İran ile BAE arasındaki "adalar" tartışması sürüyor

İran, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Basra Körfezi'ndeki Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarıyla ilgili hak iddiasına tepki gösterdi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade, yaptığı yazılı açıklamada, BAE Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Abdullah bin Zayid Al Nahyan'ın "bu adalarda egemenlik hakları olduğu" yönündeki ifadelerini eleştirdi.

Basra Körfezi'ndeki Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarındaki egemenlik haklarının "kesin ve tereddütsüz" olduğunu savunan Hatibzade, "Yasal ve hukuki değeri olmayan temelsiz iddiaların, İran'ın egemenlik hakkına etkisi olmaz. İran'ın attığı tüm adımlar egemenlik ve toprak bütünlüğü çerçevesindedir. Bunun, yabancı hiçbir devletle ilgisi yoktur." ifadelerini kullandı.

Hatibzade, BAE'nin İsrail ile normalleşme anlaşması imzalayarak Batı Asya'daki krizin bir parçası haline geldiğini kaydetti.

BAE Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Abdullah bin Zayid Al Nahyan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantısında dün yaptığı konuşmada Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarıyla ilgili egemenlik hakları olduğunu yinelemişti.

İran ile BAE arasındaki adalar krizi

Hürmüz Boğazı'na yakınlığı ve bölgedeki petrol potansiyeli sebebiyle stratejik konumda yer alan 12 kilometrekarelik Ebu Musa Adası'nda İran ve BAE egemenlik iddiasında bulunuyor.

Ebu Musa Adası, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarıyla birlikte 1921-1971 yıllarında İngiliz idaresi altındaydı. Kasım 1971'de İngiltere'nin adaların kontrolünü BAE'ye devrederek çekilmesinin hemen ardından İran adalarda hakimiyeti ele geçirdi. BAE, adalara askeri güçlerini konuşlandıran İran'ı "işgalci" olarak niteliyor.

Adalar üzerindeki haklarının tarihsel olarak çok eskilere dayandığı tezini ileri süren İran, adaların geçici olarak 1903'te İngilizler'in eline geçtiğini ve 1971'de iade edildiğini, dolayısıyla "1971'de henüz kurulmamış olan BAE'nin egemenlik iddiasında bulunamayacağını" savunuyor.

BAE ise adalardaki hak iddiası doğrultusunda Arap ülkeleri ve uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunuyor.