Bütün duyguların dorukta yaşandığı bir zamandayız. Bir yandan korku ve yalnızlık ama diğer yandan aşk, sevgi ve sıra dışı fedakarlıklar.
Yeni mezun hemşire Sophie Bryant-Miles çalıştığı serviste gece nöbetine başlamak üzereydi ki, Covid-19 şüphesiyle hastaneye yatan ama başka sağlık sorunları da olan genç bir erkek hastanın hayatından artık umudun kesildiği ve palyatif bakım servisine alındığını öğrendi.
Fakat hastanın baş ucunda tepeden tırnağa koruyucu giysiler içinde 15 yıldır birlikte yaşadığı sevgilisi bekliyordu. Çift zaman ve para sorunları yüzünden bir türlü evlenememişti. Hep bir işleri çıkmıştı.
Aşk ile ölüm arasında yürek parçalayıcı bir karşılaşma olmuş ve çift evlenmeye karar vermişti. Hemşire Sophie hastanede görevli rahip Joe Fielder'ı arayarak çiftin nikahını kıymasını rica etti.
Hikayenin gerisini hemşire Sophie anlatıyor:
Joe (rahip) kıydığı nikahın yasal geçerliliği olamayacağını ama hemen gelip töreni gerçekleştireceğini söyledi. Çift kilise törenlerinin vazgeçilmezi olan evlilik yeminini edebilecek ve "ölüm ayırana kadar" bir diğerini eş olarak kabul ettiklerini söyleyebileceklerdi. Tam bir kilise töreni olacaktı. Joe geldi, onlara aliminyum folyodan yüzükler yaptık. Törene hastanın kızı da FaceTime üzerinden bağlanacak ve izleyebilecekti.
Gerçekten çok güzel bir tören oldu. Joe müthişti. Çiftin isimlerinin yazılı olduğu bir davetiye üzerine birlikte söylenecek dualar ve ilahilerin sözleri de yazılmıştı.
Hastanın sevgilisi hepimizin koruyucu giysiler içinde olmamıza, ve damat yani hastanın da yüz maskesi takmasına aldırmadı. İkisi de olan biteni çok heyecanlı yaşadı.
Joe (rahip) da koruyucu elbiseler içindeydi ve terliyor gibiydi.
Törenden sonra fotoğraflarını çektik çünkü istekleri buydu, hem hastanın hem sevgilisinin. Mümkün oludğu kadar gerçek bir nikaha benzemesi için uğraştık. Ardından pastaları bile hazırdı.
Sevgilisine evleneceği adamın hayatının son saatlerini yaşadığı söylenmişti. Bu birlikte olduklarını hissedebilecekleri son fırsattı. En azından bu son hatıraları oldu.
Hepimiz gözyaşlarıyla izledik.
Rahip Joe Fielder ekliyor:
Doktorlar hastanın geceyi çıkaramayacağını düşünüyordu o yüzden kilisede yapılan nikah törenine çok yakın bir tören ve evlilik yemini düzenledim. Hasta söylemesi gereken cümleleri söyleyebilmek için elinden geleni yaptı ama nefesi yetmediği için bazen zorlandı. Eşi de söyleyeceklerini en iyi şekilde söylemeye çalıştı ama bazen gözyaşlarını tutamadığından tökezledi. Aile ise aynı anda hem gülümseyerek hem ağlayarak izliyordu.
Bütün bunlar koruyucu giysi ve donanımlar içinde yapıldı, çok gerçek üstü bir görüntüydü. Fakat hasta bu evlilik taahhütlerini yaptığını bilerek ölecek, ailesi de bunu yaptığını bilecekti. Sevgilisi de bu sözleri söyleme fırsatı bulduğu için büyük minnet duydu.
İnsanlara saygıyla yaklaşmak, sevildiklerini, kendilerini düşünenler olduğunu gösteren şeyler yapmak istiyorsunuz. Ben onların birbirine sevgisini bu şekilde kutlamalarında yardımcı olma fırsatı bulduğum için şükran duyuyorum.
Henüz cenaze bile kaldırılmış değil ve hastanın eşi ve kızı yorum yapacak durumda değil. Ancak bu öykünün anlatılmasına onay verdiler.
Salgın hastalıklar uzmanı Profesör John Wright, Bradford Sağlık Araştırmaları Enstitüsü Başkanı ve daha önce kolera, HIV ve Ebola salgınlarıyla mücadelede görev almış bir kişi. Hastanedeki izlenimlerini aktardığı bu günceyi BBC Radyo 4 için yazıyor. Kendisini internetteki hesabından da izlemek mümkün.
Ölmeden önce evlenen hastanın hikayesini servis sorumlusu hemşire Jennie Marshall-Hamad ertesi sabah işe başlarken öğrendi. Hem ekibiyle gurur duydu hem de bir kaç saat sonra hayatını kaybeden hasta için büyük bir keder hissetti.
Fakat Jennie'nin kendi hikayesi de çok etkileyici.
Bundan dört hafta önce oğlu Zedi'yi, dördüncü yaş gününden hemen önce annesine teslim ederken, onu bir süre görmeyeceğinin farkındaydı.
Jennie'nin annesi hastalık karşısında yüksek risk grubu içinde, oysa Jennie ve çalışma arkadaşları en ağır Covid-19 hastalarının bakımını yapıyorlar. Birlikte çalıştığı hemşirelerden bazıları hastalığı kaptı ve Jennie virüsü annesine taşıma riskini alamazdı. Bu durumda annesiyle görüşmemeyi, kendisini tamamen işine adayıp mümkün olduğu kadar çok çalışmayı seçti.
