İzmir'de Teknoloji Girişimleri Zirvesi düzenlendi

Girişim ve Mentor Ligi (Ventures & Mentors League) Üst Yöneticisi Ufuk Batum, Türkiye'nin 2001 yılından bu yana 200 milyar doları aşan doğrudan yatırımı çeken bir ülke olduğunu ve yabancı sermayeyi çekmeye devam edeceğini belirtti.

İzmir Üniversiteleri Platformu tarafından platform üyesi üniversite rektörlerinin katılımıyla Teknoloji Girişimleri Çevrimiçi Zirvesi düzenlendi.

Zirvede "Türkiye'de Yatırım İklimi ve Girişimcilik Ekosistemi" başlıklı bir sunum gerçekleştiren Girişim ve Mentor Ligi Üst Yöneticisi Batum, Türkiye'nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) döneminde doğru hamleler yaparak doğru üretim modellerine yöneldiğini, pandeminin katma değeri yüksek malların çok daha az kaynakla, hızlı bir şekilde üretilmesi gerektiğini gösterdiğini belirtti.

Ufuk Batum, Türkiye'nin 2001 yılından bu yana 200 milyar doları aşan bir miktarda doğrudan yatırımı çeken bir ülke olduğunu aktararak, şunları kaydetti:

"Son 4-5 yılda bu çekim yavaşlasa da ülkemiz yabancı sermayeyi çekmeye devam edecektir. Bir yandan da pandeminin yarattığı ve özellikle start-up firmalarını hızlandıran bazı avantajlar mevcut. Örneğin ABD Başkanı solunum cihazı olarak bilinen vantilatör üretimi için büyük otomotiv firmalarına görev verdi ancak yeterli miktarda üretime geçemediler. Türkiye'de ise vantilatör üretimi için birkaç büyük şirket ile start-up şirket bir araya gelerek hızlı bir şekilde üretime başladı.

Biz, üretimi kavramış ve bu konuda iştahı yüksek bir ülkeyiz. İnsan kaynağımız da çok yüksek. Artık dünyayı tanıyan bir girişimci sınıf mevcut. Türkiye'nin geleneksel sektörleri de bu dönemde daha kurumsal bir bakış açısına sahip olup, teknolojilerini yenileyip piyasalarını büyütebilirler."

Türkiye'deki inşaat, turizm, havacılık, lojistik, sağlık hizmetleri, savunma, mobil ve yazılım gibi alanlardaki kapasitenin çeşitliliğine ve bunların oluşturduğu avantajlara dikkat çeken Batum, uzun yıllardır enerji konusunda dışa bağımlı olan Türkiye için Karadeniz ve Akdeniz'deki gelişmelerin umut verici olduğunu aktardı.

"Eğitim teknolojilerini geliştirmek için harekete geçmeliyiz"

Ufuk Batum, Türkiye'nin geç sanayileşmiş olsa da farklı sektörlerde büyük bir çeşitlilik göstererek riski böldüğüne dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Pandemi dönemi bize gösterdi ki İstanbul Havalimanı ve THY'nin gücüyle İstanbul, 5-6 yıl içinde dünyanın en büyük 'hub' noktası haline gelecek. Bizim yaklaşık 19 milyon ilk, orta ve lise, 8 milyon da üniversite öğrencimiz mevcut. Bu rakama öğretmenler ve yöneticiler de eklenince yaklaşık 30 milyonluk bir pazar mevcut. Eğitim teknolojilerini geliştirmek için harekete geçmeliyiz. Türkiye'nin satın aldığı gemilerde sondaj çalışmaları devam ediyor ancak bunların simülasyon hizmetleri için de derhal bu sektörün desteklenmesi gerekiyor. Kentsel dönüşüm de yeni bir iş modeli. İnsani alt yapıları ve kent estetiğini de koruyarak bu dönüşümü toplum lehine çok faydalı bir hale getirebiliriz. Sağlık hizmetleri ve biyoteknoloji alanlarında da büyük bir potansiyel söz konusu."

İzmir Üniversiteleri Platformu Dönem Başkanı ve Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer ise küresel salgın sürecinde pek çok sektörün aksine teknoloji şirketlerinin çalışmalarının hızlandığını ifade etti.

Toplantıda Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, Bakırçay Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Berktaş, Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Pınar Süral Özer ile Kavram Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Derman Küçükaltan da görüşlerini ifade etti.