İTO'dan Deprem Sonrasında Ohal İlan Edilmesine Tepki: "Sorunlar Ohal ve Sosyal Medyaya Getirilen Kısıtlamalarla Çözülemez. Tabip Odaları... - Son Dakika
Güncel

İTO'dan Deprem Sonrasında Ohal İlan Edilmesine Tepki: "Sorunlar Ohal ve Sosyal Medyaya Getirilen Kısıtlamalarla Çözülemez. Tabip Odaları...

İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli iki deprem sonrasında 10 ilde Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilmesine tepki gösterdi. Erdoğan, “OHAL ilanı, siyasi ve maksadını aşan bir uygulamadır. Sorunlar OHAL ve sosyal medyaya getirilen kısıtlamalarla çözülemez. Tabip odaları engellenmemelidir. Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlükleri, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve tabip odaları ile koordinasyon içinde olmalı, deprem bölgesinde sağlık hizmetlerinin planlanmasında, deprem bölgesine tıbbi malzeme ve insan gücü ulaştırma konusunda engellenmemeli, yetkili sayılmalıdır” dedi.

09.02.2023 14:28  Güncelleme: 15:08
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Prof. Dr. Nergis Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli iki deprem sonrasında 10 ilde Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilmesine tepki gösterdi. Erdoğan, "OHAL ilanı, siyasi ve maksadını aşan bir uygulamadır. Sorunlar OHAL ve sosyal medyaya getirilen kısıtlamalarla çözülemez. Tabip odaları engellenmemelidir. Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlükleri, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve tabip odaları ile koordinasyon içinde olmalı, deprem bölgesinde sağlık hizmetlerinin planlanmasında, deprem bölgesine tıbbi malzeme ve insan gücü ulaştırma konusunda engellenmemeli, yetkili sayılmalıdır" dedi.

Kahramanmaraş merkezli iki depremin yıkıma yol açtığı bölgede arama kurtarma çalışmaları sürerken İTO'nun Cağaloğlu'ndaki binasında bugün basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya odanın yönetim kurulu üyeleri ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı. İTO adına hazırlanan ortak açıklamayı İTO Başkanı Nergis Erdoğan okudu. Kayıpların en düşük seviyede tutulması, afetzedelerin su, yiyecek, giyecek, ısınma, barınma, psikolojik destek gibi hayati ihtiyaçlarının en kısa süre içerisinde ve en uygun yöntemlerle karşılanması çağrısı yapan Erdoğan, şunları söyledi:

"TABİP ODALARI ENGELLENMEMELİDİR: TTB ve tabip odaları, deprem bölgesinde sağlık hizmetlerinin sürdürülmesinde Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlükleriyle koordinasyon içinde olmalı, deprem bölgesine malzeme ve insan gücü ulaştırma konusunda yetkili sayılmalı, engellenmemelidir. Ülkemiz doğu ve güneydoğu illeri, dünya tarihinde eşi benzerine nadir rastlanan iki depremle ağır bir yıkıma uğradı. 10 ilimizde milyonlarca insanın etkilendiği bu afet yalnızca o bölgenin değil, tüm ülkenin hatta dünyanın sorunudur. Nitekim Dünya Sağlık Örgütü, deprem nedeniyle en üst düzey 3. Seviye Acil Durum ilan etmiştir.

BÜTÜN DOĞAL AFETLER, İNSAN SAĞLIĞINI DOĞRUDAN TEHDİT EDER: Afet yönetiminde, tıpkı sağlık hizmetinde olduğu gibi en önemli evre önleyici tedbirlerin alındığı zarar azaltımı ve hazırlık aşamalardır. 6 Şubat deprem felaketinden yıllar önce bilim insanları tarafından Doğu Anadolu fay hattı üzerinde yer alan bölge için defalarca deprem uyarısı yapılmasına rağmen bu ilk iki aşamada hiçbir şey yapılmamış olduğu, hasarın devasa boyutundan anlaşılmaktadır. Çünkü afetler kurumsal, bölgesel ve ulusal afet planları olmayan hazırlıksız toplumlara en büyük zararları vermiştir. 'Afet ve Acil Durum Müdahale Hizmetleri Yönetmeliği'ne göre ulusal düzey hizmet grubu planları, ana çözüm ortağı bakanlık, kurum ve kuruluşlar ile destek çözüm ortakları tarafından birlikte hazırlanmalıdır. Bütün doğal afetler, insan sağlığını doğrudan tehdit eder. Bu nedenle ulusal düzeyde hazırlanacak her tür afet planında hekim örgütleri kurum, kuruluş ve destek çözüm ortağı olarak yer almalıdır.

