Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Mesut Polat, rahim kanserinin 60-61 yaş arasındaki kadınlarda daha sık görüldüğünü söyleyerek menopoz sonrası meydana gelen kanamanın rahim kanserinin habercisi olabileceği uyarısında bulundu.
Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nden Doç. Dr. Mesut Polat, rahim kanseri ve korunma yolları üzerine bir toplantı gerçekleştirdi. Doç. Dr. Polat, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, endometrium olarak bilinen rahim iç tabakasının anormal bir şekilde çoğalmasıyla rahim kanserinin ortaya çıktığını söyleyerek, belirtileri, risk faktörleri ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
Östrojen hormonun fazla salgılanmasının rahim kanseri riskini artırdığını aktaran Doç. Dr. Mesut Polat, "Hormonun salgılanmasına bağlı olarak endometrium tabakası aşırı kalınlaşıyor ve kendini kanamayla belli ediyor. Kanama nedeniyle yapılan biyopsi ile tanısı konularak tedavisi düzenleniyor" dedi.
MENOPOZ SONRASI KANAMAYA DİKKAT
Rahim kanserlerinin görülme yaşının 60-61 olduğunu belirten Doç. Dr. Polat, "Menopozdan sonra meydana gelen kanamalar aksi ispat edilene kadar rahim kanseri olarak değerlendiriliyor. Ancak menopoz sonrası kanamaların sadece yüzde 10'u rahim kanseridir. Rahim kanserlerinin yüzde 5'i ise 40 yaşın altındaki kadınlarda görülüyor" diye konuştu.
"ANORMAL VE DÜZENSİZ KANAMALARI DİKKATE ALIN"
Erken teşhisin önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Polat, rahim kanserinin belli bir tarama programı olmadığını söyleyerek menopozda meydana gelen her kanamada kadınların doktora başvurması gerektiğini dile getirdi. Doç. Dr. Polat, "Menopozda olmayan kadınların yaşadığı anormal, düzensiz, şiddetli kanamalar da mutlaka dikkate alınmalıdır. Ailesinde kanser öyküsü olanlar da her kanamayı önemseyerek doktora başvurmalıdır" diye konuştu.
Tedavinin genelde cerrahi yöntemlerle yapıldığını söyleyen Doç. Dr. Polat, hastanın genel sağlık durumuna göre tedavinin çeşitlendiğini aktardı. Ameliyatla rahmin, yumurtalıkların ve tüplerin alınması gerektiğini belirten Doç. Dr. Polat, bu ameliyatların açık, laparoskopik ve robotik olarak gerçekleştirebileceğini söyleyerek ameliyat tipinin hastaya ve kanserin evresine göre şekillendiğini ifade etti.
KİMLER RİSK ALTINDA?
Jinekolojik kanser türleri arasında rahim kanserinin Türkiye'de en sık görülen kanser olduğunu dile getiren Doç. Dr. Polat, "Kadınlarda görülen kanserler içerisinde ise 7'nci sırada yer alıyor. Obezite, rahim kanserine yakalanmada en önemli risk faktörüdür. Ailede, kolon ve rahim kanseri öyküsü varsa, vücut kitle endeksi yüksekse, erken adet görme, geç menapoz, hiç doğum yapmamış olmak yumurtalıklarında Polikistik Over Sendromu olanlar risk altındadır" dedi.
ÖNEMLİ RİSK OBEZİTE
Obezitenin rahim kanseri riskini 2-3 kat artırdığını söyleyen Doç. Dr. Mesut Polat, "Vücut kitle endeksi 35-40'ın üzerinde olan insanlarda rahim kanseri riski artıyor. Obezite rahim kanseri riskini 2-3 kat artırıyor. Erken regl olma, geç menopoza girme, hiç doğum yapmamak, meme kanseri nedeniyle tamoksifen grubu ilaç kullanan kadınlarda rahim kanseri riski artmaktadır. Hiç çocuk sahibi olmamak rahmin östrojenle olan yükünü artırdığı için risklidir" diye konuştu??.
