine getirdim.

Denizin yoğun akıntılı olduğu bir gün, kıyıda oynayan bir kız çocuğu, babasının bir an arkasını dönmesiyle akıntıya kapılıp ilerlemeye başladı. Hemen çocuğu alıp sağ salim kıyıya döndüm. Çocuğun babası gösterdiğimiz çabadan dolayı teşekkür ederek bizleri gururlandırdı. O babanın üzüntüsü beni de çok üzmüştü.

'BOĞULMA, FİLMLERDEKİ GİBİ OLMUYOR!'

Mert Korurlar, 29 (Caddebostan Sahili)

10 senedir cankurtaran, 4 senedir cankurtaran şefiyim. İnsan hayatına dokunabilmek, insanları sevdiklerine geri getirebilmek için

bu mesleği seçtim. 253 kişiyi kurtardım. Her zaman hazır ve dikkatli olmamız lazım.

Öğlen sıcağında hemen yemekten sonra denize girmek zararlıdır. Çünkü kan midede toplanmıştır. Vücudun dış bölgeleri kansız kalacağı için bayılma ya da kramp olabilir. Karnımız çok açken de denize girmemeliyiz. Alkollü ya da herhangi bir yabancı madde kullanarak denize girmek de çok tehlikeli.

Filmlerdeki boğulma sahnesi tipiktir. Kollarını havada sallayarak boğulma... Gerçek hayattaysa boğulan kişinin gösterdiği tepkiye 'içgüdüsel boğulma tepkisi' denir. Kişinin gönüllü hareket etmesi imkansızlaşır, suda rastgele inip çıkmaya başlar ve ağzı suyla dolar. Gözler kristal gibi beyazlaşır ve bacaklar kaskatı olur. Boğulan kişinin bulunduğu yerde cankurtaran hizmeti varsa kurtulur.

Bazen gittiğimizde biri suda kaybolmuş ya da boğulmuş oluyor. Dalgıç arkadaşlarımızla onu bulup çıkardığımızda, yakınları tarafından sözlü tacizden şişe atmaya kadar çeşitli şiddet olaylarıyla karşılaşıyoruz. Bu boğulmaların sorumlusu bizmişiz gibi...

'YAŞADIĞIM YERDE ÇOK ACI OLAYLAR OLDU'

Ayhan Çiftler, 50 (Arnavutköy-Karaburun Plajı)

8 yıldır cankurtaranım. Yaşadığım bölgede çok acı boğulma vakalarına şahit oldum. Bunları engelleyebilmek için bu mesleği seçtim. 536 kişiyi kurtardım.

Vatandaşlarımız kontrolsüz bölgelerde, 'denize girilmez' tabelalarının olduğu yerlerde asla denize girmemeli. Boğulma tehlikesi yaşadıklarında duyulacak şekilde sesli yardım istemeli ve yardım kendisine ulaşana kadar panik yapmamaya dikkat etmeli.

Kesik ve açık yaraları olan vatandaşların da kendi sağlıkları ve toplumun sağlığı açısından denize girmemesi gerekiyor.

İSTANBUL'UN CANKURTARAN HİZMETLERİ:

* 49 plajda, 24'ü kadın 618 cankurtaran personeli görev yapıyor.

* 49 adet jet-ski

* 4 adet kurtarma botu

* 2 adet drone (hava aracı)

* 18 adet ATV aracı

* 245 adet gözlemevi