"Bu zamanda orada bulunma ve çalışma arkadaşlarım için elimden gelen her şeyi yapmanın görevim olduğunu hissediyorum" diyor.
Fakat bu küçük çocuğu olan bir annenin yapabileceği en büyük fedakarlık aynı zamanda ve oğlu Zedi'yi bir daha ne zaman görmeyi umduğunu sorduğumda Jennie gözyaşlarını tutamadı.
Sosyal mesafelenmenin bir anne ve dört yaşındaki çocuğu açısından pratikte nasıl yaşandığını şöyle anlattı:
Her gün sanal ortamda konuşuyor birbirimize sarılıp öpücükler gönderiyoruz ama çocuğuna uyumadan önce bir "iyi geceler" öpücüğü verememek, onu sadece telefon ekranından görebilmek bir annenin en büyük kabusu olabilir ancak. Onunla üç hafta boyunca görüşmedim. Bu durumu anlayamayacağını düşünerek üç hafta boyunca annemin camına gidip onu uzaktan seyrettim. Ama üçüncü haftanın sonunda yüreğim dayanmadı. Telefonda ona neden görüşemeyeceğimizi anlatmak için saatlerce dil döktüm. Biraz anlıyor gibi ve çok iyi karşıladı. Onu bu şekilde üç kez gördü.
En zoru doğum günü oldu, ona dokunamadım. Onu bahçenin dışından gördüm. Annem tebeşirle ona geçmemesi gereken bir köşe çizdi. Şakalaştık, buna "pis köşe" adını taktık. Neyse ki Paskalya tatiline denk gelmişti. Bununla ilgili konuştuk. Paskalya yumurtası arama oyunu oynamasını izledim, çikolatadan yapılmış paskalya yumurtalarını bulunca çok mutlu olduğunu gördüm. Doğum günü olduğunun farkında değildi. Bütün bunlar bittiğinde büyük bir kutlama yapacağız.
Zedi annemle mutlu çünkü ben çalışırken onunla olmaya alışkındı zaten. Annesinin hasta insanlara yardım etmek için çalışması gerektiğini biliyor. Annesinin ona zarar verebilecek virüsler taşıyabileceğini onun için büyükannesiyle kalıp güvende olması gerektiğini anlıyor. Ama yine de mesafeli durmak çok zor.
Bradford Royal Infirmary hastanesinde en çok vaka sayısına ulaşılan günleri yaşıyor ve iyi bir şekilde idare ediyoruz, fakat hiç birimiz bu günlerin ne zaman biteceğini bilmiyor.
Son Dakika › Sağlık › Koronavirüs doktorunun güncesi: Ölmeden bir kaç saat önce evlenen hasta - Son Dakika
İstanbul Tabip Odası Değişim Grubu, 5 Mayıs'ta gerçekleştirilecek seçimlere gireceği 55 kişilik aday kadrosunu duyurdu. Başkan adayı Dr. Ahmet Erçek, daha etkin bir İstanbul Tabip Odası için değişim istediklerini belirtirken, yönetim kurulu adayı Dr. Nedim Uzun ise odanın daha güçlü ve etkin bir kurumsal kimlik kazanmasını hedeflediklerini ifade etti. Değişim Grubu, tüm hekimleri seçimlerde kendilerine oy vermeye çağırdı.
Hatay'ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen 'İskenderun'un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun' söyleyişine katıldı.
Samsun'un Çarşamba ilçesinde kahverengi kokarca zararlısı ile ilgili mücadele kapsamında tuzak asılımı gerçekleştirildi. Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Samsun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliği ile gerçekleştirilen proje kapsamında feromon içeren 'hunili tuzaklar' üreticilere dağıtıldı.
Bozüyük Belediyesi İlaçlama Ekipleri, yaz aylarında artan sinek, sivrisinek ve karasinek gibi haşerelere karşı ilaçlama çalışmalarını hızlandırdı. Ekipler, sulak alanlar, mazgallar, kanal çevreleri, parklar ve yeşil alanlarda düzenli olarak ilaçlama yapıyor.
Karabük'ün Yeşil Mahallesi'nde oynayan 2 yaşındaki Ömer Ali A, dengesini kaybederek yaklaşık 10 metre yükseklikten bir apartmanın istinat duvarı ile toprak zemin arasına düştü. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekibi sevk edildi. Yaralanan çocuk, ambulansla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.
İstanbul'da yaşayan 61 yaşındaki Sabiha Eldenüstün, kilo vermek için mide balonu ameliyatı oldu. Ancak kısa süre sonra midesinin delindiği ortaya çıktı. Eldenüstün, 2 ayrı mide ameliyatı geçirdi ve toplamda 1 milyon 400 bin lira ödeme yaptı. Şikayetçi olduğu doktor ise iddiaları reddetti.
Bozüyük Belediyesi ilaçlama ekipleri, yaz aylarında artan sinek, sivrisinek ve karasinek gibi haşerelere karşı ilaçlama çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. Ekipler, sulak alanlar, mazgallar, kanal çevreleri, yeşil alanlar ve ağaçlık bölgelerde düzenli olarak ilaçlama yaparken, ayrıca park, bahçe ve yeşil alanlarda bitki ilaçlaması ve kene ilaçlaması da gerçekleştiriyor. İlaçlama çalışmalarında çevre ve insan sağlığına zarar vermeyen ilaçlar kullanılıyor.
Sizin düşünceleriniz neler ?