KDK'den, "21. Yüzyılda İnsan Haklarının Geleceği" konferansı - Faruk Kaymakcı - Son Dakika
Güncel

KDK'den, "21. Yüzyılda İnsan Haklarının Geleceği" konferansı - Faruk Kaymakcı

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, "Düzensiz göç konusunda gerçekten işbirliği yapılmasını ve külfet paylaşımına gidilmesini bekliyoruz.

11.01.2023 17:19  Güncelleme: 19:58
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, "Düzensiz göç konusunda gerçekten işbirliği yapılmasını ve külfet paylaşımına gidilmesini bekliyoruz." dedi.

Kamu Denetçiliği Kurumunca (KDK) düzenlenen "21. Yüzyılda İnsan Haklarının Geleceği" konferansında Kaymakcı, göçmenlerin seslerinin duyurulması ve haklarının korunmasında Kamu Denetçiliği Kurumu'nu çalışmalarından dolayı kutladı.

Türkiye-AB ilişkilerinde mali işbirliği çerçevesinde yapılan projelerin önemli olduğunu anlatan Kaymakcı, insan haklarının tanınmasında, tanıtılmasında, geliştirilmesinde ve korunmasında ombudsmanlara önemli görevler düştüğünü vurguladı.

Kamu Denetçiliği Kurumu'nun 10. yılını da kutlayan Kaymakcı, KDK'nin genç yaşına karşın çok önemli projelere imza attığını, milyonlarca hukuki davayı mahkemeye gitmeden önlediğini ve mahkemelerin yükünü hafiflettiğini belirtti.

Ombudsman kültürünün Türkiye'de artık yeni şekliyle de yaygınlaştığını görmekten mutluluk duyduklarını aktaran Kaymakcı, şöyle devam etti:

"Maalesef günümüzde hala nefret söylemleri var, ayrımcılıklarla karşılaşıyoruz. Zaman zaman anti-semitizm, zaman zaman İslamafobi gibi sorunlarla karşılaşıyoruz. Ayrıca, dijitalleşen dünyamızda insan hakları ihlallerinde yeni unsurlarla da karşı karşıyayız. Ama bunların hepsinde çözüm, anahtar, demokrasi ve hukukun üstünlüğü, insan haklarının geliştirilmesi, korunması."

KDK, Türkiye'nin AB üyelik sürecinde oluşturduğu kurumlardan

Faruk Kaymakcı, Türkiye'nin 1999'dan bu yana AB'ye aday ülke olduğunu ve bu çerçevede önemli reformlar gerçekleştirdiğine işaret ederek, KDK'nin de Türkiye'nin AB üyelik sürecinde oluşturduğu kurumlardan biri olduğunu anımsattı.

Son dönemde reform çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Kaymakcı, "Özellikle AB'ye katılım için eylem planı Türkiye'nin 2021- 2023 döneminde gerçekleştireceği reformların yol haritasını çizdi. Hazırlamış olduğumuz yargı reformu stratejisini uygulamaya koyduk, önemli adımlar atıldı. Son olarak da insan hakları eylem planını kararlı bir şekilde yürütüyoruz ve ülkemizin AB üyelik sürecinde de gelişmeler bekliyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Düzensiz göç sorununa da değinen Kaymakcı, "Özellikle Ege Denizi'nde gördüğümüz ve gerçekten acımasız gerilimlere neden olan geri itmelerin son bulması ve göçmenlere kaldıkları, bulundukları ülkelerde temel haklarının sağlanması da kamu denetçiliğinin görev alanlarından biri." dedi.

Türkiye'nin göç konusuna insani yaklaştığını kaydeden Kaymakcı, "Düzensiz göç konusunda gerçekten işbirliği yapılmasını ve külfet paylaşımına gidilmesini bekliyoruz. Ne Türkiye ne de başka bir ülke tek başına bu kadar ağır bir düzensiz göç yükünün altında kalamaz, bırakılmamalı. Dolayısıyla bu anlamda uluslararası toplumun destek olması önemli." diye konuştu.

AB ile 18 Mart Mutabakatı anlaşmasıyla ilgili Kaymakcı, bunun yalnızca bir göç mutabakatı olmadığına, Türkiye ile AB ilişkilerini tüm yönleriyle güçlendirmeyi amaçladığına dikkati çekti.

103 milyon kişi zorla yerinden edilmiş durumda

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Türkiye Temsilcisi Philippe Leclerc de BMMYK'nin dünyada vatansızlığı bitirmeye çalıştığını vurguladı.

Dünyada insan hakları ihlallerinin arttığını, insanların ülkelerinden göç ettiklerini kaydeden Leclerc, "103 milyon kişi zorla yerinden edilmiş durumda. Zulüm, savaş ve çatışma dolayısıyla yerinden edilmiş durumdalar." dedi.

