Marka Bağımlılığı ve Kollektif Narsisizm - Son Dakika
Yerel

Marka Bağımlılığı ve Kollektif Narsisizm

Marka Bağımlılığı ve Kollektif Narsisizm

REEM Nöropsikyatri Merkezi kurucusu Nöroloji Uzmanı Dr.

15.03.2012 10:42
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

REEM Nöropsikyatri Merkezi kurucusu Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, Çok kısa bir dönemde geleneksel bir toplumdan, çağdaş bir topluma dönüşme sürecini yaşayan ülkemizde, bu hızlı değişim, bireyler ve aileler üzerinde çeşitli baskılar yaratmış ve bazı uyum zorluklarına neden olduğunu söyledi. Dr. Yavuz, geleneksel hayat tarzında bireyin çoğunlukla başkalarının beklentilerini karşılarken ve yardımlaşma önemli iken; çağdaş toplumlarda bireysel varoluş ve kimlik kavramları ön plana çıktığını belirterek,

bu geçiş sürecinin bireyi gelenek toplumunun getirdiği bazı değerlerden ve psikolojik savunma mekanizmalarından da yoksun bıraktığını belirtti.

Çağdaşlaşma sürecinde bazı değer sistemlerinin kaybolduğunu ve insanın tutunacağı, bağ kuracağı yeni değer sistemleri üretmekte yetersiz kaldığını anlatan Dr. Yavuz, "Modern hayat, ilerlemenin, gelişmenin, çalışmanın çağı olduğu kadar; aynı zamanda bütün bunların bedellerinin yabancılaşma ve öz değerlerinden uzaklaştığı bir yaşam biçimi de olmuştur. Bir tarafta zenginlik, çeşitlilik, alternatifler, ifade özgürlükleri, farklı yaşam stilleri varken, madalyonun diğer tarafında ise yoğun bir iletişimsizlik, kopukluk ve yalnızlık vardır. Bireyin ödemek zorunda kaldığı bu bedeller sadece psikolojik bozukluklar halinde değil, aynı zamanda bir ya da bir kaç markaya saplantılı yönelme gibi marka bağımlılığı şeklinde de ortaya çıkmaktadır. Neticede kollektif narsisizm yaşayan toplum bireylerinde gözlemlediğimiz, bu kollektif ego enflasyonu, bazı

kavramların da çarpıtılmasına neden olmuştur. Toplumun tüm katmanlarında gerçek benlerine yabancılaşmış ve sahte benleri ile varolma çabasını sürdüren bireylere rastlanmaktadır. Bu kişiler, kişisel sınıf atlama çabalarını toplumun çağ atlamasından daha önemli görmektedirler. Dolayısıyla bireylerin tüketim davranışı ve bu esnadaki seçimleri olarak "takıntılı biçimde marka kullanımı", günümüz insanının kendine ve hayatına anlam, değer kazandırma çabası olarak da değerlendirilebilir. Ancak bu çabanın gerçekten sağlıklı olup olmadığı, kişiyi gerçekten daha değerli yapıp yapmadığı gibi sorular oldukça önem taşımaktadır. Marka bağımlılığı nedir? rasyonel bir insan davranışı mıdır, yoksa bireyin uyum zorlukları sonucu ortaya çıkan psikopatolojik bir durum mudur. vardığımız kanı, markaya yönelme yanlış bir durum değildir. Eğer kişi markaya önem vermekle beraber, markalı olsun olmasın hoşuna gittiği her şeyi alıp kullanabiliyorsa mesele yok. Eğer takıntılı olduğu markaları, hayat tarzı haline getiriyorsa ve bunu bir yaşam biçimi olarak varlık sebebi sayıyorsa işte bur da bir patoloji var demektir." Dedi.

