Acil hekimi olarak görev yapan 28 yaşındaki Dr. Fatih Cırıl, 1,5 ay önce koronavirüse yakalandı. Sigara dahi kullanmayan, hiçbir kronik hastalığı olmayan genç doktor, hastalık yüzünden on günde 7-8 kilo verdi, yoğun bakımın eşiğinden döndü. Sosyal medya hesabından "Nasılsa genciz, ayaktan atlatırız demeyelim" mesajı ile akciğer tomografi görüntüsünü paylaşan Dr. Cırıl, "Bu işin şakası yok, nefes alamadıkça ölümü düşünüyorsunuz. Dışarı çıkmak zorunda olmayanlar evde kalsın, çıkanlar da maskesini mutlaka taksın" dedi.
İstanbul Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servis Kliniği'nin genç doktorlarından Muhammed Fatih Cırıl, pek çok meslektaşı gibi pandemi döneminde yüzlerce Kovid-19 vakasına müdahale etti, hastalara şifa olabilmek için haftalarca ailesinden ayrı, görevi başında ter döktü. "Sigara kullanmıyorum, sağlıklı besleniyorum, gribe bile 2-3 yılda bir yakalanırdım. Onu da ilaç kullanmadan atlatırdım. Bağışıklık sistemime çok güveniyordum. O nedenle Kovid olsam da hafif atlatırım herhalde diye düşünüyordum ama öyle olmadı" diyen Dr. Cırıl, yaşadıklarını Demirören Haber Ajansı'na (DHA) anlattı.
Nisan ayında halsizlik ve yüksek ateş şikayetleri başlayınca çalıştığı hastanede PCR sürüntüsü alındığını ve kan testleri yapıldığını belirten Dr. Cırıl, "Halsizlik, kırgınlık, ateş ve iştahsızlık başladı. Şüphelendim ve hemen kendimi izole ettim. Kan ve PCR testlerim yapıldı. Sürüntü sonucum iki gün sonra çıktı. Sonuç pozitifti. Zaten kendimi izole etmiştim, şüphelendiğimiz an tedaviye başlanmıştı. Ancak yaklaşık 5-6 gün içinde durumum hızla kötüleşti. Neredeyse hiçbir şey yiyemedim, sadece sıvı gıdalarla beslenmeye başladım. Bulantı, kusma, ishal başladı. Hem beslenme zorluğum hem ishalin artması üzerine tansiyonum düştü, taşikardi gelişti. Hayatımda ilk defa bayılma atağı geçirdim. Üstelik iki kez. 10 gün içinde şiddetli öksürük başladı. Akciğer tomografim çekildi. Tomografi görüntüleri moralimi çok bozdu çünkü iyi görünmüyordu ve gittikçe ilerleyecek mi, yoğun bakım gerekecek mi endişeleri yaşadım. İkinci bir ilaç tedavisine geçildi ve onunla birlikte düzelmeye başladım. En azından yemek yiyebiliyordum. Nefes darlığım azalmaya başladı. 14 ve 21. günlerde iki kez test alındı. Onlar da negatif çıktı. Gittikçe toparladım" dedi.
Tedavisinin üzerinden yaklaşık bir ay geçmesine rağmen hala ara ara nefes darlığı ve öksürükleri olduğuna işaret eden genç hekim, duygularını şöyle ifade etti: "Hala ateşim biraz yükselse 'yine mi' endişesi yaşıyorum. Korkmuyor değilim. Ama ilk başta hepimiz, genciz sonuçta, ne olacak, ayakta atlatırız diye düşünüyorduk. Ama yataklara düştüm, yemek yiyemedim, on günde 7-8 kilo verdim. Hayatımda ilk defa bayılma atağı geçirdim. Hastalığın gerçekten ne kadar ciddi olduğunu o zaman anladım belki de. Grip bile geçirmeyen, neredeyse hiç ilaç kullanmayan biriydim. Daha önce hastaneye yatış öyküm yok, alkol sigara gibi alışkanlıklarım yok. İnsan nefes almakta zorlanıyor, gece boyu terlemekten uyuyamıyorsunuz. İlk günler ölümü bile düşündüğüm oldu. Mesela benim babam vefat etti, annemle kardeşim var sadece, 'onlar ne olacak' diye düşündüm o hasta yatağında."
Salgın başladıktan sonra hastanenin pandemi polikliniği açılmadan hemen önceki günlerinde acil servise Kovid şüphesiyle günde yaklaşık 200 hasta başvurduğunu; her gün, PCR sonucu veya akciğer tomografisi pozitif çıkan 40-50 hasta yatırdıkları günler olduğunu anlatan Dr. Fatih Cırıl, "Sonra gittikçe azalan bir trend yaşadık. Ama özellikle bu normalleşme süreciyle beraber eski tipik tomografi görüntülerini daha sık görmeye başladık yine. Bir ara haftada sadece birkaç vakada şüpheli tomografi bulgusuna rastlarken şimdi yine günde 2-3 kişiye Kovid şüphesiyle testler yapmaya başladık" dedi.
