İstanbul Barosu'nda Genel Kurula Doğru

İstanbul Barosu Başkan adaylarından avukat Abdullah Arar, "Bizim anlayışımıza göre baro, avukatlık mesleğinin geliştirilmesi, engellerin ortadan kaldırılması, aşınan itibarının yeniden iadesi ve meslek haklarının tesisi için var olan bir meslek örgütüdür" dedi.

Arar, İstanbul Barosu'nun 19 Ekim Pazar günü yapılacak başkanlık seçimi için adayı olduğu Hukukun Üstünlüğü Platformu grubu üyesi avukatlarla yemekli toplantıda bir araya geldi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Topkapı 1453 Sosyal Tesisleri'nde, "Avukatlar yeni baro için buluşuyor" sloganıyla düzenlenen ve çok sayıda avukatın katıldığı etkinlikte konuşan Arar, "İstanbul'a yeni baro" hedefiyle çıktıkları yolda kendisini destekleyen tüm avukatlara teşekkür etti.

"Şeffaf, denetlenebilir, avukat, yargı ve adalet meselelerine çözüm arayan, 'hukuk üstün olsun' diyen, 'üstünlerin hukukuna hayır' diyen, bu mücadelede emeği geçen herkesi saygıyla anıyorum" ifadesini kullanan Arar, kadim bir meslek olan avukatlık payesinin, şeref payelerinden en büyüğü ve bağımsız bir meslek olduğunu dile getirdi.

"Baro yönetiminin vizyonu yok"

Avukatlık yaşamına başladığı 1988'den beri baronun muhtelif yönetimlerine tanık olduğunu ve Barolar Birliği yapısı içinde hep adalet aradığını kaydeden Arar, mevcut baro yönetiminin insana, hukuka ve adalete dair bir vizyonu olmadığını, avukatlıkla ilgili dertleri bulunmadığını iddia etti.

Arar, buraya kendisini desteklemek için gelen avukatların tamamının hukuka ve adalete dair bir sevdaları, yürek yangınları olduğunu ifade ederek, görevdeki baro yönetiminin döneminin, avukatların aşınan itibarını hiç düşünmedikleri için kapanması gerektiğini savundu.

Baro yöneticiliğinin birtakım siyasi söylemlerin yanında bulunmak anlamına gelmediğini belirten Arar, "Bizim anlayışımıza göre baro, avukatlık mesleğinin geliştirilmesi, engellerin ortadan kaldırılması, aşınan itibarının yeniden iadesi ve meslek haklarının tesisi için var olan bir meslek örgütüdür" dedi.

"Baro başkanı siyasi partideymiş gibi davranıyor"

Mevcut baro başkanının siyasi söylemleriyle daha çok siyasi partideymiş gibi davrandığını ve Çağdaş Avukatlar Grubu olarak da savaşmanın gereğinden bahsettiğini söyleyen Arar, baronun ön seçim cesareti gösteremediğini ve bu nedenle kendilerine verilmiş 12 bin avukat oyuna hakaret ettiğini öne sürdü.

Abdullah Arar, şöyle devam etti:

"Biz savaş istemiyoruz. Biz ne savaş ne de 'barodan öte' diyorlar ya, biz öyle demiyoruz, biz, 'avukat, hak, adalet için baro' diyoruz. Henüz başkan olan ve ekibiyle birlikte yönetimde bulunan mantalite, Türkiye'nin yaşayageldiği, 'bu halk bir şey bilmez, biz nasıl istersek onları öyle idare ederiz' tarzı elitist, jakoben anlayışın yılmaz bekçileri olarak kendilerini görüyorlar. ve zannediyorlar ki 32 bin avukat bize mahkum. Görecekler, Sayın Kocasakal (Ümit) siz İstanbul Barosu'nda, Sayın Feyzioğlu (Metin) siz de Barolar Birliği'nde 80 bini aşkın avukatın artık sürdürülmesi mümkün olmayan bu anlayışı yeniden onaylamayacağını bilmelisiniz. Meslektaşlarımız bu anlayışa 'dur' demek zorundadır."

Avukatlık mevzuatına yaraşır bir anlayışla, avukatlık onuruna yakışır bir baro olmak istediklerinin altını çizen Arar, "Allah bize adaletle hükmetmeyi emretmiş. İyiliği yaygınlaştırmayı emretmiş. Evvela insanız, sonra avukatız. 32 bin avukatın cinsiyeti, dili, dini, mezhebi, siyasi, ideolojik görüşü ne olursa olsun, avukatlık mesleği problemleri bizi kuşatmış ve devam ediyor. Yeni bir baroyu mümkün kılabiliriz. Kalan günlerdeki çalışmalarımızı bu aşkla yapmamız lazım" diye konuştu.

Hukukun Üstünlüğü Platformu Başkanı Adem Yıldırım da "Çeyrek asrı doldurmanın ve her zaman her yerde hukukun üstünlüğünü savunmanın gururunu hep birlikte yaşıyoruz" diyerek, yapılacak yeni anayasada hukukun üstünlüğüne de yer verilmesi gerektiğini ifade etti.

Etkinlik, Abdullah Arar ve listesinde yer verdiği yönetim kurulu üyeliği adaylarının sahnede toplu fotoğraf çektirmesiyle son buldu. - İstanbul