Libya'da yeni dönem, yeni stratejiler - Son Dakika
Güncel

Libya'da yeni dönem, yeni stratejiler

Libya\'da yeni dönem, yeni stratejiler

Libya'da sancılı bir iç savaşın ardından devrimin kazanımlarını korumakta kararlı Libyalı aktörlerin çabası ve Türkiye'nin ciddi katkılarıyla darbeci General Halife Hafter güçlerinin Trablus'a yönelik saldırıları durduruldu.

19.04.2021 11:49  Güncelleme: 12:19
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Libya'da sancılı bir iç savaşın ardından devrimin kazanımlarını korumakta kararlı Libyalı aktörlerin çabası ve Türkiye'nin ciddi katkılarıyla darbeci General Halife Hafter güçlerinin Trablus'a yönelik saldırıları durduruldu. Böylece Libya hükümetinin ülke içindeki etkinlik alanı genişlerken, uluslararası platformda da eli güçlendi. Argümanları da Libya krizine müdahil aktörler tarafından daha fazla kabul görmeye başladı. ve nihayet Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde ülkede geçiş hükümeti kuruldu.

Geçiş hükümetinin kurulmasının ardından Libya siyaseti için yeni bir dönem başlamış oluyor. Bu durum iç savaş ve benzeri tehditlerin bütünüyle geride kaldığı anlamına gelmiyor. Bu anlamda grupların silah bırakması ve yabancı milislerin ülkeyi terk etmesi başta olmak üzere alınması gereken birçok tedbir var. Ancak hem iç hem de uluslararası aktörlerin yeni durumu kabullendiklerini ve yeni şartlarla uyumlu olacak şekilde pozisyonlarını gözden geçirdiklerini ifade etmek mümkün. Nitekim hükümet de acil ihtiyaçların karşılanması ve seçimlere kadar siyaset, güvenlik ve ekonomi alanlarında yeniden toparlanmaya yönelik ciddi bir çaba içine girdi.

Hükümeti zorlayacak konuların başında ülkedeki siyasi ve toplumsal bölünmüşlüğü gidermek, kurumları birleştirmek, savaş suçlarıyla ilgili adım atmak ve olası çatışmaların önüne geçerek 24 Aralık'taki seçimleri gerçekleştirmek geliyor. Siyaset ve güvenlik alanlarının yeniden yapılandırılması en fazla tartışma konusu alanlar olarak ön plana çıkıyor. Özellikle milis grupların tasfiyesi, silah bırakması ve entegre edilmesi ile yabancı milislerin ülke dışına çıkarılması söz konusu olduğunda Hafter -ve dolayısıyla Wagner- yani Rusya tarafının oyun bozanlık yapacağını şimdiden ifade etmek mümkün. Hükümet bir yandan bu netameli konuları planlarken öte yandan kısa vadeli acil ihtiyaçların giderilmesine odaklandı. Bu konular arasında ülke çapında asayişin sağlanması, elektrik kesintileri, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele ve yerel hizmetler ön plana çıkıyor.

Bütün bu zorluklarla başa çıkmak ve ülkeyi yıl sonundaki seçimlere hazırlamak amacıyla hükümet, uluslararası aktörler nezdinde de girişimlerde bulunuyor. Muhatapları da yeni dönemden istifade etmek için yoğun bir çaba içine girmiş durumda.