Marka bağımlılığının, tüketicinin her satın almada, sadece tercih ettiği markayı alma eğilimi olarak tanımlanabileceğini ifade eden Dr. Yavuz,

"Bireyler takıntılı şekilde marka kullanma davranışlarını tek bir markaya yönelik olarak değil; başkalarının beğenisini, kabulünü, onayını kazanacaklarını düşündükleri, farklı markalardan ürünleri tercih ederek de gösterebilmektedir. Burada önemli olan o malın fiyatı, kalitesi ve kullanım avantajlarından çok, o markanın imajı, yaratacağı etki, marka ile bütünleşerek kendini daha değerli ve önemli hissetme olgularıdır.

Marka kullanımı bireyin kendisini yetersiz, değersiz hissetmesini önlemenin bir yolu gibi algılanıyor ve sonuç olarak karşımıza "marka bağımlısı" bireyler çıkıyor. Alışveriş tutumlarını sorgulamayan, markanın imajını pek çok şeyin üstünde tutan, estetik kaygıların diğer pek çok şeyin önüne geçtiği bir yaşam şekli ortaya çıkıyor. Çevre tutumları, medya organlarının propagandaları, toplumsal beklentiler ve baskılar, arkadaş gruplarının marka kullanımını teşvik etmesi sonucunda, bireyler bu çılgın tüketim zincirinin bir halkası haline geliyor. Böylece günümüz insanı bir anlamda marka ve o markaların sağladığını düşündüğü imajlara bağımlı hale geliyor. Marka kullanamadığında kendini değersiz, önemsiz birisi gibi algılayabiliyor." Diye konuştu.

NEDEN MARKAYA SAHİP OLMAK İÇİN DAHA FAZLA PARA HARCIYORUZ?

Dr. Yavuz daha sonra şunları kaydetti;

"Yaşadığımız dönemde sosyal, kültürel ve teknolojik çevre, ciddi değişimler göstermiş ve buna paralel olarak ailenin yaşadığı ekonomik ve kültürel sorunlar da artmıştır. Herhangi bir ergen günde ortalama 7 saat kitle iletişim araçlarına maruz kalmaktadır. Bu da demek oluyor ki bireyler ciddi şekilde tüketim ekonomisinin, global dünyanın dayattıklarının, çok büyük bir tüketim ağının hedefi halindeler. Gençler arasında oluşan irili ufaklı sosyal gruplar, bu gruplara girmek isteyen ergenler, karşı cins tarafından beğenilmek, hemcinsleri tarafından saygı görmek isteyen bireyler, bu tüketim ekonomisi için ciddi bir pazar durumundadırlar.

Her şeyin kredi kartları ile kolaylıkla satın alınabileceği bir ortamda, çok yönlü reklam stratejileri ile tüketimin sınırsızca yapılabileceğinin mesajları verilmektedir. Bütün bu bombardıman altındaki birey, kendine bir çıkış yolu aramakta ve eğer tutunabileceği güçlü bağları, sosyal destekleri, doyum bulabildiği ilişkisel yaşantıları yoksa, içindeki boşluk ve anlamsızlık duygusunu tüketerek gidermeye çalışmaktadır. "kazandıkça harca" telkinleri ile birlikte en önemli amaç daha çok kazanmak ve daha çok harcamak olmuştur. Düşünmek, üretmek, sorgulamak gibi kavramlar günlük hayatımızdan hızla uzaklaşırken, yerine hangi markaların daha iyi olduğu, en iyi mekanların neresi olduğu, nelerin "in" nelerin "out" olduğu konuşmaları almıştır.

MARKA BAĞIMLILIĞIMIZ MI VAR?

Malesef, sadece ülkemizde değil, dünyanın pek çok yerinde, farklı ve daha özel olmak isteyenler, marka eğilimine girmektedir. Tabi ki bu arada bazı markaların kalitesini kabul etmemiz gerekmektedir. Bazı markalara ait ürünler, daha kaliteli daha sağlam olmaktadır. Ancak sırf marka değeri yüzünden biz bunlara gerçek değerinden çok daha fazlasını ödemekteyiz. Örneğin, bir konfeksiyon atölyesinin ürettiği bir ürün, normal bir satıcı da başka bir fiyat, bir marka altında kat be kat daha yüksek bir fiyata satılabiliyor.

