Melike Hatun Camisi Açılış Töreni

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tek parti döneminde Ankara'nın kadim kimliğinden kopartılmak ve adeta camisiz hale getirilmek istendiği inkarı mümkün olmayan bir gerçektir. Daha önceki dönemlerden kalan camileri, ahırlara çeviren zihniyet, Ankara'da da mescitleri mahzenlere, bodrumlara, binaların en kör noktalarına mahkum etmişlerdir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma namazı sonrasında Ulus'taki Melike Hatun Camisi'nin avlusunda vatandaşlara hitap etti.

Caminin şehre, ülkeye ve tüm alemi İslam'a hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, Melike Hatun'un, halk arasında "Sultan Hatun" olarak bilindiğini, en eski kayıtlara göre Melike Hatun'un 14'üncü yüzyılda yaşadığını söyledi.

Erdoğan, aslen Ankaralı olan Melike Hatun'un kabrinin Taşçılar Sokak'ta şahsına ait vakıf bahçesinde bulunduğunu belirterek, varlıklı bir aileden gelen ve bir tasavvuf ehli olan Melike Hatun'un Ankara'da birçok cami, medrese, hamam, çeşme ve bahçe yaptırdığını dile getirdi.

Bu eserlerin en önemlilerinin Hatuniye Mescidi, Melike Hatun Medresesi ve İnebey Subaşı Hamamı olduğunu aktaran Erdoğan, Melike Hatun Medresesi'nin, Hacı Bayram Veli Hazretleri'nin müderrislik yaptığı Ankara'nın en eski medresesi olduğuna dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Caminin inşasına katkıda bulunan hayırseverlerimize, mimarından mühendisine, hattatına tüm işçi kardeşlerime bu eserin vücut bulmasında emeği geçen tüm kardeşlerime huzurunuzda şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Allah kendilerinden razı olsun diyorum." dedi.

"Caminin mimarisi Türkiye'de bir ilk"

Ankara'nın cumhuriyetin başkenti olmasının ötesinde Selçuklu ve Osmanlı'nın da merkez şehirlerinden birisi olduğunu hatırlatan Erdoğan, Osmanlı, Selçuklu ve modern mimarinin özelliklerini bünyesinde başarıyla meczeden bu eserin, kendine has güzellikleriyle Ankara'nın sembollerinden birisi olacağına inandığını vurguladı.

Şu anda Melike Hatun Camisi'nin mimarisinin Türkiye'de bir ilk olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu yönüyle de farklı özelliklere sahip. 19 bin 500 metrekarelik arsa alanı, yaklaşık 7 bin cemaat kapasitesi, 3 şerefeli 4 minaresi, altta kongre salonu, medeniyetler müzesi, toplantı salonları, sergi mekanları, beş katlı otoparkı diğer özellikleriyle Melike Hatun Camii maşallah her açıdan adına, şehrimize yaraşır bir eser oldu." diye konuştu.

Erdoğan, böylece başta Hacı Bayram Veli Hazretleri'nin müderrislik yaptığı Melike Hatun Medrese olmak üzere inşa ettirdiği cami, hamam, çeşme, bahçe gibi eserlerle tarihe "vakıf insanı" olarak geçen Melike Hatun'a vefa borcunun bir nebze ödemiş olunacağını belirterek, "Özellikle böyle bir hanımefendinin isminin bu camimize verilmiş olması ki, isim babası da Bülent Arınç Bey'dir, onun için kendisine de teşekkür ediyorum, böyle bir isimle inşallah tarihimizle günümüzü meczetmiş olacağız." ifadesini kullandı.

Peygamber Efendimiz'in bir hadisi şeriflerinde "Kim Allah'ın rızasını talep ederek bir mescid inşa ederse, Allahü tealanın ona cennette bir ev inşa edeceğini müjdeliyor." diyen Erdoğan, "Rabbimiz de Tevbe Suresi'nde, Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder." dedi.

"Camisiz hale getirilmek istendiği inkarı mümkün olmayan bir gerçektir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu surede çok net bir şekilde mescitlere sahip çıkılması, onlarır imar ve ihya edilmesi gerektiğinin emredildiğini vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ancak bir dönem ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi Ankara'da da bu ayetin bize nakşetmek istediği şuurun ihmal edildiğini görüyoruz. Bilhassa tek parti döneminde Ankara'nın kadim kimliğinden kopartılmak ve adeta camisiz hale getirilmek istendiği, inkarı mümkün olmayan bir gerçektir. Daha önceki dönemlerden kalan camileri, ahırlara çeviren zihniyet, Ankara'da da mescitleri mahzenlere, bodrumlara, binaların en kör noktalarına mahkum etmişlerdir.

İnsanları, kılık kıyafetine bakarak şehir merkezine sokmayanlar, yeni inşa ettikleri semtleri de camisiz, ezansız, ruhsuz bir şekilde tasarlamışlardır. Evet, bir başkente asla yakışmayan yer altı camileri uzun yıllar Ankara'nın kaderi olmuştur. 1959 senesinde tamamlanan Maltepe Camii rahmetli Menderes'in, 20 yıllık bir çabanın sonucu 1987'de açılan Kocatepe Camii de rahmetli Özal'ın bir eseri olmuştur. Oysa nüfusunun 30-40 binleri bulduğu eski Ankara, her köşe başında bir caminin ve mescidin olduğu ruhaniyetli bir şehirdi. Biz bu tür eserlerle cumhuriyetin Ankara'sını, Selçuklu'nun, Osmanlı'nın Ankara'sıyla buluşturuyoruz."

Melike Hatun Camisi, Millet Camisi ve yapımı devam eden Ankara yolundaki camiye işaret eden Erdoğan, bütün bunlarla inşallah bu mührün vurulmuş olacağını belirtti.

Erdoğan, şehrin farklı yerlerine kazandırılan abidevi camilerle şehri kadim kimliğine yeniden kavuşturduklarını söyledi.

Bu caminin yapımında devlet bütçesinin bir kuruşunun bulunmadığını, caminin tüm hayırseverlerin verdikleriyle yapıldığının altını çizen Erdoğan, bu yüzden hayırseverlere teşekkürlerini iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah Rabbim ülkemizi ezansız, camilerimizi de cemaatsiz bırakmasın." diyerek konuşması sonlandırdı.

Daha sonra Erdoğan, beraberindekilerle besmele çekerek caminin açılış kurdelesini kesti.

Açılış törenine, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcıları Bekir Bozdağ, Hakan Çavuşoğlu ve Recep Akdağ, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Ankara Valisi Ercan Topaca, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları ve milletvekilleri de katıldı.

Öte yandan, tören öncesi Melike Hatun Camisi'ndeki cuma namazını Diyanet İşleri Başkanı Erbaş kıldırdı.