Geçiş hükümeti ve uluslararası aktörlerin tutumu

Geçiş hükümetinin kurulmasının ardından özellikle Batılı üst düzey hükümet temsilcilerinin ardı ardına Libya'ya "üşüştüklerini" ifade etmek mümkün. Özellikle Fransa ve İtalya'nın hızlı bir şekilde yeni duruma adapte olduklarını ve jenerik ifadelerle hükümete ve yol haritasına desteklerini açıkladıklarını görüyoruz. Amaçları elbette ülkenin yeniden inşasından ve yer altı zenginliklerinden mümkün olduğunca fazla pay kapabilmek. Halbuki Fransa aynı amaçla Hafter'i destekleyerek iç savaşın kızışmasında etkili olan aktörlerden birisiydi. İtalya ise ikili oynamaktaydı. Türkiye ile Libya arasında imzalanan deniz yetki alanları sınırlandırılması anlaşmasını baltalamak amacıyla Hafter'e her türlü desteği veren Yunanistan ise yine bu amacının peşinden koşuyor. Libya'nın Atina Büyükelçisi olduğu dönemde Muhammed Yunus el-Menfi'yi istenmeyen adam (persona non grata) ilan eden Yunanistan, Menfi'yi Libya Başkanlık Konseyi Başkanı olarak muhatap almak durumunda kaldı.

Üst düzey Libyalı yetkililer bu yeni dönemi "bir tür ekonomik savaş" olarak adlandırıyorlar. Başka bir deyişle birçok ülkenin Libya'yı bir "pasta" olarak gördüklerini ve bu pastadan azami bir şekilde yararlanmanın peşinde olduklarını ifade ediyorlar. Hatta bazı ülkelerin Libya'yı kırılgan bir durumda tutarak çıkarlarını devam ettirmenin peşinde olduklarını kaydediyorlar. Kısacası Libya krizine müdahil olan bütün aktörlerin çıkarlarını yeni şartlarda devam ettirmenin peşinde olduklarının farkındalar.

Bu tabloya karşın Abdulhamid Dibeybe hükümeti ise geçiş sürecini ve yeniden inşa çabalarını merkeze alarak hareket ediyor. Ülkenin normalleşmesini sağlayacak yol haritasını uygulayabilmek amacıyla gayet rasyonel bir şekilde bütün taraflarla ilişkilerini güçlü tutuyor. Bu anlamda etkili bir denge siyaseti izleyen yeni Libya hükümetinin Türkiye ile ilişkilere özel bir önem atfettiğini ifade etmek mümkün.

Türkiye'nin pozisyonu

Libya Başbakanı Dibeybe'nin kalabalık bir heyetle Türkiye'yi ziyaret etmesi bu anlamda fazlasıyla önemli bir gösterge. Bu ziyaret Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Libya'da attığı adımların stratejik ve uzun vadeli kazanımlara dönüşmeye başladığını gösteriyor. Libya'nın toparlanması ile Türkiye-Libya ilişkilerinin derinleşmesi birbirini besleyen iki süreç olarak ilerledi. Gerek uluslararası gerekse Libya içindeki üçüncü tarafların provokasyonlarına rağmen, Libya toparlandıkça ilişkiler ilerledi ve iki taraf için de kazanca dönüştü.

Türkiye ile Libya hükümeti arasındaki bu sinerjiyi sağlayacak mekanizmanın kurulması kolay olmadı, devam etmesi de hassasiyet gerektiriyor. Bu işbirliğinin her iki ülkenin yoğun baskı altında ve önemli tehditlerle yüz yüze olduğu bir dönemde kurulduğunu unutmayalım. Libya açısından tehdit Hafter diktasının bütün ülkeye hakim olması ve ucu bucağı kestirilemeyecek yeni bir şiddet dalgasının yeniden başlamasıydı. Türkiye açısından en önemli tehdit ise Doğu Akdeniz'de kendisine karşı kurulan koalisyon tarafından kıskaca alınmasıydı. Türkiye ile Libya arasındaki işbirliği bu tehditlerin bertaraf edilmesi amacına yönelikti ve başarılı oldu. Benzer tehditlerin tekrar ortaya çıkabileceğinin farkında olan iki ülke ilişkilere özel bir önem atfediyor.

