Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi (UHİM) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Küçük, "Küresel Kültür Endüstrisi Soruşturması" raporuna ilişkin, "Bu raporla kültür-sanat alanında bir ihlal algısı olabileceği düşüncesini topluma vermek istedik" dedi.
UHİM tarafından hazırlanan "Küresel Kültür Endüstrisi Soruşturması" raporunun detayları basın toplantısında açıklandı. Rapora katkı sunanların da katıldığı toplantı, Sultanahmet'teki Haveran Restoranda gerçekleştirildi.
UHİM Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Küçük, toplantıda yaptığı konuşmada, kültür-sanat alanının "yumuşak güç" olduğunu söyledi.
Zaman zaman kültür-sanata ilişkin eleştirilerin "çağdışı" olarak nitelendirildiğini anlatan Küçük, " Hollywood'a veya sinemaya ilişkin eleştiri yapamıyorsunuz. O açıdan buna dikkat çekmek istiyoruz. Buradaki iyileştirmeler sağlanabilirse kendi ürettiklerimiz de bunda önemli olacaktır." dedi.
Küçük, Hollywood filmlerinin yüzde 90'ında Hristiyanlık propagandası yapıldığını öne sürerek, "Mecid Mecidi bir film yaptı ve fazla izlenemedi. Çok ağır eleştiriler yapıldı. Bu, aynı doğrultuda yapılacak diğer yapımlara da engel olacak bir tavırdır. Mecid Mecidi'nin filmine karşı oluşan tepkinin zerresini bile Hollywood filmler için göremeyiz. Bunlar aslında bu alana ilişkin ciddi bir manipülasyon olduğu gerçeğini de ortaya koyuyor. Bu raporla, kültür-sanat alanında bir ihlal algısı olabileceği düşüncesini topluma vermek istedik." ifadelerini kullandı.
Raporun basın bildirisini okuyan UHİM Genel Sekreteri Veysel Başar da "Küreselleşme" mefhumunun 20. yüzyılın ortalarından bu yana dünya kamuoyunun en önemli gündem maddelerinden biri olarak kabul edildiğini dile getirdi.
Başar, başta internet ve medya sahası olmak üzere, son çeyrek yüzyılda yaşanan teknolojik gelişmelerin, küreselleşmenin etkilerini dünya coğrafyasının en ücra köşelerine kadar ulaştırdığı değerlendirmesinde bulundu.
Raporda, küreselleşmenin kültür-sanat alanındaki yansımalarına odaklanmaya çalıştıklarına işaret eden Başar, "Küreselleşme sosyolojik, felsefi, siyasi, ekonomik ve diğer bağlamlarda tartışıladursun, meselenin pratik yansımaları insan ve toplum hayatında belirgin biçimde görülür hale gelmektedir. Öte yandan, küreselleşmeye zemin hazırlayan fikri altyapının temsilcilerinin, birtakım araç ve yöntemleri kullanarak, bireysel ve toplumsal yaşamı kontrol etmeye çalıştığı da bugün artık genel kabul görmüş bir durumdur." diye konuştu.
Başar, küresel kültür endüstrisinin milli kültürler üzerindeki olumlu-olumsuz etkilerinin masaya yatırıldığını vurgulayarak, bu alandaki sorun tespitleri ve çözüm önerileri üzerinde durulduğunu kaydetti.
Amerika'nın binalarını alınca kültürünü de alıyorsunuz"
Kültür-sanat, akademi, medya, sivil toplum ve siyaset dünyasından pek çok ismin görüşlerine de başvurulduğunu aktaran Başar, şöyle konuştu:
"Katılımcıların görüşleri incelendiğinde, 'küresel kültür endüstrisi'nin, genellikle, bugün başta ABD olmak üzere Batı'nın politik çıkarları doğrultusunda hareket eden bir yapı olarak anlaşıldığı, Batı dünyasının, bu yapıyı oluşturan sinema, televizyon, popüler kültür, moda, turizm gibi araçlar, Oscar, Nobel gibi uluslararası festival ve ödüllerle toplumları tek tipleştirmeyi hedeflediği yönünde yaygın bir kabul olduğu görülecektir. Küresel kültür endüstrisinin milli kültürleri tahrip ettiği, toplumları bir arada tutan, onlara bir kimlik ve aidiyet kazandıran kültürel değerleri yok ettiği de katılımcılarımızın ortak kanaatleri arasındadır."
İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Kentel ise küreselleşme ve yerellikler arasındaki gerilimin Türkiye'ye özgü olmadığını ve tüm dünyada tartışıldığını ifade etti.