BİZİ MADDİ AÇIDAN ZORA SOKUYOR MU?

Hiç şüphesiz, marka tutkusu, daha pahalı bir alışveriş felsefesi oluşturmaktadır. Üstelik tüm sektörlerde marka takıntısı içinde olmak, kişinin tüm bütçesini alt üst edebilir ve bir kenara biraz para koyup birikim yapmasına engel olabilir. Bu ise bireyin geleceği açısından çok olumsuz sonuçlar doğurabilir.

ÇOCUKLARIMIZI BU KONUDA NASIL EĞİTELİM?

İnsan yaşamında, doğumdan önce başlayan ve hayatın sonuna kadar etkisini sürdüren bir kurum olarak aile, fizyolojik olduğu kadar ekonomik, kültürel ve toplumsal yönleriyle de kişinin ruhsal gelişimini, davranışlarını biçimlendirip yönlendirir. Aile, çocuğun ruhsal gelişiminde en önemli ortam ve toplumsal kurumdur. Çocuğun kendini tanıması, kişiliğini kazanması ve topluma uyum sağlamasında anne-baba tutumlarının yeri çok önemlidir.

Demokratik, hoşgörülü ve kabul edici tavrın benimsendiği evlerde, çocuklar aktif, bağımsız kararlar alabilen, yaratıcı, toplumsal bireyler olarak yetişirler. Yaşıtları arasında yüksek düzeyde kabul görürler. Bu tarzda yetiştirilen çocuklar, kolay egemenlik kurulamayan, başarılı, yapıcı, özel merakları olan bireyler olur.

Aile daha çocukluk çağından başlayarak karşısındaki bireye değer, önem ve saygı göstermeli; çocuğun öz saygısının, benlik değerinin, kendine olan güveninin sağlıklı bir şekilde oluşması için çabalamalıdır. Bu şekilde yetişen bir çocuk kendini değerli hissetmek için, mutlu ve doyumlu biri olabilmek için, maddi kaynaklara, pahalı markalara ihtiyaç duymayacaktır.

Çocuk ya da ergen, ailesi ile olan çatışmalı ilişkisinin sonucunda bazen onlara olan öfkesi nedeni ile ailenin ekonomik koşullarını zorlayacak markalı ve pahalı eşyalar beklentisi içine girebilmektedir. Ailesinden göremediği ilgi, özen ve sevgi yerine, bu ihtiyacını, pahalı ürünlerle gidermeye çalışmaktadır.

BAĞIMLILIĞIMIZI NASIL YENERİZ?

Her şeyden önce toplumumuzun en ciddi sorunlarından birisi olan "iletişim eksikliği" konusunda herkese önemli roller düşmektedir. Çocuğun karar verme becerisini geliştirmek, sorgulayan bir birey olabilmesini sağlamak için aile "neyin, neden yapıldığını" çocukla konuşmalıdır. Bu şekilde büyüyen çocuklar ve gençler, dış dünyadan empoze edilmeye çalışılan, marka değerlerine karşı, daha bilinçli ve duyarlı olacaktır.

Anne babalar da çocuklarını yetiştirirken her şeyin en iyisi olsun mantığı ile hareket ederek çocuklarına her şeyin en iyisini, en pahalısını alma eğiliminde olabiliyorlar. Bu anlayışla yetiştirilmiş bir çocuk, daha sonrasında benzeri bir davranış biçimini sürdürme eğiliminde oluyor. Bu nedenle alınan ürün ya da eşyanın marka değerini değil, kalitesini ya da ona ne kadar yakıştığı konusunda bilgilendirme yapılmalıdır. Yine de ağır marka bağımlılığı vakalarında, davranışcı bilişsel terapiler de uygulanabilmektedir.

