Kobani bahanesiyle düzenlenen eylemlere ilişkin 108 sanığın yargılanmasına devam edildi

Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014'te düzenlenen eylemlere ilişkin, aralarında PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin yanı sıra eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 108 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu sanıklardan bazıları bulundukları cezaevlerinden video konferans aracılığıyla katıldı, diğer sanıklar ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.

Sanıklardan eski HDP milletvekili Emine Beyza Üstün, suçlamaları kabul etmedi, iddianamede herhangi bir suç unsuru bulunmadığını, tutuklanmalarını gerektiren somut hiçbir neden olmadığını öne sürdü.

Kobani olayları gerekçesiyle gözaltına alınıp 2 Ekim'de tutuklandığını, 9 aydır da tutuklu bulunduğunu belirten Üstün, aynı iddialar ve benzer suçlamalarla 23 Ağustos 2017'de İstanbul Emniyet Müdürlüğünde ifade verdiğini, hakkında herhangi bir işlem yapılmadığını söyledi.

Davanın siyasi olduğunu, barış ve demokrasi isteyen siyasetçilerin yargılandığını savunan Üstün, Kobani olaylarıyla ilgili gerçeklerin ortaya çıkması için TBMM'de defalarca araştırma önergesi sunduklarını, fakat önergelerin AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildiğini belirtti.

"HDP'nin tüzel kişiliği yargılanıyor"

HDP Merkez Yürütme Kurulunun (MYK) 6 Ekim 2014'teki toplantısından sonra partinin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımların ardından farklı illerde başlayan şiddet olaylarına ilişkin suçlamaları kabul etmeyen Üstün, şiddet çağrısı yapmadıklarını, paylaşımlarda suç unsuru bulunmadığını öne sürdü.

HDP'nin siyasetteki varlığının Türkiye'de demokrasinin güvencesi olduğunu ifade eden Üstün, savunmasını şöyle sürdürdü:

"HDP'nin politikalarını ortadan kaldırmak için siyasi iktidarın yapmaya çalıştığı siyasi saldırıyı bu davayı sürdürerek meşrulaştırmayın. Kararınız, Türkiye'de demokratik siyaset ve demokrasinin korunması için belirleyici olacaktır. Demokrasi güçlenirse birlikte eşit ve özgür yaşayabileceğiz. Geleceği güvence altına alabileceğiz. Vereceğiniz karar sadece benimle ve yargılanan siyasetçilerle ilgili olmayacak, kararınızı kendiniz ve kendi geleceğiniz için de vermiş olacaksınız."

Emine Beyza Üstün, dosyanın kapatılmasını ve tutuklu sanıkların serbest bırakılmasını talep etti.

Sanıklardan HDP MYK üyesi Alp Altınörs de üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini, HDP'nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımlarda suç unsuru olmadığını söyledi.

Davada HDP'nin tüzel kişiliğinin yargılandığını savunan Altınörs, "HDP MYK'nın atılan 3 tweet dolayısıyla 37 cinayetten yargılandığı bir dava bu. HDP MYK bir tüzel kişiliktir. Tüzel kişilik hakkındaki davaları Ağır Ceza Mahkemeleri göremezler." dedi.

Altınörs, HDP'nin sosyal medya hesabındaki paylaşımların terör çağrısı değil, teröre karşı çıkmak için yapılan çağrılar olduğunu savundu.

Savunmaların ardından mahkeme, yarın devam etmek üzere duruşmayı tamamladı.

İddianameden

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçlarını Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianameye göre, Suriye'deki iç savaş nedeniyle DEAŞ'ın Kobani'ye (Ayn el-Arap) saldırması üzerine, Ekim 2014'te HDP yönetimi ile PKK, sokağa çıkma çağrısında bulundu.

Yapılan çağrılarla aralarında İstanbul, Ankara, Bursa ve Diyarbakır'ın da olduğu 35 il ve 96 ilçede yasa dışı gösteriler başlatıldı, kolluk güçlerinin yanı sıra siviller de hedef alındı.

Olaylarda 37 kişi hayatını kaybetti, 761 kişi yaralandı, 197 okul yakıldı, 269 kamu binası tahrip edildi, 1731 ev ve iş yeri yağmalandı, 1230 araç kullanılamaz hale getirildi.

Aralarında eski HDP Eş Genel Başkanları Demirtaş ve Yüksekdağ ile PKK'nın üst düzey yöneticilerinin de olduğu 75'i firari 108 sanığın ülke genelindeki bütün eylemlerden sorumlu tutulduğu iddianamede, sanıkların tamamının 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve süreli hapis cezasına çarptırılması isteniyor.