İSMAİL ŞEN - Elazığ'da, dünyanın en büyük pazarlanabilir sert parça krom cevheri üreticisi ve ihracatçısı Eti Krom, uygulamaya koyduğu mekanize madencilik sistemi ile krom cevheri üretiminde 2 kat artış hedefliyor.
Türkiye'nin tek yüksek kaliteli ve yüksek karbonlu ferrokrom üreticisi unvanına sahip Eti Krom, Elazığ'ın Alacakaya ilçesinde çıkardığı madenle, Türkiye'nin krom cevheri üretiminin yarısını gerçekleştiriyor.
Mekanize madencilik sistemini uygulayarak yer altı krom madeninde cevhere ulaşan Eti Krom, geçen yıl gerçekleştirdiği üretimi iki katına çıkararak, bu yıl 950 bin ton üretim yapmayı öngörüyor.
Yılmaden Holding Üst Yöneticisi Alp Malazgirt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2004 yılında Türkiye Özelleştirme İdaresi'nden satın alınan Eti Krom'un, geldiği nokta itibarıyla dünyanın sayılı krom madeni şirketleri arasında yer aldığını belirtti.
Eti Krom'un Alacakaya ilçesinde çıkarılan madenle Türkiye'nin yıllık krom cevheri üretiminin yaklaşık yarısını gerçekleştirdiğini ifade eden Malazgirt, faaliyete geçirilen mekanize sistem ile bu üretimin daha da artacağını söyledi.
"Mekanize madenciliğe başlamış bulunuyoruz"
Malazgirt, mekanize madenciliğin, daha büyük kapasiteli, sonradan otonom olacak kamyonlarla, insan gücünü gerektirmeyen, sensörlerle yönetilen geleceğin madenciliği olduğuna dikkati çekerek, "İlk defa 1055 rakımında açtığımız galeri sayesinde mekanize madenciliğe başlamış bulunuyoruz." dedi.
"Mekanize madencilik genellikle altın, bakır gibi daha büyük ölçekli madenlerde kullanılan bir yöntem. Yeni bir şey değil fakat mekanize madencilik Türkiye'de ilk defa krom madenciliğinde kullanılmaktadır." diyen Malazgirt, burada amaçlananın hem üretkenliği artırmak hem de insan gücünü mümkün olduğu kadar yer altından, galeriden uzak tutmak olduğunu aktardı.
Malazgirt, iş sağlığı ve güvenliğine öncelik verilen mekanize madenciliğin Türkiye'de krom madenciliğinin gelişimine önemli katkı sağlayacağına işaret ederek, "Mekanize madencilik krom cevherinde ilk defa açtığımız 25 metrekare kesitinde oldukça geniş galerilerde bütün operasyonların makinelerle yapıldığı bir üretim yöntemi. Bu yöntem ile dünya standartlarında iş sağlığı ve güvenliği ile üretim kontrolü standartlarını sağladık." diye konuştu.
Geçen yıl 551 bin ton kromit cevheri çıkardıklarını, bunun yüzde 40'ının İsveç'teki üretim tesislerinde, yüzde 60'ının da Eti Krom'daki fabrikalarında ferrokroma dönüştürüldüğünü anlatan Malazgirt, "2019 yılında mekanize madencilik sayesinde neredeyse üretimimizi 2'ye katlayacağız. Amacımız, iş sağlığı ve güvenliği her zaman ön planda olmak üzere 2019'da 950 bin ton ile Türkiye'de ilk defa bu denli yüksek miktarda krom cevheri üretimi ve ihracatını yapmaktır." ifadelerini kullandı.
Yeni sahalarda maden arama çalışmaları
Malazgirt, krom cevherinin yarı mamule dönüştürülmesiyle elde edilen ferrokromun en önemli kullanım alanının başta uçak, gemi, denizaltı, otomotiv ve silah sanayi olduğunu vurguladı.
