Kainatın Sırrı İlk Parçada Saklı

Yaradılışın sırrı üzerine yaptığı çalışmalara bir yenisini daha ekleyen Özer Uçuran Çiller, "Tanrı Parçacığının Sırrı Tanrısal Sistem- Bilimsel Yaklaşım" adlı yeni kitabında, fizik bilim adamlarının deneylerinden yola çıkarak Tanrı Parçacığı üzerinden evrensel sistemi irdeliyor. Bugüne kadar insanlık Yaradan'a dinler ve dini kitaplar kanalıyla ulaşıyordu diyen yazar, artık Yaradan'ın mutlak varlığı ve varoluşun sırlarını bilimle anlatma zamanı" diyor. Yazara göre; Kainatın sırrı ilk parçada saklı..!

Uzun zamandır kişisel ve ruhsal gelişim alanına yoğunlaşan, bu konularda Türkiye'nin yanısıra ABD'de yayınlanan kitaplarıyla dikkat çeken Özer Uçuran Çiller'in 8. kitabı "Tanrı Parçacığının Sırrı Tanrısal Sistem- Bilimsel Yaklaşım" Doğan Kitap'tan çıktı. Yazar, CERN'de araştırmaları halen devam eden tüm dünyanın merak ettiği Tanrı Parçacığının taşıdığı sırrı, dünyada ilk kez bilimsel bir yaklaşımla açıklıyor.

Varoluşu ve evrimi anlamanın yolunun Tanrısal Sistem'i anlamaktan geçtiğini belirten yazar, kitabında; Yaradan'ın tüm kainatı çok boyutlu evrensel bir demokrasi içinde meydana getirdiği ve tüm insanların kişisel katkılarıyla şekil verdiği akıllara durgunluk veren muhteşem bir ilahi mekanizma olarak anlatıyor. İnanç kavramının içerik ve nitelik boyutunda yanıt bulunamamış sorularına da yanıt getiriyor. Ve bu mükemmel sistem; enformasyon kodlamalarla insanların duygu algılarının morfik alanlarını makrokozmos ve mikrokozmos planla insanlığı birbirine bağladığını aktarıyor.

Tanrı Parçacığının Sırrı, Özer Uçuran Çiller'in yaradılış gizemi üzerine yaptığı çalışma ve araştırmaların son ürünü. Laboratuvar deneylerinde her seferinde adeta insanoğlunu "kandırır" gibi elimizden kaçan Tanrı Parçacığı üzerinden Tanrısal Sistem'i anlamak adına kaleme alınmış kapsamlı bir eser.

Artık Yaradan'ı bilimsellikle ifade etme zamanı

Tanrı'nın Enformasyonu anlamına gelen 'İnfoteizm' kavramının da isim babası Özer Uçuran Çiller, "Artık, Yaradan'ı inkar edenlerin karşısına bilimsel söylemlerle çıkmak gerekiyor. Bugüne kadar Yaradan'a dinler kanalıyla ulaşmaya çalışıyorduk. Artık Tanrı'yı, Yaradan'ı bilimsellikle ifade etme zamanı" diyor. "Her şey Tanrısal enformasyonun yönlendirdiği enerjidir" diyen Özer Uçuran Çiller, yeni kitabında Tanrısal Sistem'i yaratılışçılık, varoluşçuluk, evrensel yasalar, yazgı, simyacılık gibi kavramlarla ele alarak bilimsel bir yaklaşım ortaya koyuyor.

Evrensel evrim Big Bang'le başladı

"Tanrısal Sistem kavramı, Yaradan'ın enformasyon – rezonans fenomeni üzerine yapılandırılmıştır" diyen Özer Uçuran Çiller, kitabında şunlara anlatıyor:

