Maske ile dolaşmaya başladığından beri ruhunun maskelerinden kurtuldun mu acaba?

Kendi kendini tanıması ve orijinal halini bilmesi bir insan için çok ama çok kıymetli bence. Dış dünyada rol yapman gerekebilir. İnançlarının, statünün, zenginliğinin, güzelliğinin, başarının ve gücünün seni bir şey yapacağına inanmışsın veya inandırılmışsın. Peki; kendi iç dünyana baktığında ne görüyorsun. Acizliğin veya korkularını nasıl maskeliyorsun ruhuna karşı. Kabul etmemeye devam mı edeceksin yoksa farkında olup gerçeklerinle yüzleşecek kadar güçlü mü olacaksın. Seçim senin. Eğer cesareti tercih edersen gelişecek ve parlayacaksın. Çünkü; gizli kalmış köşelerini nasıl kamufle ettiğini fark ettiğinde maskelediğin hayatını, sadece dış dünyan da kontrollü şekilde kullanabilirsin. Kontrolsüz bir şekilde kendini bir şey olma arzusu ile şekillendirmeye kalktığında ise, ruhun sana seni hatırlatacak ve anlatacak yollar bulmaya devam edecektir.

Hayatı oldukça hızlı yaşayan bizler;bu dönemde daha yavaşlamış, daha az tüketir ve daha az istek duyar hale gelmiş olabiliriz. Düşünürsen bulabilirsin bu durumda yaşadığın acizliğin kaynağını. O kadar çok istemeye alıştın ki, isteyememek sana ağır geldi. Hedeflerin vardı hızla koştuğun ve ulaşmaya az kaldığını düşündüğün! Planlarının bu şekilde altüst olacağını hiç düşünmemiştin sanırım. Tam gaz hedefe kilitlenmiş olan hayatın, iç dünyanı görmene engel oluyordu. Maskelemiştin tüm ruhunu ve benliğini. Şimdi o maske düştü yerini başka bir maskeye bıraktı.

Sokaklarda maskeli baloda gibiyiz. Birçok çeşitleriyle ile dışarıya çıkanları görüyorum. Gaz maskesiyle çıkanları, siyah ya da beyaz takanları, maskeye ihtiyaç duymayanları, su şişesini kafasına geçirenleri, plastik kalkan kullananları. Çok değil üç ay önce bu şekilde sokağa çıkar mısın deseler hepimiz gülerdik galiba. Bizim kendimizce maskelerimiz vardı. Korkusuz ve kaygısız olduğumuzu savunurduk. Şimdi maskeli veya maskesiz her gördüğüm kişinin korku seviyesini anlıyor gibiyim.

Peki şimdi ne olacak. Yeni bir sektör doğduğu kesin! Önemli olan ruhumuzun maskelerinden kurtulduğumuz bu dönemlerde ve hayata yeniden başlarken nasıl kamuflajlar kullanacağız dış dünyada. Para ve güç ne anlama geliyor artık? Hızlı mı yoksa yavaş mı? Çok mu yoksa az mı? Hangisi bizim için önemli. Kendimiz gibi hayata devam etmek mi yoksa yeniden maskelenmek mi?

Kendini izlemeni istiyorum. Bir an için kaygılarından kurtul. Kimsin? Yeteneklerinin farkında mısın? Hayalini kurduğun bir şeyler var mı hayatında? Kendisi için hayal kuran kişi sonunda hayalini kurduğu şeyi alır. Sen ne yapmak istiyorsan onu yapmak için enerji harcamalısın. Bunun için kendi üzerinde çalışacak vakti bulabildin bu sürede. Evde kalmak sana iyi geldiyse hayatının yavaşlamasından hoşlanmış olabilirsin. Dış dünyayı özlediysen bağımlısın demektir. Bu konu üzerine çalışmanı tavsiye ederim. Belki yardım almanı ve bağımlılıktan bağımsızlığa geçmeni öneririm. Bağımsızlık özgürlüktür. Ve özgürlük senin en büyük zenginliğindir. Ekonomik olarak kaygıların var biliyorum. Çünkü tüm insanlık hatta devletler bile bu konuda kaygılı. Seni anlıyorum. Yaşamak için beslenmek, barınmak ve yaşamına devam edecek bir kaynak bulmak zorundasın. Peki hayatına şu açıdan da bakar mısın? Bugüne kadar sana hayatını idame ettirecek kaynaklar nasıl geldi. Tesadüf müydü? Yoksa senin çabaların ve ya çalışmaların sonunda sana yaratıcının hediyesi miydi? Yani kendini dışarıdaki enerjiye teslim edersen o enerjinin bir parçası olacak ve girdaptan çıkamayacaksın. Bağımsız olduğunda ve dış dünyanın durumu seni ilgilendirmiyor olduğunda, sen iç gücüne ve yeteneklerine yatırım yapmaya başlarsın. Girdaba kapılanlar da olacak ve bu durumda kazanmaya devam edenler de olacak.

Başına ne geldiyse geldi. Kendine acımayı bırak. Başkalarını, devleti, patronları suçlamayı bırak. Bu bir süreç seni kendine getirmek için evrenin oluşturduğu bir sınav. Bu sınavı nasıl verdiğine bak. Maskelerinden kurtul. Bu maskeli baloda kendi kostümünle farklı ve farkında çık sahneye…

Sevgiyle ve farkındalıkla kal…