Elazığ'ın bu yönüyle önemli bir zenginliğe sahip olduğunu aktaran Malazgirt, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün dünya çapındaki ferrokrom üreticilerinden biriyiz. Kazakistan'da bir madenimiz var. Oradan çıkan kromit Rusya'yadaki ferrokrom üretim tesisimize gönderiliyor. Amacımız mümkün olduğu kadar ferrokromun da ötesinde ferro vanadyum, ferro molibden, ferro silikon gibi alaşımlara girmek. Öte yandan 3-5 yıl içerisinde daha farklı metallere ve elementlere girmek için arayışlarımız devam ediyor. Türkiye'de özellikle son zamanlarda yapılan ihaleler sonrasında Doğu ve Batı Anadolu'da yeni sahalarda maden arama çalışmalarımız var. Buradaki sahalarımızda krom ve altın arama çalışmalarımız devam etmektedir."
"Amacımız dünya çapında maden ve metal şirketi olmak"
Malazgirt, 2013 yılında Kazakistan'daki Voskhod Şirketler Topluluğunun satın alınması ile başlayan sürecin başarılı bir şekilde ilerleyerek Yılmaden Holding'in bölgedeki bilinirliğinin arttığını, 2018'de Kazakistan'da ulusal maden arama şirketi Qazgeology ile yaptıkları anlaşmalarla 2 altın, 3 krom sahasında maden arama çalışmalarına başladıklarını kaydetti.
Öte yandan Kazakistan Varlık Fonu'nun madencilik bölümünde yer alan Tau-Ken Samruk'un Karaganda bölgesinde bulunan Tau Ken Temir Silisyum Metali Üretim Tesisi ve tesisi besleyen kuvarsit madenini almayı planladıklarını ve bununla ilgili ön sözleşmenin imzalandığını belirten Malazgirt, şöyle konuştu:
"Yine Kazakistan'da ön fizibilite çalışmaları tamamlanan QAZAQ Soda Üretim Tesisi Projemiz bulunmakta. Hem uluslararası varlığımızı güçlendirmek hem de ürün alanımızı genişletmek amacıyla başlayan proje Kazakistan'ın Taraz bölgesinde olup, Orta Asya ve CIS ülkelerinin soda külü ihtiyacını karşılamak üzere kurulacaktır. Tesis 2022 yılında üretime başlayacaktır. Bu çalışmalarımızın vermiş olduğu ivme ile Türk Cumhuriyetlerindeki madencilik faaliyetlerimiz, devam etmektedir."
Son Dakika › Güncel › Krom Üretiminde İki Kat Artış Hedefi - Son Dakika
Erzincan Valiliği, bu hafta sonu yapılacak olan ALES sınavı saatlerinde vatandaşlardan gürültü kirliliği yapmamalarını istedi. Sınavın yapılacağı binaların yakınında klakson çalınmaması, sirenlerin çalışmaması ve her türlü gürültünün yapılmaması gerektiği belirtildi.
Bilim Akademisi üyesi, yer bilimci ve deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, erken uyarı sisteminin can kurtarıcı olmadığını, asıl önemli olanın İstanbul'un depreme hazırlanması olduğunu belirtti. Ayrıca, çalışmalara bugün başlanması halinde ortalama 15-20 yıl içerisinde İstanbul'un depreme hazır olabileceğini ifade etti.
İzmir'in Konak ilçesinde iki aile arasında çıkan kavgada tabancayla yaralanan 35 yaşındaki adam, hastanedeki yaşam mücadelesini kaybetti. Kavganın ardından gözaltına alınan bir kişiyle diğer iki kişinin yakalanması için çalışmalar devam ediyor.
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde bulunan Sebastapolis Antik Kenti, yaşanan depremlerde zarar görmedi. Antik kentin, Anadolu Ajansı tarafından dron ile yapılan görüntüleme sonucunda zarar görmediği belirlendi. Sebastapolis Antik Kenti, M.S 98-117 yıllarında Kapadokya eyaletine dahil edilmiş ve Karadeniz'in en büyük 5 şehrinden biri olarak biliniyor. Ancak zamanla önemini kaybeden ve unutulan antik kent, 1986 yılında başlayan kazı çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarılmaya başlandı.
Sizin düşünceleriniz neler ?