TEMEL İHTİYAÇLAR HIZLA KARŞILANMALIDIR: Hem afet öncesi planlarda hem de afet sırası ve sonrasında yapılacaklar konusunda planlayıcı, karar verici mekanizmaların içinde olmak zorundadır. Afet öncesi aşamaları geçen bölge, halen afet sırası aşamasındadır. Kısa vadede yapılacaklar; olaya zamanında, hızlı ve etkili müdahale ederek kayıpların en düşük seviyede tutulması, afetzedelerin su, yiyecek, giyecek, ısınma, barınma, psikolojik destek gibi hayati ihtiyaçlarının en kısa süre içerisinde ve en uygun yöntemlerle karşılanması, yangın, salgın hastalık gibi ikincil afetlerin önlenmesidir.  Bu amaçların tümü farklı düzeylerde sağlık hizmetleriyle ilgilidir ve uzun soluklu bir mücadele, çalışma gerektirmektedir. Bölgede görevli meslektaşlarımız, yıkılan, ağır hasar gören hastane binalarında, kimi yerlerde elektrik olmayan koşullarda, bazen aç, susuz büyük bir özveriyle çalışmaktadır. Koşullar bilinmesine rağmen halen her branştan yüzlerce hekim, her gün gönüllü çalışma talebiyle İstanbul Tabip Odası'na başvurmaktadır.

SAĞLIK HİZMETLERİNİN ÖNÜNDEKİ EN ÖNEMLİ ENGEL, ENKAZIN KALDIRILAMAMASIDIR: Bölgede sağlık hizmetlerinin önündeki en önemli engel, enkazın kaldırılamamasıdır. Ülkedeki inşaat ve madencilik faaliyeti durdurularak tüm iş makineleri ve operatörleri bölgeye sevk edilmeli ve enkaz bir an önce kaldırılmalıdır. Çünkü enkazın kaldırılamaması her an salgın hastalıkların ortaya çıkmasına yol açacak bir zemin hazırlamaktadır. İstanbul Tabip Odası, depremin birinci günü İl Sağlık Müdürlüğü'ne her tür destek için hazır olduğunu bildirmiştir. Üyemiz hekimlerin en önemli amacı tüm olanaklarıyla, dayanışma içinde can kurtarmaktır. Her koşulda ve özveriyle çalışmaya hazır olduklarını İTO'ya yaptıkları gönüllü çalışma başvuruları ile göstermişlerdir.

DEPREM BÖLGESİNDEKİ HEKİMLER DİNLENDİRİLMELİ: Orta vadede bölgede görev yapan hekimler, sağlık çalışanları ve diğer gönüllülerin deprem nedeniyle yaşadıkları maddi ve manevi travmalarla çalışmaya devam etmek yerine, dinlenmeye alınmalı ve yerlerine yeni ekipler getirilmelidir. Bölgede çalışan sağlık ekiplerinin bir plan dahilinde birer haftalık vardiyalarla çalışması sağlanmalıdır. İyi planlandığı takdirde çok sayıda gönüllü hekim ve sağlık çalışanı olduğundan bu koşulun sağlanması sorun olmayacaktır. Yaralıların gönderildiği illerdeki sağlık organizasyonu olağanüstü koşullar göz önüne alınarak yeniden düzenlenmelidir.

SORUNLAR OHAL VE SOSYAL MEDYAYA GETİRİLEN KISITLAMALARLA ÇÖZÜLEMEZ: Yeterli olan afet ilanı yerine yetkililerin özgürlükler ve hakların da kısıtlanmasını getiren OHAL ilanı, siyasi ve maksadını aşan bir uygulamadır. Sorunlar OHAL ve sosyal medyaya getirilen kısıtlamalarla çözülemez. İnsanların barınma, beslenme, soğuktan korunma gibi ihtiyaçları doğrudan sağlıklarını ilgilendirdiği için tıbbi malzeme ve insan gücü yanı sıra bu hizmetleri sağlayacak desteğin ulaştırılmasında da tabip odaları engellenmemelidir. Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlükleri, TTB ve tabip odaları ile koordinasyon içinde olmalı, deprem bölgesinde sağlık hizmetlerinin planlanmasında, deprem bölgesine tıbbi malzeme ve insan gücü ulaştırma konusunda engellenmemeli, yetkili sayılmalıdır. Dayanışma yaşatır, gün yaşama sarılma günüdür."

İTO\'dan Deprem Sonrasında Ohal İlan Edilmesine Tepki: "Sorunlar Ohal ve Sosyal Medyaya Getirilen Kısıtlamalarla Çözülemez. Tabip Odaları...
Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel İTO'dan Deprem Sonrasında Ohal İlan Edilmesine Tepki: 'Sorunlar Ohal ve Sosyal Medyaya Getirilen Kısıtlamalarla Çözülemez. Tabip Odaları... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement