Kılıçdaroğlu, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (2) - Son Dakika
Politika

Kılıçdaroğlu, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (2)

Kılıçdaroğlu, CHP TBMM Grup Toplantısı\'nda konuştu: (2)

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yasaların bu kadar dağınık olmasının, deprem riskiyle mücadelede bürokrasiyi de zorladığını savundu.

03.11.2020 15:51  Güncelleme: 17:00
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yasaların bu kadar dağınık olmasının, deprem riskiyle mücadelede bürokrasiyi de zorladığını savundu.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grubu'nda yaptığı konuşmada, İzmir'de meydana gelen depreme ve deprem konusuna yer verdi.

Bir deprem gerçeği bulunduğunu, bunu sürekli yaşadıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, eğer ülke olarak deprem gerçeğini kabul ediyorlarsa, gerekli önlemlerin alınması için de çaba harcamak zorunda olduklarını söyledi.

Depremde hayatını kaybeden kişilerin partilerinin hiç önemli olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onlar bizim insanlarımız, arkasından Fatiha okuyoruz, gözyaşı döküyoruz, üzüldüğümüzü ifade ediyoruz. 'İnşallah bir daha olmaz' diye dualar ediyoruz. ya sonra ne yapıyoruz? Asıl soru bu. Her depremden sonra aynı şeyleri yapıyoruz. Değişen bir şey yok. Siyaset dünyamızda da değişen bir şey yok. Bunun değişmesi lazım. Şunu düşünmek zorundayız: Deprem olduğunda can kaybını nasıl minimize edebiliriz veya hiç can kaybımız olmaz. Bunu düşünmek zorundayız. Deprem olduğunda mal kaybımızın nasıl olmayacağını düşünmek zorundayız. O da milli gelirde azalmaya yol açıyor. Yaralı sayısını nasıl azaltabiliriz? Bu üç sorunun yanıtını siyaset kurumu bulmak ve yerine getirmek zorundadır. Ne ile; bilim, akıl, liyakat, mantıkla. Yasalar çıkardık ama yasaların kendi içinde iç tutarlılığı yok. Her depremden sonra bir yasa çıkardık. Çünkü depremle ilgili temel yasa, pek çok ihtiyaca cevap vermiyor."

"Depremzede de merak ediyor"

Kılıçdaroğlu, önce 1959'da bir kanun çıkarıldığını, 1992'de Erzincan depreminden sonra bu kanun ihtiyaca cevap vermediği için 3838 sayılı kanunun yapıldığını anımsattı. Kılıçdaroğlu, 1999 depreminden sonra da bir kanun çıkarıldığını, kentsel dönüşümle ilgili, Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Proje Kanunu şeklinde de güzel bir düzenleme yaptığını ifade etti.

Parlamentonun, yürütme organının niyeti varsa, gerekli düzenlemeleri yapabildiğini belirten Kılıçdaroğlu, 2012 yılında afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında bir kanun da çıkarıldığını söyledi. Bu kanunun önemine işaret eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Kimsenin hakkını yemeyelim. Kanunda riskli alan tanımı yapılıyor. Riskli alanı kim belirleyecek? Kanun bunu belirlemiş, riskli alan; 'Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının görüşü de alınarak, bakanlığın teklifi üzerine Cumhurbaşkanlığınca kararlaştırılır.' Bugüne kadar, nerede, ne kadar riskli alan belirlendi? Merak ediyorum. Çocuğunu, annesini, babasını depremde kaybeden depremzede de merak ediyor. 2012'de kanun çıktığında göre, riskli alanları herkes bildiğine göre, hatta evinin bile fay hattı üzerinde olup olmadığını internete girip gören birisi, herhalde Cumhurbaşkanlığının bu kararını beklemiştir. Nerede bu riskli alanlar?

Riskli alan belirlendikten sonra oradaki binaların yıkılması gerekiyor. Yıkımına belediye karar vermiyor, böyle yetkisi yok. Valilik ve ona bağlı kurullar karar alıp, bakanlığa gönderiyorlar. Sonra yıkımına karar verilirse belediyeye, 'Şurayı yıkacaksın' diyorlar. Yasaların bu kadar dağınık olması deprem riskiyle mücadelede bürokrasiyi de zorluyor."

" Türkiye'de hangisi yapılıyor?"

Kılıçdaroğlu, devlet terbiyesi, kaynakların nerelere harcandığı konusunda şeffaf ve üniversitelerin bilgi ürettiği ülkelerde, depremle mücadelenin iki aşamalı olduğunu dile getirdi. Kılıçdaroğlu, birinci aşamanın afeti önleme, depreme dayanaklı yapılar inşa edilmesi; ikinci aşamanın da afetten sonra oluşan riskin giderilmesi olduğunu anlattı.