Kentel, küreselliği konuşurken kapitalizmin göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizerek, şunları söyledi:
"Para, sermaye, üretim, tüketim, güç yarışı, yerelliğin çok uğramadığı alanlar aslında. Yerellik sadece sanat eserlerinde, mimari yapılarda karşımıza çıkıyor da bu alanların parayla hiç ilişkisi yok mu acaba? 'Batıdan neyi alacağız?' sorusunu cevaplarken, 'Teknolojiyi alalım kültürü almayalım' demek yetmiyor. Teknolojiyi aldığımızda kültürü ayrı tuttuğumuzu söyleyemeyiz. Amerika'nın New York'unu alınca Hollywood'unu, binalarını alınca kültürünü de alıyorsunuz."
Yazar, şair, akademisyen, oyuncu, müzisyen, yönetmen, gazeteci gibi alanında uzman birçok kişinin katkı sağladığı "Küresel Kültür Endüstrisi Soruşturması" raporu ilk etapta 10 bin adet basıldı.
Yaklaşık 70 sayfadan oluşan kitapçık, sorunların çözümü noktasında ilgili kurum, kuruluş ve kişilere gönderilecek.
Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla hazırlanan çalışmaya, vatandaşların da ulaşması sağlanacak.
Son Dakika › Kültür Sanat › Küresel Kültür Endüstrisi Soruşturması' Raporu - Son Dakika
Adana'da düzenlenen Uluslararası Portakal Çiçeği Karnavalı kapsamında şarkıcı Mert Demir, Seyhan Nehir kıyısındaki Merkez Park'ta konser verdi. Konserine çok sayıda kişi katıldı ve Demir'in sevilen şarkılarına müzikseverler eşlik etti. Performansı alkışlanan Demir, dinleyiciler tarafından ilgiyle takip edildi.
Hüseyin Başkadem'in Genel Sanat Yönetmenliğini yaptığı 23. Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali, Afyonkarahisar Yeni Müzesi'nde başladı. Festivalin açılış konserinde Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası ve solist kemancı Çekyalı Daniel Matejca sahne aldı. Festival, Çekyalı besteci Antonin Dvorak'ın ölümünün 120. yılı anısına gerçekleştirildi. Festival kapsamında okul söyleşileri de düzenleniyor. Festival, 23 Nisan'da sona erecek.
Yönetmen, yazar ve ressam Tayfun Pirselimoğlu'nun 'Tuhaf Zamanlar' adlı kişisel sergisi, İstanbul Concept Gallery'de ziyaretçilere açıldı. Sergi, Pirselimoğlu'nun tuhaflıklar üzerine kurulu resimlerini içermekte olup, sanatçı tuhaflığın kendisindeki karşılığını bulmaya çalıştığını ifade etti. Sergi, 16 Mayıs tarihine kadar ziyaret edilebilir.
Sevda-Cenap And Müzik Vakfı tarafından düzenlenen 38. Uluslararası Ankara Müzik Festivali kapsamında Prag Filarmoni Nefesli Beşlisi konser verdi. Çankaya Sahne'deki konserde, Jiri Sevcik, Vladislav Borovka, Jan Brabec, Vaclav Fürbach ve Mikulas Koska'nın yer aldığı topluluk, Mozart, Farkas, Bizet, Dvorak ve Hallam'ın eserlerini seslendirdi. Prag Filarmoni Nefesli Beşlisi üyeleri, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birçok ödül kazanmıştır ve birçok önemli orkestrada görev almaktadır.
ENKA Sanat, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında, ENKA Sahne Gala Konseri ve Sihirli Karpuz Müzikali adlı iki özel dijital içerik sunacak. Konserde genç yetenekler sahne alırken, müzikal çocukları İpek Yolu'nun müziğine ve kültürüne dair büyülü bir yolculuğa çıkaracak.
İş Sanat, karikatürist Latif Demirci'nin yarım asırlık sanat hayatını anlatan bir sergi düzenliyor. Sergi, Demirci'nin eserlerini, çizgi karakterlerin maceraları, yayımladığı kitaplar ve farklı çalışmalarıyla birlikte kronolojik ve tematik bir düzen içinde sunuyor. Ayrıca sergide, unutulmaz kahramanların yanı sıra günlük gazete karikatürlerinden örnekler de yer alıyor. Sergi, 30 Haziran'a kadar ziyaret edilebilir.
Rize'de düzenlenen 'Turizm Haftası' etkinlikleri kapsamında il merkezinde gerçekleştirilen kortej yürüyüşü renkli görüntülere sahne oldu. Protokol, sporcular, öğrenciler ve vatandaşların katıldığı yürüyüşte Rize kültürünü yansıtan ürünler ve kıyafetler sergilendi. Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin, turizmle ilgili olarak 12 ay boyunca faaliyetlerin devam edeceğini belirtti ve Rize'nin turizm şehri olma hedefine vurgu yaptı.
Edremit Kaymakamı Ahmet Odabaş, Edremit Sosyal Dayanışma Merkezi (SODAM) projesi kapsamında kadın kursiyerler tarafından hazırlanan el emeği ürünlerin sergilendiği etkinliğe katıldı. Sergide başarılı olan kursiyerlere sertifikaları verildi.
Sizin düşünceleriniz neler ?