Suudi Arabistan'da açlık grevinde olan tutuklu kadın hakları savunucusu Loujain el-Hathloul'un ailesi, kızlarının yargılandığı davanın terör suçlularının yargılandığı özel bir mahkemeye nakledildiğini açıkladı.
Hathloul'un kız kardeşi Lina, Çarşamba günü Riyad'da görülen davada salıverilme kararının çıkmasını beklediklerini söylemişti.
Ancak daha sonra, davanın özel ceza mahkemesine nakledildiği kararının ailesine bildirildiğini aktardı.
Mayıs 2018'de gözaltına alınan ve kadınların araba kullanmasına izin verilmesi için kampanya yürüten Hathloul ve diğer 12 kadın hakları savunucusu, Suudi Arabistan krallığına düşman dış örgütlerle komplo kurmakla suçlanıyor.
Tutuklanmalarından birkaç hafta sonra Kral Selman, ülkede kadınların araba kullanma yasağını kaldırmıştı.
Geçen hafta sonu Riyad'da yapılan G20 zirvesi sırasında, uluslararası insan hakları kuruluşları, tutuklu kadınların ve hükümeti eleştiren diğer tutukluların serbest bırakılması çağrısı yapmıştı.
Riyad ise çağrıları reddetmişti.
Suudi yetkililer, 31 yaşındaki el-Hathloul'un tutukluluğunun kadınların araba sürmesine izin verilmesi talebiyle yürütülen kampanya ile ilgili olmadığını söylüyor.
Yetkililer, el-Hathloul'a yönelik suçlamaların yabancı diplomatlar, medya ve aktivist gruplarla ilişkiye geçmeyi içerdiğini belirtiyor, ancak bu konuda herhangi bir delil sunulmadı.
Hathloul'un ailesi, kızlarının üç ay boyunca hücre hapsinde tutulduğunu, kimseyle görüşmesine izin verilmediğini, elektrik, kırbaç ve cinsel taciz işkencelerine maruz kaldığını söylüyor. Hükümet ise bu iddiaları reddediyor.
Hathloul, cezaevinde temel haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle bir ay önce açlık grevi başlatmıştı.
Birleşmiş Milletler kadın hakları komitesi uzmanları, Hathloul'un fiziksel ve ruhsal sağlığı ile ilgili kaygı duyduklarını kaydetti.
İnsan hakları grupları, 20028'de terör davaları için kurulan özel ceza mahkemesinin, barışçıl muhalifleri cezalandırmada kullanıldığını ve adil yargılama standartlarını ihlal ettiğini ileri sürüyor.
Aynı davada Samar Badawi, Nassima el-Sada, Nouf Abdulaziz ve Mayaa el-Zahrani de tutuklu yargılanıyor.
BBC Dış Haberler Editörü Lyse Doucet, tutukluların serbest bırakılıp bırakılmaması konusunda Suudi yetkililer arasında görüş birliği olmadığını söylüyor.
Bazıları Hathloul'unki gibi çok eleştiri alan davalara son verilmesini savunurken, diğerleri de bunun daha büyük tavizlere yol açabileceği gerekçesiyle buna karşı çıkıyor.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman 2018'de Bloomberg'e verdiği bir mülakatta, Hathloul'un casus olduğunu kanıtlayan videolar olduğunu iddia etmişti. Diğer haberlerde ise onun sadece yabancı diplomatlar, medya ve diğer aktivistlerle irtibata geçmekle suçlandığı ifade ediliyor.
Hathloul'un ailesi ise cezaevinde işkence görmediğine dair bir mektup yazması veya televizyonda konuşması karşılığında serbest bırakılmasının teklif edildiğini söylüyor.
Son Dakika › Dünya › Loujain al-Hathloul: Suudi kadın hakları savunucusunun yargılandığı dava 'terör mahkemesine nakledildi' - Son Dakika
20 yaşındaki Brezilyalı fenomen Diego Kaua Oliveira Santos, canlı yayın yaparken Büyük Salto Gölü'ne düşerek boğuldu. Arkadaşlarının kurtarma çabası yetersiz kalan fenomen hayatını kaybetti.
Bir programda sunucunun, konuğuna yönelttiği "İsrail'in başkenti neresidir?" sorusuna aldığı cevap sosyal medyada çok konuşuldu. Soruya bir türlü yanıt alamayan ve konuğun anlamadığını zanneden sunucu, çok geçmeden karşısındaki kişinin soruyu anlamamazlıktan geldiğini fark etti.
Paris'teki İran konsolosluğunda bir adamın intihar yeleği ile kendini patlatma tehdidinde bulunduğu bildirildi. Şahsın, patlayıcı bir kemer ve el bombasına benzeyen bir cisimle donatıldığı ve binada barikat kurduğu belirtildi. Fransız başkentinin 16. bölgesinde bulunan konsolosluk binası ve çevresi güvenlik önlemi olarak kapatıldı, halk tahliye edildi. Şehrin Metro Hattı 6 da kesintiye uğratıldı.
Dünya Belediyeler Birliği Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Kosta Rika'da düzenlenen UCLG Ana Tüzük Komitesi Toplantısı'na başkanlık etti. Başkan Altay, toplantıda Gazze'nin ve mazlum coğrafyalarda sıkıntı çeken Müslüman kardeşlerin haklarını savunduğunu belirtti.
Hindistanlı milyoner çift Bhavesh Bhandari ve eşi Jinal, servetlerini ve lüks yaşam tarzlarını terk ederek rahipliğe geçme kararı aldı. Bhandari, rahipliğe geçmesini ''Doğru yaşam yolunu seçmeye karar verdim.'' sözleriyle açıkladı. Çiftin eşya ve paralar dağıttığı anların görüntüleri de ortaya çıktı.
Sizin düşünceleriniz neler ?