Kamera Kayıtlarını Paletlerin Altında Ezdiler" - Son Dakika
Güncel

Kamera Kayıtlarını Paletlerin Altında Ezdiler"

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Mamak 28. Piyade Tugay Komutanlığına bağlı tank taburu personelinin katıldığı eylemlere ilişkin 64 kişinin yargılandığı davaya, sanık savunmalarıyla devam edildi.

20.09.2017 18:34
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Mamak 28. Piyade Tugay Komutanlığına bağlı tank taburu personelinin katıldığı eylemlere ilişkin 64 kişinin yargılandığı davaya, sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsü'nde görülen duruşmada savunma yapan sanık eski tank şoförü uzman erbaş Mehmet Levent Özer, emir komuta zinciri içinde hareket ettiğini, emirleri sorgulama konumunda olmadığını savundu.

15 Temmuz'da evde bulunduğu sırada karargaha gelmesi için telefonuna mesaj geldiğini anlatan Özer, birliğe gittiğinde bölük komutanı sanık eski yüzbaşı Hüseyin Nişancı'nın, Genelkurmay Başkanlığına terör saldırısı olduğunu, müdahale için gideceklerini söylediğini aktardı.

Daha sonra tanklarla karargahtan ayrıldıklarını belirten Özer, Nişancı'nın talimatı ile öndeki tankı takip ettiğini söyledi.

Sıhhiye Köprüsü'ne geldiklerinde kapıları ezilmiş bir araç gördüğünü, bu sırada tanklara uzak mesafeden ateş edildiğini öne süren Özer, bölük komutanı Nişancı'nın bu durumu tabur komutanı sanık eski yarbay Nuri Büyükyazıcı'ya aktardığını ifade etti.

Özer, "Büyükyazıcı da 'Durmayın, devam edin ezin geçin' talimatı verdi. Kızılay'da da benzer bir durumla karşılaştık. Bu durum da Büyükyazıcı'ya telsizle bildirildi. Büyükyazıcı da 'Çankaya istikametine gelin, beni takip edin, barikatlara takılmayın' emrini yeniledi." diye konuştu.

Engelleri geçtikten sonra Genelkurmay Başkanlığına geldiklerini ifade eden Özer, karargaha özel kuvvetler mensubu askerlerin hakim olduğunu dile getirdi.

"Sen hiç insan öldürdün mü?"

Çapraz sorgu sırasında Özer'e, darbe girişiminin başarısız olmasının anlaşılmasıyla darbecilerin güvenlik kamerası görüntülerinin kaydedildiği sabit diskler ile dijital materyalleri tankların paletleri altında ezdikleri anı görüp görmediği soruldu.

Disklerin paletlerin altına atıldığına şahit olduğunu belirten Özer, "Hard disklerin ezildiği anı gayriihtiyari gördüm. O esnada tankın üzerindeydim. Tabur komutanı ile bölük komutanı aralarında görüştü. Bölük komutanı Vedat'a 'çalıştır tankı' dedi. Üç dört metrelik alanda eliyle gel git yaptı tanka." ifadelerini kullandı.

Bir başka soru üzerine Özer, bölük komutanı Nişancı'nın kendisine "Sen hiç insan öldürdün mü?" diye sorduğunu belirterek, "Komutana, 'Bunu bana neden soruyorsun, kimseyi öldürmedim. Görmedin mi? Hiç kimseye zarar vermedim.' diyerek tepki gösterdim." dedi.

"Kuvvet komutanlığına ateş emri verildi"

Sanık eski uzman erbaş Mustafa Toker de emir üzerine geldiği karargahta tankların çalışır vaziyette bekletildiğini ifade ederek, daha önce görmediği bir kargaşanın kışlaya hakim olduğunu söyledi.

Emir üzerine mühimmat yüklendikten sonra tanklara bindiklerini anlatan Toker, bölük komutanı Nişancı'nın Genelkurmay Başkanlığına terör saldırısı olduğunu, müdahale için gideceklerini söylediğini aktardı.

Toker, Genelkurmay Başkanlığı karargahına geldikleri sırada sanık eski astsubay Turan Baysal'ın telsizden üsteğmen Mahmut Onur Uçar'ın bulunduğu tankın Hava Kuvvetleri Komutanlığı binasının kolonlarına ateş açmasını söylediğini ifade etti.

Darbe girişiminde yer almadığını iddia eden Toker, polise teslim olana kadar kimseye zarar vermeden Genelkurmay Başkanlığı karargahında kaldığını anlattı.

"Yeminime sadık kaldım"

Sanık eski uzman çavuş İlhami Aytemiz de birliğin deposunda görev yaptığını, emir üzerine hazır olan bir tanka bindiğini ifade etti.

Nereye gidecekleri konusunda bilgisinin olmadığını, ilerleyen saatlerde terör saldırısı nedeniyle Genelkurmay Başkanlığına gittiklerini öğrendiğini anlatan Aytemiz, darbe girişiminde yer almadığını savundu.

FETÖ ile hiçbir şekilde irtibatının bulunmadığını iddia eden Aytemiz, "Yıllarca şerefle üniformasını giydiğim TSK ve yeminime sadık kaldım. Darbeye yönelik en küçük bir girişimimiz olmadı, sabah saatlerinde polislere kendi isteğimizle teslim olduk." diye konuştu.

"Eze eze gelin"

Sanık astsubay Rifat Gökçen de Sıhhiye Köprüsü'ne geldiklerinde vatandaşların araçlardan barikat oluşturduğunu, bölük komutanı Nişancı'nın telsizden bu araçları kastederek "eze eze gelin" emrini verdiğini söyledi.

Tank şoförü uzman çavuş Vedat İpek'e "Sakın ezme, dikkat et, zarar verme, dikkatli sür" emrini verdiğini iddia eden Gökçen, Kızılay'a geldiklerinde telsizden "Genelkurmay Başkanlığına silahlı saldırı var, emniyet ve takviye için buraya gidiyoruz." anonsunun geçtiğini aktardı.

Genelkurmay Başkanlığı karargahına geldiklerinde silah sesleri duyduğunu, bunun üzerine tankta beklemeye başladıklarını belirten Gökçen, cep telefonundan internete girdiğinde darbe girişiminden haberdar olduğunu söyledi.

Bunun üzerine personeline tanktan dışarı çıkmamalarını emrettiğini ifade eden Gökçen, sabah saatlerinde polise teslim olduklarını savundu.

Sanık er S.A'nın savunmasının ardından davanın bugünkü celsesi tamamlandı.

Duruşmaya yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Kamera Kayıtlarını Paletlerin Altında Ezdiler' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement