Kim Ne Dedi?

Rıdvan Dilmen - Sabah

Bu senenin bir modası var. Bursa-Beşiktaş maçında kale arkası hakemi oyuncu attırıyor. Dün de bir hakem Cristian'ı oyundan attırdı. Böyle oyuncu atılmaz. Oyuncu kendini kurtarmak için atar. Yardımcı hakemin işgüzarlığından 10 kişi kalıyorsunuz, kötü oynarken. Bunların hiçbiri de Fenerbahçe'nin dağınıklığına ve 1 puana razı görüntüsüne de bahane değil tabi. Ama o pozisyondan sonra Fenerbahçe'nin gardı düştü. Üst üste pozisyonlar yedi. İki tanesini Volkan çıkarırken birkaç tanesini de son paslarda kaybettiler. Daha sonra Kadlec'in omzundan seken topla Mehmet Topal skoru 1-1'e getirdi. Fenerbahçe 1 puan mı aldı, 2 puan mı bıraktı tartışılır. Fenerbahçe belki 1 puan farkla şampiyon olacak.

Göçek altında '1' nefes!

Mehmet Demirkol – Fanatik

Cristian Baroni'nin atılmasında geçen hafta Alves'e çıkmayan kırmızının etkisi yüzde 100... O kart çıksa bu çıkmazdı, ya da o pozisyon olmasa. İnsan bacağının üstüne yatan birine istese vuramaz. O eylem itmek olur. İtmek de kırmızı kart olmaz. Ancak ne olursa olsun bir büyük takım oyuncusu bu kadar kritik tartışmaların ortasında bu kadar düşünmeden hareket etmez. Baroni olmuyor. Eğer rakipte Bilica dahi sizin orta sahanızdan daha etkili top kullanıyorsa Salih oynar. Eğer bu halde dahi oynayamıyorsa Salih gider, gitmeli. Bu genç adamın neden bu takımda yer almadığının açıklanması gerekiyor. Hata ondaysa açıklanmalı. Geçen yıl seyrettiğimiz o yetenek bu takımın orta sahasında süre alır. Almazsa, Roma 8 milyon Euro verdi. Neden bırakılmadı.

Ahmet Çakar – Sabah

Kim ne derse desin, hakem fevkalade bir maç yönetti. Maçta çok kritik pozisyon vardı ama bence hemen hemen hepsinde doğru kararlar verdi. Cristian'a gösterilen kırmızı kart doğru. Ayağını kurtarmak bahanesiyle rakibine çifte atıyor. Emenike rakip karnına elini koyduğunda penaltı bekliyor ki devam kararı doğru. ve aynı Emenike yine rakip ayağını koyduğunda zıplayıp kendini atıyor ve yine penaltı istiyor. Burada da karar doğru. Fenerbahçe'nin yediği golde Mehmet Topal topu rakibinin üzerinden atlatmak isterken, top Elazığlı oyuncunun yapışık koluna gayri kasti çarpıyor. Buradaki devam kararı da doğru… Sadece ilk yarıda Cristian kaleci ile çaprazdan karşı karşıya kaldığı pozisyonda topa vurmadan önce geriden gelen Fenerbahçeli, ceza alanının hemen dışında rakibi tarafından itiliyor. Kitabi olarak baktığımızda bu pozisyon faul ama fiiliyatta böyle faulleri hakemler pek vermiyor.

"Futbolun dışında da malzeme var"

Erman Toroğlu – Fotomaç

Baroni'nin atıldığı pozisyon tam evlere şenlik… Yahu kardeşim sana faul yapılıyor tamam. Hakem zaten sarı kartı verecek. ve hakem bence çok doğru bir kararla maçı devam ettiriyor, arkadaşların kaçırıyor. Ne gerek var yerdeki rakibine o hareketi yapmana. O harekete sert diyebilirsin, yumuşak diyebilirsin ama ne olursa olsun yapmayacaksın. Fenerbahçe takımı dikkat edin ne zamandır çok kart görüyor. Hem sarı hem kırmızı… Bunun da suçu hakemlerde değil. Hani talebe vardır "Kaç aldın oğlum dersin", "Baba hoca bana 2 vermiş" der. veya sorarsın "Oğlum kaç aldın" cevap "Baba 9 aldım" der. Zayıf alırken hocadan, iyi alırken senden... Aynı Fenerbahçeli futbolcuların gördüğü kartlar gibi. Aslında Fenerbahçe, Galatasaray ile Beşiktaş'a "Yahu kardeşim gelin peşimden, hep beraber heyecan yapalım" diyor. Ama ne Galatasaray'da ne de Beşiktaş'ta bir hal, heves yok. Onlar da diyorlar ki "Kardeşim bizi uğraştırma, yürü git işine." Durum aynen böyle…

Okay Karacan – Zaman

Emenike başlangıçta girdiği pozisyonları gole çevirebilseydi Elazığ'ın iyi oyununu perdeleyebilir miydi? Muhtemelen kendi özgüveni maç içinde sürekli gelişen Elazığ, bir tepki verecek, kolay teslim olmayacaktı. Orta sahası yaratıcı, organizasyon yeteneği yüksek oyunculardan kurulu olmayan Elazığ, doğrusunu yaparak kazandığı tüm topları hızlı oynayarak Fenerbahçe'yi iyi çalıştığını gösterdi. Meselenin özeti biraz da Elazığ iyi ders çalışmış, Fenerbahçe'de ders notları karışmış olmalı. Burada dürüstçe Baroni'ye çıkan kırmızı kartın yanlışlığına vurgu yapmadan geçmemek lazım. Onur'un bir rugby oyuncusu gibi Baroni'nin ayaklarına atlamasına sarı kart çıkıyorsa, Baroni'nin normal insani refleksini kırmızı ile değerlendirmek olmadı.

"Stratejik kararların farkındayız"

Atilla Gökçe – Milliyet

Elazığspor kendi gerçekliği içinde olabildiğince akıllı ve güzel oynamaya çalıştı. Lig lideri konuğuna göre kazanmaya daha yakın ve istekliydi. Onur Ayık'ın golü de Topal'ın sonucu belirleyen vuruşu da çok güzeldi. İki futbolcunun samimi gayretlerine futbolun verdiği ödüldü bunlar. Bence günün en çok alkışlanacak adamı Gökhan Gönül olmalı... Batuhan'ın kurşun gibi kafa vuruşunda Volkan Demirel filan biterken, Gökhan çizgi üzerinden kafayla çevirdi topu. Sezon sonunda bu kurtarışın neler getirdiğini hep beraber göreceğiz. Okan Buruk'u kutlayalım. Ersun Hoca'ya da geçmiş olsun, diyelim... Eldekilerle bir puan iyidir. Değerini bilsin!

Alaattin Metin – Akşam

Elazığspor haklı olarak kapandı. Mehmet Topuz yoruldu, Caner eskisi gibi kanat bindirmesi yapamadı. Kapanan defansı açmak zorlaştı. Bir de bunun üzerine Fenerbahçe'nin tek gol umudu Emenike'yi Marvin Zeegelaar müthiş marke edince Fenerbahçe sıkıntı yaşadı. Ama sıkıntının en büyüğü de Cristian'ın atılmasıyla 10 kişi kalındığı pozisyondu. Gözümle gördüm... Onur-Cristian mücadelesinde hakem eliyle Onur'un faul yaptığını işaret etti. Hatta sarı kartı da çıkarıyordu ama ne olduysa yan hakemin "Tekme attı" sözüyle oldu, bir anda ortalık karıştı. 10 kişi kalan Fenerbahçeli futbolcular yine de sahada elinden geleni yaptılar. Beraberlik gölünü de attılar ama kazanacakları maçı berabere bitirdiler. Son dakikada Emenike'nin düşürülmesi penaltı mı değil mi, onu da hakem hocalarına bırakalım. Sonuç olarak Fenerbahçe iyi başladığı ve iyi oynadığı maçı istediği skorla bitiremedi.