Sonuç olarak, Markalar ürünlerin gerçekçi özelliklerini sunmak yerine; sanki bireye yepyeni bir yaşam biçimi, yeni bir hayat standardı sunuyormuş gibi tanıtmaktadır ürünlerini. İnsanlar markaları, kimliklerini ifade ettikleri birer araç olarak görmeye başlamıştır. Birey, kendini seçtiği markalarla ifade etmek yerine, kendi kişisel özelliklerini ve sahip olduklarını öne çıkarması, kendi samimi varoluşunu ortaya koyması gerekmektedir.

Kaynak: İHA

Son Dakika Yerel Marka Bağımlılığı ve Kollektif Narsisizm - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Gazze Şeridi'nde İsrail Saldırısında Belediye Başkanı Hayatını Kaybetti
    09 Nis Gazze Şeridi'nde İsrail Saldırısında Belediye Başkanı Hayatını Kaybetti

    Gazze Şeridi'nde İsrail güçlerinin düzenlediği hava saldırısında Maghazi Belediye Başkanı Hatem el-Ghamri ve 4 kişi hayatını kaybetti. Uluslararası topluma İsrail'e yönelik insanlığa karşı işlediği suçlardan dolayı soruşturma açılması çağrısı yapıldı.

  • AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu: AK Parti Kürtlerden biraz daha uzaklaştı
    09 Nis AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu: AK Parti Kürtlerden biraz daha uzaklaştı

    AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, 31 Mart Yerel Seçimleri sonrası Kürt seçmenin tercihlerini ve AK Parti'nin durumunu değerlendirdi. Miroğlu, Kürt seçmenin, AK Parti ve DEM gibi partilere oy vererek, marjinal sokak siyasetinden kurtulup siyasetin merkezinde söz sahibi olmak istediğini belirtti.

  • Malatya ve Elazığ için kuvvetli sağanak uyarısı
    09 Nis Malatya ve Elazığ için kuvvetli sağanak uyarısı

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Malatya ve Elazığ için kuvvetli sağanak uyarısında bulundu. Bugün öğle saatlerinden itibaren artarak akşam saatlerine kadar yerel olarak kuvvetli olması beklenen gök gürültülü sağanak nedeniyle vatandaşlar sel, su baskını, yıldırım, yerel dolu, ani kuvvetli rüzgar ve kısa süreli fırtına ile ulaşımda aksamalara karşı dikkatli ve tedbirli olmaları konusunda uyarıldı.

  • SUBÜ Rektörü ve CHP PM Üyesi Ramazan Bayramı Mesajı Yayımladı
    09 Nis SUBÜ Rektörü ve CHP PM Üyesi Ramazan Bayramı Mesajı Yayımladı

    Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık ve CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi Ecevit Keleş, Ramazan Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı. Sarıbıyık, bayramın manevi atmosferine vurgu yaparak, Filistin ve Doğu Türkistan'da yaşanan zulümlere dikkat çekti. Keleş ise bayramın birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularını pekiştirmesi gerektiğini belirtti.

  • Burhaniye'de 2024-2029 Dönemi Meclis Toplantısı Gerçekleştirildi
    09 Nis Burhaniye'de 2024-2029 Dönemi Meclis Toplantısı Gerçekleştirildi

    Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler başkanlığında, 31 Mart Yerel Seçimlerinden sonra 2024-2029 döneminin ilk meclis toplantısı gerçekleştirildi. Yeni dönem meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri, belediye daire müdürleri, basın mensupları ve Burhaniyeliler toplantıya katıldı. Toplantıda meclis başkan vekilleri, meclis katipleri ve encümen üyeleri seçildi. Ayrıca komisyon üyeleri belirlendi ve 2023 Yılı Faaliyet Raporu görüşüldü.

  • Pazaryeri Belediye Meclisi Toplantısında Encümen Üyeleri ve Komisyonlar Belirlendi
    09 Nis Pazaryeri Belediye Meclisi Toplantısında Encümen Üyeleri ve Komisyonlar Belirlendi

    31 Mart Yerel Seçimlerinden sonra Pazaryeri Belediye Meclisi ilk kez toplandı. Toplantıda encümen üyeleri, başkan vekili ve plan bütçe komisyonu belirlendi. Belediye Başkanı Zekiye Tekin, yeni dönemin Pazaryeri ilçesine hayırlı olmasını temenni etti.

  • TÜRKPATENT, coğrafi işaretli ürün sayısını açıkladı
    09 Nis TÜRKPATENT, coğrafi işaretli ürün sayısını açıkladı

    Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından tescil edilen coğrafi işaretli ürün sayısı geçen yıl sonunda 1512 olurken, Gaziantep ürünü tescillenen iller sıralaması, Hatay da en fazla coğrafi işaret başvurusu yapan iller arasında ilk sırada yer aldı. Türkiye'nin coğrafi işaret tescilli ürün sayısı 2023 sonu itibarıyla 1512 oldu. Kuruma geçen yıl 371 ürün için başvuru yapıldı ve bunlardan 209'u coğrafi işaret tescili aldı.

  • Akyazı Belediyesi'nin İlk Meclis Toplantısında Başkan Soykan Konuştu
    09 Nis Akyazı Belediyesi'nin İlk Meclis Toplantısında Başkan Soykan Konuştu

    Akyazı Belediyesi'nin 31 Mart Yerel Seçimleri'nin ardından gerçekleştirilen ilk meclis toplantısında Belediye Başkanı Bilal Soykan, Akyazı'nın güzelleştirilmesi ve değer katılması için çalışacaklarını belirtti.

  • Barış Pınarı Harekatı'yla temizlenen Tel Abyad ve Rasulayn'da halk, huzur içinde Ramazan Bayramı'na giriyor
    09 Nis Barış Pınarı Harekatı'yla temizlenen Tel Abyad ve Rasulayn'da halk, huzur içinde Ramazan Bayramı'na giriyor

    Barış Pınarı Harekatı'yla terör örgütü YPG/PKK'dan temizlenen Suriye'nin Tel Abyad ve Rasulayn ilçelerinde halk, Türkiye'nin çabalarıyla sağlanan huzur ve güven ortamında beşinci Ramazan Bayramı'na girecek. Buna rağmen ekonomik zorluklar yaşayan halk, pazarda alışveriş yaparak bayrama hazırlanıyor.

  • Zeytinburnu Belediye Meclisi Yeni Dönem İlk Toplantısını Gerçekleştirdi
    09 Nis Zeytinburnu Belediye Meclisi Yeni Dönem İlk Toplantısını Gerçekleştirdi

    31 Mart Yerel Seçimleri'nin ardından Zeytinburnu'nun 5 yıllık yeni yönetiminde söz sahibi olacak belediye meclis üyeleri, Belediye Başkanı Ömer Arısoy'un başkanlığında ilk toplantısını gerçekleştirdi.

  • Tokat Belediye Başkanı atlı ziyaretçilerle karşılaştı
    09 Nis Tokat Belediye Başkanı atlı ziyaretçilerle karşılaştı

    Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, atla safari yaparak gelen Ceylan Kırca ve Sümmani Yılmaz tarafından beklenmedik bir ziyaretçi grubuyla karşılaştı. Başkan ve vatandaşlar bu ilginç ziyaret karşısında hayrete düştü.

  • Meksika'da 33 yıl sonra ilk kez görülen güneş tutulması izlendi
    09 Nis Meksika'da 33 yıl sonra ilk kez görülen güneş tutulması izlendi

    Meksika'nın başkenti Mexico City'de yaşayanlar, 33 yıl sonra ilk kez görülen güneş tutulmasını izlemek için sahillere ve Meksika Ulusal Özerk Üniversitesi'nin kampüsüne akın etti. Tutulma, Meksika'nın kuzeyindeki bazı şehirlerde net şekilde izlendi. Meksikalılar ve turistler, tarihi anlara tanıklık etmek için tutulmanın görüldüğü kentlere akın etti.


Advertisement