Mehmet Öğütcüoğlu Ve Mirza Group Yatırımları

Buna ayak uyduran firmalar büyüme adımlarını genişletirken, ayak uyduramayan firmalar ise gerilemeye veya yerinde kalmaya mecbur kalırlar. Teknolojinin hayatımıza girdiği ilk günden bugüne kadar olan evresinde dijital dönüşümün yön vermesinde birçok pay alan konumu ise artış göstermektedir. Mirza Group'tan Mehmet Öğütcüoğlu firmasının dijital dönüşüme nasıl ayak uydurmaya çalıştığını bizlerle paylaştı.

''Öncelikle dönüşümün ne tarafa doğru gittiğini görmek gereklidir. Günümüzde bilim ve teknolojinin liderliğinde dönüşüm dijital sektörler tarafına kaymıştır. Biz de yatırımlarımızı bunu göz önünde tutarak yapıyoruz. Öncelikle Yolcu adını verdiğimiz projeyle dijital yatırımlarımıza başladık. Yolcu; kolay bir şekilde, kaliteli, uçak ve otobüs biletlerinin satışının yapıldığı bir platformdur. Kolay ara yüzüyle uygulamaya girip dilediğiniz uçak ve otobüs biletinizi satın alabilirsiniz. Tuconex adını verdiğimiz yatırımımız ise Türkiye'de ilk kripto paralar arasında Exchange işleminin yapılabildiği finans platformudur. Ayrıca Tuconex markamız içerisinde, Tuconexcredit ve Tuconexinvest alt markalarımız da mevcut. Tuconexinvest, kripto para faiz seçenekleriyle risksiz yatırım fırsatları sunan bir finans platformudur. Tuconexcredit, otomobil, gayrimenkul ve diğer taşınmaz mallarınızı kripto para karşılığında satabileceğiniz dijital finans platformudur. Tiktakbid adını verdiğimiz yatırımımızda bilgisayardan arabaya, cep telefonlarından oyun konsollarına kadar birçok kaliteli ürünü çok cazip fiyatlarla satın alabileceğiniz bir açık arttırma sitesidir. Belediye Şikayet ise yerel halkın belediyelere karşı talep, öneri ve şikayetlerini hızlıca iletip çözüme ortak olmalarını amaçlayan platformumuz. Yatırımlarımız bunlarla da sınırlı kalmayacak çünkü dijital çağda varlığın sürdürülebilmesi için sürekli bir değişim ve yeniliğin içinde bulunmanız gerekir''

Ticari hayatında ithalat ve ihracatın da büyük bir önemi olduğunu söyleyen Mirza Group 'tan Mehmet Öğütcüoğlu, bizleri ithalat ve ihracat konusunda da bilgilendirdi. ''Geçmişten günümüze dış ticarette kendini kanıtlamış bir ülkeyiz. Birçok sanayimiz ve serbest bölgelerimiz var. Ülke olarak ticaret yapmak için merkezi bir konumumuz var. Konumumuz sayesinde birçok dünya çapında iş yapan şirket özellikle ulaşım maliyetlerini düşünerek Türkiye'yi tercih etmektedir. Ayrıca yakın zamanda birkaç ülke ile yapılan anlaşmalar sonucunda ihracat ve ithalatta Türk Lirası'nın kullanılacak olması ekonomimiz için güzel haber. Bu anlaşma sayesinde Türk Lirası borsada kendini kabullendirecek ve Dolar, Euro gibi döviz kurları karşısında değer kazanacaktır. Ülkemizin jeopolitik önemi de bu durumda devreye giriyor. Tarih boyunca gerek ticaret yolları olsun gerek boğazlarımız olsun hep ticaretin içinde olan topraklarda yaşıyoruz. Ayrıca doğuyu batıya bağlamamız sayesinde doğudan aldığımız ham maddeyi işleyip batıya veya tekrardan doğuya ihraç edebiliriz. Ürettiklerimizi doğudan ve batıdan aldıklarımızla harmanlayıp hem ithalata hem de ihracata katkıda bulunabiliriz. Böylece ülkemiz tüketicilikten üreticiliğe geçer. Bu geçiş aynı zamanda biz modern sanayiler ve istihdam alanları oluşturulmasında da yardımcı olacaktır.'' Dedi. 1980'lerde benimsenen ihracata yönelik kalkınma modeli benzeri yeni adımların atılması ekonomik kalkınma için önemli olduğu kanısındayım. Ayrıca Avrupa Birliği ve birçok devlet ile yapılan gümrük ve ticaret anlaşmalarda bu düşüncemi destekler nitelikte. Ülke olarak üretmeliyiz ekonomimizi canlandırmak ve güçlendirmek için AR-GE ve inovasyon ile yeni ürünler, yeni pazarlar bulmalıyız. Aynı zamanda iç pazarın ihtiyaçları için en az ihraç ettiklerimiz kadar kaliteli ürünler üretmeli ve ihracat oranımızı doğal olarak da döviz kurundan kaynaklı enflasyonun düşmesi için adımlar atmalıyız. '' diyerek açıklamalarına son verdi.