Libya hükümeti Hafter tehdidinin bertaraf edilmesinde de geçici hükümetin kurulmasında da bundan sonra yol haritasının uygulanmasında da Türkiye'nin taşıdığı önemin farkında. Kısacası geçmişi hatırdan çıkarmazken geleceğe odaklanıyor. İç savaş döneminde hükümet ya da Hafter yanlısı bir tavır takınan ülkelerin stratejilerini ve Libya'daki ağırlıklarını tartarak ilerliyor. İster yakın geçmişte oynadığı role ister ülkedeki ağırlığına ve gelecekteki olası rollerine bakalım, Türkiye'nin Libya hükümeti nezdinde ayrıcalıklı bir konumda yer aldığını ifade etmek mümkün.

Libya Başbakanı'nın dört yardımcısı, dokuz bakan ve üst düzey güvenlik bürokratları ile Türkiye'ye çıkarma yaptığı ve benzerine rastlanmayan ziyaret de bu durumun en somut göstergesi. Bu ziyaretin zamanlaması ve icra ediliş şekli Türkiye-Libya ilişkilerinin bundan sonra hangi düzlemde yürütüleceğine işaret ediyor. Bu ziyaret sırasında ele alınan konular ve imzalanan beş anlaşma da bu durumu teyit ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kasım 2019'da imzalanan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasına atıfta bulunması ve "Libya'nın egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunması, Libya halkının refahı öncelikli hedefimizdir" sözleri, iki ülke ilişkilerinin geleceğine ve Türkiye'nin önümüzdeki dönemde oynayacağı role işaret ediyor.

Stratejik bir alan olarak güney bölgesi

Bu ilişki biçimi Libyalı yetkililerin beklentilerini de etkiliyor. Ülkenin alt yapı/üst yapı, siyasi ve kurumsal inşasında Libyalı yetkililer kendilerini bekleyen zorlukların da Türkiye'nin yapabileceği katkıların da farkındalar. Bu anlamda bugüne kadar Trablus merkezli batı bölgesinde etkin olan Türkiye'nin güney bölgesinde de etkin olabilecek araçları devreye sokması gerekecektir. Libya'nın toplumsal ve siyasi bütünlüğü açısından bölgeler (doğu-batı-güney) arasında her anlamda bir senkronizasyon gerekli. Her bölge Libya'nın bütünlüğü içinde değerlendirilmeli. Nitekim hükümet kurulurken bu duruma ciddi bir önem atfedilmişti. Benzer bir ehemmiyetin yeniden inşa sürecinde de gösterilmesi gerekiyor.

Özellikle güney bölgesi Afrika'ya açılan kapı olması dolayısıyla sahip olduğu stratejik önem bakımından yeni açılım bölgesi olarak değerlendirilebilir. Türkiye'nin bu bölgeye öncelikli olarak Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Kızılay, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) gibi yumuşak güç araçlarıyla katkı yapması ve ekonomik kalkınma alanı olarak görmesi iyi bir başlangıç olacaktır.

Sonuç olarak günden güne derinleşen Ankara-Trablus ilişkileri Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Libya'da başat aktör haline gelmesinde rol oynuyor. Türkiye'nin adım adım ördüğü ve stratejik kazanıma çevirdiği bu sürecin yeni şartlara uygun bir şekilde devam etmesi gerekiyor.

[ Orta Doğu'da otoriteryenizm, demokratikleşme, asker-sivil ilişkileri alanlarında çalışan İstanbul Medeniyet Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Veysel Kurt aynı zamanda SETA Stratejik Araştırmalar Direktörlüğü'nde görev yapmaktadır]

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Libya'da yeni dönem, yeni stratejiler - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Kütahya Belediye Başkanı İsraf Kültürüne Son Verecek
    10:39 Kütahya Belediye Başkanı İsraf Kültürüne Son Verecek

    Kütahya Belediye Başkanı Eyüp Kahveci, israf kültürünü ortadan kaldırmak için makam araçlarını havuza aldıklarını ve bütün ihaleleri durdurduklarını açıkladı. Başkan Kahveci, usulsüzlük ve yolsuzluklara bulaşanların hesap vereceğini belirtti.

  • Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, vatandaşların rahatı için gece gündüz çalışacak
    10:39 Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, vatandaşların rahatı için gece gündüz çalışacak

    Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, belediye dış birimlerini ziyaret ederek çalışmaları değerlendirdi ve gece gündüz çalışacaklarını ifade etti.

  • Antalya'da teleferik kazası sonrası Karadeniz Bölgesi'nde tatbikat yapıldı
    10:38 Antalya'da teleferik kazası sonrası Karadeniz Bölgesi'nde tatbikat yapıldı

    Antalya'da meydana gelen teleferik kazasının ardından Karadeniz Bölgesi'ndeki en uzun mesafeli teleferik tesisinde tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikatta arıza durumunda mahsur kalan vatandaşların kurtarılması senaryosu uygulandı. İstasyon görevlisi, teleferik sistemlerinin güvenli olduğunu ve kurtarma işlemlerinin hızlı bir şekilde gerçekleştirilebildiğini belirtti.

  • Gaziantep'te 2 milyon lira değerinde sahte deterjan ele geçirildi
    10:36 Gaziantep'te 2 milyon lira değerinde sahte deterjan ele geçirildi

    Gaziantep'te jandarma ekiplerinin bir iş yerine yaptığı operasyonda piyasa sürülmeye hazır halde ve 2 Milyon 350 bin TL değerinde sahte deterjan ele geçirildi. Operasyon sonucunda 1 şüpheli gözaltına alındı. Gaziantep İl Jandarma Komutanlığı ekipleri ve Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde kaçakçılıkla mücadeleye yönelik operasyon kapsamında Oğuzeli ilçesindeki bir iş yerine baskın yapıldı. Baskın sırasında yapılan aramalarda piyasaya sürülmeye hazır halde ve 2 Milyon 350 bin TL değerinde 10 bin 950 kilogram sahte markalı deterjan ve 66 bin 430 adet çeşitli markalara ait ambalaj ele geçirildi. Operasyon sonucunda iş yeri sahibi Y.I. isimli şahıs gözaltına alındı. Yakalanan Y.I. isimli şüpheli şahıs hakkında yasal işlem başlatıldı.

  • Başkan Büyükkılıç, Pınarbaşı'da KAYMEK kursiyerleri ve esnaflarla buluştu
    10:36 Başkan Büyükkılıç, Pınarbaşı'da KAYMEK kursiyerleri ve esnaflarla buluştu

    Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Pınarbaşı Sosyal Yaşam Merkezi'ni ziyaret ederek KAYMEK kursiyerleri ile bir araya geldi. İlçe esnafları ile de buluşan Başkan Büyükkılıç, Pınarbaşı'da çalışmaları süren park bahçe düzenlemelerini de yerinde inceledi ve çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı.

  • Belediye başkanı sular gelene kadar musluk başında bekledi
    10:35 Belediye başkanı sular gelene kadar musluk başında bekledi

    Deprem bölgesi Adıyaman'da, konteyner kentte yaşanılan su sorununu dile getirmek isteyen vatandaşların yaptığı eylem yerine gelen Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, sular gelene kadar muslukların başında bekledi.

  • Aydın-İzmir Otoyolunda Yağ Dökülmesi Nedeniyle Uzun Araç Kuyruğu Oluştu
    10:34 Aydın-İzmir Otoyolunda Yağ Dökülmesi Nedeniyle Uzun Araç Kuyruğu Oluştu

    Aydın-İzmir otoyolunun bir bölümüne bir kamyondan dökülen yağ nedeniyle trafik kapatıldı. Araçlar Aydın-İzmir karayoluna yönlendirilirken, otoban kavşağından İncirliova girişine kadar uzun araç kuyrukları oluştu. Temizlik çalışmalarının tamamlanmasının ardından otoyolun trafiğe açılacağı belirtildi.


Advertisement