"Yaradan, Büyük Patlamayla (Big Bang) o muhteşem enerjiyi var etmiş ve ona yönlendirdiği evrensel yasalarının enformasyonuyla, evrensel evrimi başlatmıştır. Tanrısal Sistemin amacı, varoluşun başlangıcı olan ilk canlı hücrenin ortaya çıkış paradoksuna, kavram ve hipotezler boyutunda yeni bilimsel açılımlar getirmektir. Bu paradoksu ifade edebilecek akılcı duruş, "gerçek'' ve "hakikat'' arasındaki anlam farkını gözeten doğanın metafiziksel ve fenomenal mucizeleri konusunda bilimselliği içeren bir yaklaşım olmalıdır. Evrim, Yaradan'ın enformasyonunun maddeye verdiği forma göre şekillenmiş ve tekamül etmiştir ve günümüzde de işlevini sürdürmektedir. Yaradan'ın varlığını ve dini inkar edenlerin, üzerinde durdukları felsefi veya bilimsel açılımlar, kendi ürettikleri "gerçeklerdir". Tanrısal Sistem, Yaradan'ın varlığının ve O'nun evrensel yasalarını taşıyan kuantum enformasyonunun üzerine kurgulanmış teistik bir inanç sistemi veya bir öngörüdür."

Tanrısal inanç kargaşası içinde olmak

Kitabında "İnanç bilimin, bilim de inancın yerine kendini koymamalıdır" diyen ve bu alanda yazdığı kitaplarla çağımızın önemli düşünürleri arasında yer alan Özer Uçuran Çiller, bilimselliğin zirvelere ulaştığı 21'inci yüzyılda bazı bilim adamlarının hala Tanrısal inanç kargaşası içinde olmalarını yadırgadığını ifade ediyor. Özer Uçuran Çiller konuşmasını şöyle sürdürüyor;

"İnsan doğasındaki ruhsallık ihtiyacı ulvi ve Tanrı'ya yönelik bir inanç arayışıdır. Sözünü ettiğim Tanrısal Sistem inancı da, içerik ve nitelik boyutunda cevaplayamadığımız sorulara yanıt bulma gayreti ve heyecanıdır. Asırlardır süregelen bu arayışa; Tanrısal ilhamdan ortaya çıkan din; filozofların düşüncelerinden çıkan felsefe ve bilim adamlarının deney ve gözlemlerinden ortaya çıkan bilimsel bilgi ile cevap bulunmaya çalışılmıştır. Özellikle 20. yüzyılda felsefi alanda meydana gelen olağanüstü yeni görüşlerin ve ekonomik refah artışının yarattığı "ruhsal boşluk'' nedeniyle; inanç anlayışları, ruhsal sağlık konusunda daha duyarlı bir çaba içinde olunmasını gerekli kılmaktadır. Bu nedenle her birey, aklının ve ruhsal kişiliğinin sınırlarını aşarak Yaradan'ın varlığını dinsel, felsefi ve bilimsel anlamda özümsemeli ve Yaradan'a giden yolda devamlı evrimleşen bir inançla yeni başlangıç noktaları bulabilmeli."

Evrende her şey enerjidir

Evrende her şeyin enerji olduğunu anlatan kitapta yazar şunlara dikkat çekiyor: "Düşüncelerimiz de enerji parçacıklarıdır. Yaşamımızda sonsuz olasılıklar vardır. İçinde bulunduğumuz kuantum alanında her şey birbirini etkiler. Bütün bu düşünce parçacıkları, bizim düşüncelerimizin yaydığı enerjiye de yanıt verirler. Önemli olan yaydığımız düşünce dalga frekanslarının aynı frekansta olan kuantum parçacıklarından yanıt bulabilmesidir. Bunu gerçekleştirebilirsek, yaşamımızda arzu ettiğimiz sonuçları yaratabileceğimiz bir kuantum alanı oluşturabiliriz. Gönderilen her düşünce, kaynağa, yani bize döner."

"İnancın kaynağı da, varoluşu yaratan da, Yaradan'dır" diyen Özer Uçuran Çiller, sekizinci kitabını şöyle özetliyor;

Farklı dinlerin ve kültürlerin birlikte yaşayabilmelerini kolaylaştıracak dinler arası diyalogları ve bilimsel temellendirmeyi pekiştirmek;

İnsanın vicdanına ve aklına hitap eden bilimsel temelli açıklamalarla, ilahi Yaradan ile insanı buluşturabilmek;

Şems-i Tebrizi'de ifadesini bulan, "Aranılanın son mertebesi, arayandır'' hakikatine binaen, kendi kendimizi yazgıladığımızı, kendimizi aradığımız ve nerede bulabileceğimizi hatırlamak;

Ve, hakikatin sonsuz derinliğindeki Ayna'ya, ayna tutabilmektir…