Leclerc, Türkiye'nin 12 yılı aşkın bir süredir 3,5 milyondan fazla Suriyeliye ev sahipliği yaptığını hatırlatarak, birçok ülkeden gelen insanların uluslararası koruma hakkına sahip olduklarını ve yasal bir şekilde Türkiye'de kalabildiklerini ifade etti.

Türkiye'deki tüm bakanlıkların bu konularda çalışırken KDK'nin tavsiyesini aldığını vurgulayan Leclerc, "Yasal temelde ilerleyen bir görev söz konusu. Ancak KDK sonuçlara ve kişilere yönelik bir çalışma yürütüyor." dedi.

Philippe Leclerc, insan hakları ihlallerinin, mültecilerin bazı haklardan mahrum olmasına yol açtığını belirterek, küresel ölçekte ayrımcı kanunlar ve yabancı düşmanlığının söz konusu olduğunu söyledi.

Bütün ülkelerin insan hakları sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini ve KDK'nin rolünün çok önemli olduğunu kaydeden Leclerc, daha eşit ve adil bir dünya oluşturulmasının ve hak aramaya erişimle ilgili daha iyi araçlar ortaya konmasının elzem olduğunu ifade etti.

"İnsan hakları baskı altında"

Avrupa Ombudsmanlık Enstitüsü Genel Sekreteri Josef Siegele de insan haklarının bu kadar baskı altında olduğu hiçbir yılın olmadığını anlatarak, "Biz sadece, insan hakları ihlal edildiğinde ve baskı altında olduğunda bir şey yapmamalıyız. İyi siyasi bir yol olmalı, dünyadaki insan hakları her zaman uygulanmalı ve biz bu noktada çalışan makamlara, kurumlara, vatandaşlara yardımcı olabilmeliyiz." ifadelerini kullandı.

Ombudsmanlık lobilerinin çok önemli olduğunu kaydeden Siegele, Ukrayna'daki ilk ombudsmanlığın 1990'da açıldığını ve Rusya'daki ilk ombudsmanının insan hakları alanında ve vatandaşlık hakları konusunda resmi işbirliği yaptığını aktardı.

Siegele, "Ukrayna ulusal ombudsmanına ve de Rusya İnsan Hakları Komisyonu Başkanı'na bu işbirliğini yenilemelerini, devam ettirmelerini ve vatandaşlara yardımcı olmalarını rica ediyorum." dedi.

Macaristan-Türkiye diplomatik ilişkileri 100. yılında

Macaristan Ombudsmanı Akos Kozma da Macaristan ile Türkiye'nin modern dünyada diplomatik ilişkileri tesis etmesinin 100. yılı olduğunu belirterek, "Macaristan, Türkiye'yle ilk diplomatik teması, tesisi kuran ülkelerdendir, bununla gurur duyuyoruz, bu jest için teşekkür ediyoruz." diye konuştu.

Kozma, 2024'ün ortak Macar-Türk Kültür yılı olacağına işaret ederek bununla gurur duyduğunu, Macar-Türk ombudsman kurumunun 10 yıllık bir çalışmayı geride bıraktığını söyleyerek, "Türk dostlarımızla işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz." dedi.

Kosova'da ombudsmanlık konferansı

Kosova Ombudsmanı Naim Qelaj ise ülkesinde ombudsmanlığın 2000'de kurulduğunu ve 23 yılda çok büyük başarılar elde ettiğini, bağımsız ve anayasal bir kurum olarak Kosova Ombudsmanlık Enstitüsü'nün insan haklarının korunması ve tanıtılması açısından önemli başarılar elde ettiğini belirtti.

Qelaj, farkındalık oluşturulması açısından uluslararası organizasyonların büyük etkisi olduğunu ifade ederek, birkaç ay sonra ülkesinin aynı konuda bir konferansa ev sahipliği yapacağını açıkladı.

Bahreyn Ombudsmanı Ghada Hameed Habib ise Körfez bölgesinde ilk ombudsmanlık kurumuna sahip ülke olduklarını aktararak, "Bizim ombudsmanlığımız iki tür hizmet sunmaktadır. İçişleri bakanlığı ile ilgili olarak gelen şikayetler, yani güvenlik mensuplarının ihlalleri ile ilgili gelen şikayetler ve biz bunları göz önüne bulundurarak doğrudan mahkemelere başvurmaktayız. İkinci olarak idari kararlarla ilgili, alınan kararla ilgili biz bir hüküm vermiyoruz ancak aracı, arabulucu rolü oynamaktayız." diye konuştu.

KDK\'den, "21. Yüzyılda İnsan Haklarının Geleceği" konferansı - Faruk Kaymakcı
Kaynak: AA

Son Dakika Güncel KDK'den, '21. Yüzyılda İnsan Haklarının Geleceği' konferansı - Faruk Kaymakcı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement