Bülent Emin Yarar'ın yönettiği "Macbeth" tiyatro oyunu, 16 Şubat'ta Profilo Kültür Merkezi'nde izleyicisiyle buluşuyor.
Yazan: William Shakespeare
Çeviren: Sabahattin Eyüboğlu
Yöneten: Bülent Emin Yarar
Sahne ve Kostüm Tasarımı: Başak Özdoğan
Işık Tasarımı: Cem Yılmazer
Kukla ve Makyaj: Candan Seda Balaban
Orijinal Müzik: Orhan Enes Kuzu
Sahne Müzisyeni: Hüseyin Korkma
Hareket Düzeni: Dicle Doğan
Sahne Dövüşü: Tamer Serkan Subaşı
Asistan: Sevilay Ergüler
Sahne Fotoğrafları: Ali Güler
Stüdyo Fotoğrafları: Burak Bulut Yıldırım
Oynayanlar
Lady Macbeth/ Cadı: Simel Aksünger
Macduff/ Cadı / Katil: Serkan Altıntaş
Duncan/ Cadı / Kapıcı/ Hekim: Aziz Caner İnan
Malcolm/ Cadı / Katil: Murat Kapu
Banquo / Hecate: İsmail Sağır
Baş Cadı/ Hizmetli: Ayşegül Uraz
Macbeth: Cem Uslu
Süre 2 Perde, 2 saat.
Oyun Hakkında
Tiyatro tarihinin en ünlü ve Shakespeare'in en önemli oyunlarından olan Macbeth konusu bakımından hiç eskimedi, güncelliğini asla yitirmedi. İnsan soyunun güdülerine Shakespeare'in 400 yıl öncesinden tuttuğu ışığın kuvveti o günden bugüne bir parça olsun zayıflamadı.
İskoçya beylerinden Glamis Beyi Macbeth, sefer dönüşü üç cadıyla karşılaştı. Selamladı cadılar onu:
- Selam sana Macbeth! Selam Glamis Beyi'ne!
- Selam sana Macbeth! Selam Cawdor Beyi'ne!
- Selam sana Macbeth! Selam yarının Kral'ına!
Etkilendi bundan Macbeth! Kim etkilenmezdi ki! ya da şöyle sormak gerek belki: Kim etkilenmedi? Acaba ilk ve tek kişi miydi Macbeth, kendine bu vaatlerde bulunulan ve bu sözleri ciddiye alan? Öte yandan, Glamis Beyi'ydi zaten. ve Cawdor Beyi de oldu, cadıların sesinin yankısı daha kulaklarından silinmeden. Neden ciddiye almasındı o zaman?
Oysa en yakın dostu Banquo uyarmakta gecikmemişti onu:
"Başımızı derde sokmak için, şeytanın da doğru söylediği olmaz mı bize?"
Fakat düşünemedi Banquo: ya kişinin şeytanı kendiyse?
Bir çırpıda karısına anlattı durumu Macbeth. Lady Macbeth'in öğüdünde tereddüde yer yoktu:
"Dünyayı aldatmak isteyen dünyanın rengine bürünecek. Bakışın, ellerin, dillerin gülsün;Yüzünden lekesiz bir çiçek ol, içinden zehirli bir yılan.
"Öyle oldu Macbeth. Kehanetin ve yoldaşının itici gücüyle, aynı zamanda kuzeni olan Kral Duncan'ı öldürüp tacı ele geçirdi. Fakat mesele iktidarı ele geçirmek değil, iktidarda kalabilmek. Bu yüzden de gücünü elinde tutmak için hiçbir şeyden kaçınmadı.
Kimdi Macbeth? Bir savaşçı. Bir asker. Bir erkek. Sadık dost, koca, kuzen… Onu iktidara taşıyacak ilk eylemine girişmeden önce hepsiydi bunların ve belki daha fazlasının. Şimdiyse kan kanı çağırıyor, "kötülükle başlayan kötülükle sağlamlaşır" diye düşünüyordu artık. Uzun sürmedi anlaması, bir daha aynı kalamayacağını.
"Öylesine kan içinde yüzüyorum ki artık, geri gitsem de bela, ileri gitsem de.…Alışmak ister buna. Acemiyiz henüz kan dökmede.
"Öyleydi. Çok da sürmedi ustalaşması. Fakat kan bir kez bulaştı mı ele, kolay olmaz çıkması; kokusu sindi miydi bir kere, çaresiz kalır "Arabistan'ın bütün kokuları". Ölüm ölümü doğurur, savaşlar yeni savaşları. Savurduğu her kılıçla kendi de alır Zorba, payına düşen yarayı. ve ömrünün sonu ortasına denk geldiğinde şunları söylerken bulabilir kendini:
"… Yeter bu kadar yaşadığım. Baharı yazı geçti ömrümün;Yaprak dökümü bundan sonrası.İhtiyarlığın keyifleriyse bana haram: Saygılar, sevgiler, sürüyle dostlar bekleyemem.Benim payım olsa olsa sessiz ama derin lanetler.Yüze gülmeler, zavallı yüreklerin Korkudan sever görünmeleri…
"Arzularının esiri mi olmuştu Macbeth? Yoksa hakkı olduğuna inandığı şeyi almak için dönemin koşullarınca belirlenen yegane yöntemi mi uyguladı? İktidar kimin hakkıydı; en önde savaşanın mı, ayrıcalıklı doğanın mı? Her meselenin kanla çözüldüğü bir dünyada iktidarda kalmanın başka yolu var mı?
İktidarı ele geçirmenin ve elinde tutmanın yolları bugün ne kadar farklı? Hele kendiyse kişinin şeytanı!
Ekip Hakkında
2010 yılında bir araya gelen Ekip bugüne kadar Samuel Beckett'in Oyun Sonu, Václav Havel'in Largo Desolato, Cem Uslu'nun Parti, Amelie Nothomb'un "Cosmétique de l'ennemi" adlı romanından Ayça Seymen Şimşek uyarlaması Kara Sohbet, Cem Uslu'nun Öğüt, Roland Schimmelpfennig'in Arap Gecesi, Pedro Calderón de La Barca'nın "İki Kapı Evi Koruması Güç" adlı oyunundan uyarlanan İki Kapılı Ev ve David Greig'in Avrupa adlı oyunlarını sahneledi."The Marta Award", "Afife Tiyatro Ödülleri", "Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri", "Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Tiyatro Ödülleri", "Direklerarası Seyirci Ödülleri" ve "Ekin Yazın Dostları Tiyatro Ödülleri" gibi pek çok uluslararası ve ulusal organizasyon tarafından 10'un üzerinde ödüle değer görüldü.Havasını soluduğu ülkenin meseleleriyle ilgili, farklı sınıflara ulaşabilen, dönüştürebilen, nitelikli, çağdaş, dürüst ve samimi bir tiyatro yapabilmek Ekip'in temel hedefidir. Neden, nasıl ve kime tiyatro yaptığı, yaşadığı ülkeye ve dünyaya nereden bakıp onun neresinde durduğu Ekip'in kendisine durmaksızın yöneltmeye çalıştığı sorulardandır.
Son Dakika › Kültür Sanat › Macbeth - Son Dakika
Edirne Valiliği, Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırarak gelecek nesillere aktarmak amacıyla bir proje başlattı. Edirne'de düzenlenen iftar programında geçmişten günümüze gelen lezzetlerin yer aldığı bir menü sunuldu. Proje kapsamında 87 farklı çeşidin yer aldığı bir kitap oluşturulacak ve Edirne'nin gastronomi turizmi geliştirilecek.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nü ücretsiz olarak sahnelediği 8 oyunla tüm sahnelerinde coşku ile kutladı. Uluslararası bildiri Norveçli yazar Jon Fosse tarafından kaleme alınırken, ulusal bildiri Tamer Levent tarafından yazıldı. Tiyatro, sanatın barış olduğunu vurgulayan bir platform olarak ön plana çıktı.
Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Sema-Semah-Devran' etkinliğinde, Sanat Yönetmeni Yüce Gümüş ve Postnişin Fatih Çıtlak liderliğinde Anadolu'nun zikir ritüelleri sergilendi. İstanbul Devlet Halk Dansları Topluluğu da gösteride yer aldı.
Lefkoşa'daki Yunus Emre Enstitüsü tarafından hazırlanan 'Bizden İçeri Kıbrıs' belgeselinin gösterimi KKTC'de gerçekleştirildi. Gösterime KKTC Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Meclisi Başkanı ve Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi de katıldı. Belgesel, Kıbrıs Türklerinin tarih, kültür, yaşam ve sosyolojilerini anlatmayı amaçlıyor.
Mersin Devlet Opera ve Balesi, Tim Rice'ın librettosunu yazdığı, Andrew Lloyd Webber'in müzikleri ile hazırlanan 'Evita Müzikali'nin prömiyerini Mersin Kültür Merkezi'nde gerçekleştirdi. Müzikalin rejisörlüğünü Caner Akın üstlenirken, orkestra şefliğini Aytuğ Ülgen ve Orkhan Hashimov yaptı. Eserde dekor tasarımı Özlem Topuz, kostüm tasarımı Olcay Engin Kaymaz ve koreograf tasarımı Emre Karaca imzası taşıyor. Müzikalde, eski Arjantin devlet başkanlarından Juan Peron'un eşi Eva Peron'un hayatı anlatıldı. Prömiyere, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk de katıldı.
Ankara Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile Gazi Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirilen 'Resim Workshop' projesinin sergisi, engellilerin katılımıyla açıldı. Keçiören Gündüz Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi'nde düzenlenen programda, 22 engelli bireyin hayal dünyalarından oluşan resimler sergilendi. Program, engellilerin yaratıcılıklarını geliştirmeyi ve toplumsal yaşama aktif katılımlarını artırmayı hedefliyor.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Kolombiya'nın başkenti Bogota ve Maicao kentinde düzenlenen 'Ramazan Programı' kapsamında ihtiyaç sahiplerine 400 gıda paketi ulaştırdı. Yardımlar, Bogota'daki Abou Bakr Al-Sıddık Camii, İstanbul Camii ve El Kurtubi İslami Araştırmalar Merkezi ile Maicao'daki Omar İbn Al-Jattab Camisi'ne teslim edildi ve yetkililer tarafından ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. İstanbul Camii Başkanı Carlos Sanchez, Türkiye ve TİKA'ya verdikleri destek için teşekkür etti.
Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde Gazze Dayanışma Platformu tarafından organize edilen Büyük Filistin Yürüyüşü'ne sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve vatandaşlar yoğun katılım gösterdi. Yürüyüşte İsrail'e karşı sloganlar atıldı ve Filistin'in savunulmaya devam edileceği vurgulandı.
Sizin düşünceleriniz neler ?