(/GÖRÜNTÜLÜ)
Son Dakika › Sağlık › Menopoz sonrası kanama rahim kanserinin habercisi olabilir - Son Dakika
İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS), bağışlanan cesetlerin başlarının kesilerek, doktorlara ve diş hekimlerine kozmetik işlemleri öğretmek için kullanıldığını ortaya çıkardı. Bu uygulama, bağışçıların son isteklerinin saygı görmemesiyle eleştiriliyor ve etik kuralların ihlal edilmesine yol açıyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kastamonu'da vefat eden bebeğe ilişkin adli ve idari soruşturma başlatıldığını ve sürecin yakından takip edildiğini bildirdi. Bebek, ailesinin talebi üzerine bakanlığın kuruluşuna teslim edilmiş ve sağlık kontrolleri titizlikle yapılmıştır. Bebeğin kesin vefat sebebi otopsi sonucuyla belirlenecektir. Olayla ilgili adli ve idari soruşturma başlatılmıştır.
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ahlatlıbel Mahallesi'nde Aile Sağlığı Merkezi inşa ederek hizmet açmayı planlıyor. Aynı anda dört aile hekiminin hizmet verebileceği sağlık tesisinin nisan ayı içinde hizmete başlaması planlanıyor.
Yapışık ikizler Abby ve Brittany Hensel, 2021 yılında ABD'li bir gazi ile evlenmişti. Çocuk sahibi olmak isteyen ikizler ve eşinin düğünde çekilen kareleri ise yıllar sonra ortaya çıktı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kastamonu'da sevgi evinde kalan bir bebeğin hayatını kaybetmesine ilişkin vefat sebebinin otopsinin ardından belli olacağını ve olaya ilişkin adli ile idari soruşturmanın da başlatıldığını açıkladı.
Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde açılan Erişkin Aşı Polikliniği, yetişkin yaş grubundaki hastalara bağışıklama danışmanlığı ve aşı hizmeti sunmayı amaçlamaktadır. Poliklinikte gebeler, diyabet, kanser, diyaliz, kronik kalp, akciğer, karaciğer ve böbrek hastalığı ile 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullananlar ve organ nakli hastaları için aşı programları oluşturulacak. Aşılar, aşı takip sisteminden kontrol edildikten sonra poliklinikte yapılacak ve hastalara aşı kartları verilerek randevuları oluşturulacak. Ayrıca, risk altında olan meslek grupları ve Hepatit A ve B hastaları da aşılarını yaptırabilecek.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Başkanı Dr. Tuğba Ayçiçek Dinçer, akran zorbalığı konusunda uyarılarda bulundu. Dinçer, zorbalığın genellikle okul, okul çevresi ve mahallelerde gözlemlendiğini belirtti. Fiziksel, sözlü ve sosyal zorbalık olmak üzere farklı türleri olduğunu vurgulayan Dinçer, zorbalığın mağdurlarının da zamanla zorba olabileceğine dikkat çekti. Zorbalığın psikolojik ve sosyal sorunlara yol açabileceğini ifade eden Dinçer, zorbalıkla mücadelede okul, aile ve çocuğu içine alan bir planlama yapılması gerektiğini söyledi. Ayrıca, dijital zorbalığın da artık yaygınlaştığını ve bu konuda da eğitim verilmesinin önemli olduğunu belirtti.
Pazar gününden beri yoğun bakımda tedavi edilen usta sanatçı Kadir İnanır'ın sağlık durumu iyiye gidiyor. Sanatçının son durumu hakkında bilgi veren hastane başhekimi "Tedavilere olumlu yanıt veriyor. Oturabiliyor, fizik tedavi süreci devam ediyor" dedi.
Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi bünyesinde kurulan toksikoloji laboratuvarı, suça karışmış kişilerin ya da uyuşturucu etkisindeki sürücülerin kullandığı yasaklı maddelerin niteliği ve miktarını tespit ederek emniyet ve adalet birimlerine destek oluyor. Laboratuvarda yapılan analizler sonucunda suça karışmış kişilerle ilgili tespitler raporlanarak, talepte bulunan savcılık ya da emniyet birimlerine gönderiliyor. Ayrıca, uyuşturucu etkisinde araç kullanan sürücülerin tespit edilmesi durumunda ehliyetlerine el konuluyor ve para cezası uygulanıyor.
Sizin düşünceleriniz neler ?