Salgının dalgalı bir seyir gösterdiğini vurgulayan Dr. Cırıl, şunları anlattı: "Ne kadar maske takarsak, ne kadar mesafe ve hijyene dikkat etmeyi başarırsak bu salgın o kadar azalacak. Biz pandemi süresince çok kötü vakalara şahit olduk. Üstelik 19-20 yaşlarında, oksijen seviyesi 98-99 olması gerekirken 80-85 düzeyine inmiş hatta yoğun bakıma kadar ilerlemiş vakalardı. Çok dramatik olaylar da yaşadık burada. Örneğin bir hastamız Kovid nedeniyle vefat etti. Eşi de o üzüntü ile kalp krizi geçirdi. Düşünün, bir kişi bir hem babasını kaybetti, hem de annesini kalp krizi ile anjiyoya göndermek zorunda kaldı."
"Bu hastalık 14 gün dinlenirim geçer gibi bir durum değil" diyen Dr. Fatih Cırıl, sözlerini şöyle noktaladı: "İşe gitmek zorunda olan, toplu taşımayı kullanmak zorunda kalanlara bir şey diyemeyiz elbette. Maskelerini mutlaka takarak, mesafeye dikkat ederek kendilerini ve çevresindekileri korumaya dikkat etmeliler. Ama evde kalabilme imkanı olduğu halde sırf çok sıkıldım, sosyalleşeyim, dışarı çıkayım, piknik yapayım diye hareket edenler, bu işin ciddiyetinin farkında değil. 2,5 ay yasaklarla evde kalıp şimdi yasaklar kalktı diye dışarı çıkan biri mesela bir restorana gitse ve virüs bulaşsa; o 2,5 ayın hiçbir anlamı kalmayacak. Sadece bir kere dışarı çıkmakla hasta olmuş olacak. Belki de hayatını mahvetmiş olacak. Üç yanlış bir doğruyu götürmüyor bu işte. Tek yanlış tüm doğruları götürüyor. O nedenle evde kalma imkanı olan herkes mümkünse evde kalmaya devam etmeli ve çıkacaksa da maske mesafe hijyen kuralına sıkı uymalı."
Son Dakika › Sağlık › Koronaya yakalanan doktor, tomografi görüntüsüyle gençleri uyardı - Son Dakika
İstanbul Tabip Odası Değişim Grubu, 5 Mayıs'ta gerçekleştirilecek seçimlere gireceği 55 kişilik aday kadrosunu duyurdu. Başkan adayı Dr. Ahmet Erçek, daha etkin bir İstanbul Tabip Odası için değişim istediklerini belirtirken, yönetim kurulu adayı Dr. Nedim Uzun ise odanın daha güçlü ve etkin bir kurumsal kimlik kazanmasını hedeflediklerini ifade etti. Değişim Grubu, tüm hekimleri seçimlerde kendilerine oy vermeye çağırdı.
Hatay'ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen 'İskenderun'un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun' söyleyişine katıldı.
Samsun'un Çarşamba ilçesinde kahverengi kokarca zararlısı ile ilgili mücadele kapsamında tuzak asılımı gerçekleştirildi. Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Samsun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliği ile gerçekleştirilen proje kapsamında feromon içeren 'hunili tuzaklar' üreticilere dağıtıldı.
Bozüyük Belediyesi İlaçlama Ekipleri, yaz aylarında artan sinek, sivrisinek ve karasinek gibi haşerelere karşı ilaçlama çalışmalarını hızlandırdı. Ekipler, sulak alanlar, mazgallar, kanal çevreleri, parklar ve yeşil alanlarda düzenli olarak ilaçlama yapıyor.
Karabük'ün Yeşil Mahallesi'nde oynayan 2 yaşındaki Ömer Ali A, dengesini kaybederek yaklaşık 10 metre yükseklikten bir apartmanın istinat duvarı ile toprak zemin arasına düştü. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekibi sevk edildi. Yaralanan çocuk, ambulansla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.
İstanbul'da yaşayan 61 yaşındaki Sabiha Eldenüstün, kilo vermek için mide balonu ameliyatı oldu. Ancak kısa süre sonra midesinin delindiği ortaya çıktı. Eldenüstün, 2 ayrı mide ameliyatı geçirdi ve toplamda 1 milyon 400 bin lira ödeme yaptı. Şikayetçi olduğu doktor ise iddiaları reddetti.
Bozüyük Belediyesi ilaçlama ekipleri, yaz aylarında artan sinek, sivrisinek ve karasinek gibi haşerelere karşı ilaçlama çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. Ekipler, sulak alanlar, mazgallar, kanal çevreleri, yeşil alanlar ve ağaçlık bölgelerde düzenli olarak ilaçlama yaparken, ayrıca park, bahçe ve yeşil alanlarda bitki ilaçlaması ve kene ilaçlaması da gerçekleştiriyor. İlaçlama çalışmalarında çevre ve insan sağlığına zarar vermeyen ilaçlar kullanılıyor.
Yorumlar (7)