"Türkiye'de hangisi yapılıyor?" sorusunu yönelten Kılıçdaroğlu, birincisinin yapılmadığını savundu. İstanbul'daki konutların büyük bir kısmının depreme dayanaksız olduğunu, bunu herkesin, her partinin söylediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Neden, niçin önlem alınmıyor? Depremden sonra risk oluşuyor, insanlar ölüyor, gözyaşı döküyoruz, çocuk kurtuldu diyor, hepimiz bayram yapıyoruz, kurtaran ekip gözyaşı döküyor, hepimiz seviniyoruz. Depremden sonrayı biliyoruz da deprem öncesi neden önlem almıyoruz. Allah bize akıl vermiş, aklımızı kullanacağız. Bilim adamları var, bu konuda çaba harcıyorlar." diye konuştu.

"Depremle ilgili 58 araştırma önergesi reddedildi"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bugün bir gazetenin, "İktidarı ile muhalefetiyle bilimin sesine kulak tıkayan Türkiye" başlığıyla bir haber yayınladığına işaret ederek, "Pes yani. Biz ne zamandan beri bilimin, bilim insanının sesine kulak tıkadık? İktidar tıkıyor, gerek de duymuyor depreme dayanıklı bina yapmaya. 'Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir.' Kalan sağlara, 'Ağlama, annen, baban öldü ama sana bir daire vereceğim' diyor. Anne, baba mı çok değerli, onun aldığı daire mi çok değerli? Bu ayrımı insanın vicdanının yapması lazım. Bu ayrım yapılmıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Bu konularda kimin görevini yapıp, kimin yapmadığı sorusunu yönelten Kılıçdaroğlu, yürütmenin parlamentoya getirdiği bütün kanunların geçtiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, ancak parlamentonun bir eksiği olduğunu öne sürerek, 17 yılda, depremle ilgili verdikleri 58 araştırma önergesine, AK Parti ve MHP'nin, "Hayır, araştırmaya gerek yok" dediğini savundu.

Kılıçdaroğlu, muhalefetin, 17 yılda 58 kez deprem gerçeğine parlamentoda dikkati çektiğinin altını çizdi.

"Bundan niye kimsenin haberi yok?"

Bilim insanlarının, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının üzerine düşeni yerine getirdiğini, depremle ilgili yayınlar, toplantılar yaptığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Muhalefet olarak biz yaptık mı? Rahat ve açık yürekle şunu söyleyebilirim; deprem, deprem gerçeği ve alınması gereken önlemler konusunda Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en nitelikli, kaliteli raporu hazırlayıp hükümete sunan tek parti var o da CHP." dedi.

"Bundan niye kimsenin haberi yok?" diye sorulabileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, eski CHP İstanbul Milletvekili, mühendis Ersin Arıoğlu'nun 1999 depreminden sonra Japonya, ABD ve Türkiye'den deprem mühendislerini bir araya getirdiğini anımsattı.

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"ODTÜ'den iki, Japonya ve ABD'den dörder hoca bir araya geldi, İstanbul depremi hazırlıklarının hızlandırılması ve tek yönetimde toplanması adı altında bir rapor hazırladılar. Kasım 2005'te o dönem Genel Başkanımız Deniz Baykal'a sunuldu. Sayın Baykal, raporun ne kadar önemli olduğunu, raporu hazırlayanların bu konuyu ne kadar bildiğini gördüğü için 'Hükümetin bu raporu bilmesi lazım. Gidin Sayın Başbakan'a bu raporu anlatın. Bu raporu verirken bunu kamuoyuyla paylaşmayın, CHP raporu olarak algılanmasın. Bu raporun öngördüğü kanunların Meclis'ten çıkması için CHP olarak her türlü desteği vermeye hazırız.' diyor. Heyet, dönemin Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'den randevu istiyor. Dinçer, 'Başbakan'ın işleri yoğun ama size 20 dakika ayırabilir' diyor. Erdoğan ve ekibine, Baykal'a sunulan rapor 3 bölümden oluşuyor: İstanbul deprem ihtimalinin bilimsel analizi, muhtemel hasar senaryoları, risklerin en aza indirilmesi için yapılması gerekenler.

Raporu sunmaya başlarlar, Erdoğan, derhal ilgili bakan ve müsteşarları da davet eder, raporun ciddiyetini fark eder. Tam 3,5 saat brifingi dinler. Raporun ne kadar değerli ve önemli olduğunu vatandaşın da bilmesi gerekir. Bugüne kadar çıkıp, 'Ey Erdoğan, raporu biz yazdık sen gereğini yapmadın' demedik. Hep bekledik. Erdoğan, Başbakanlık Basın Merkezine talimat verir, deprem konusunda çok önemli bir brifing aldığı duyurulur. Erdoğan, 'Çok önemli bir rapor, mutlaka İstanbul valisi ve belediye başkanının da dinlemesi lazım.' der. Arıoğlu ve ekibi, onlara da sunumun aynısını yapar. Rapor, ayrıca bakanlığa da gönderilir. Ne oldu? 3,5 saat Başbakan dinleyecek, vali, belediye başkanı dinleyecek... İstanbul depremindeki riskler, önlemler ayrıntılı belirtilmiş, mali yapısına kadar. Bu rapor sadece raflarda yerini aldı. 'Muhalefet partisi de ne yapıyor, bilimden uzak' diyenlerin, kulağına küpe olsun."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Kılıçdaroğlu, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu: (2) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement