Almanya Başbakanı Angela Merkel, ülkede yabancılara yönelik saldırılar, şiddet ve nefret dolu söylemlere karşı mücadele edilmesi gerektiğini söyledi, halkın tepki göstermesini istedi.Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partili Başbakan Merkel, yaz tatili sonrasında ilk kez toplanan meclisteki bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada gündeme dair açıklamalarda bulundu. Merkel, "Bu ülkede diğer insanlara yönelik ırkçılığa, nefrete ve düşmanlığa karşı sıfır hoşgörü olmadığı sürece, birlikte yaşam başarısız olur" dedi.
Almanya Başbakanı sözlerini şöyle sürdürdü: "Her gün karşılaştığımız Yahudilere yönelik saldırılar, yabancılara yönelik saldırılar, şiddet ve nefret dolu bir dile karşı mücadele etmemiz gerekiyor."
Bu mücadele için hükümetin bu konudaki gönüllü çalışmaları desteklediğini belirten Merkel, ancak vatandaşların da anayasanın maddelerini kabul etmesi gerektiğini söyledi. Hükümetin vergilerden gelen gelirleri farklı ve önemli projelere dağıtabileceğini kaydeden başbakan, ancak demokratik bir hukuk devletinin de vatandaşlarının irade ve duruşu ile yaşayacağını vurguladı.
Almanya'da polis kayıtlarına göre yılın ilk altı ayında mültecilere yönelik 609 saldırı kayıtlara geçti. Ayrıca mültecilerin kaldığı 60 sığınmacı yerleşkesine ve 42 yardım organizasyonuna da saldırılar düzenlendi.
"Büyük çaba gerektiren bir iş"
Başbakan Merkel Alman meclisinde yaptığı konuşmada, iklimlerin korunması konusunda da harekete geçilmesi çağrısında bulundu. İklimlerin korunması konusunda ilerleme sağlamanın bir masrafı olacağını söyleyen Merkel, "Bu para iyi bir şekilde kullanılacak. Eğer bunu görmezden gelirsek, bizim için daha da masraflı olacak" şeklinde konuştu.
İklimlerin korunmasının insanlığın aşması gereken bir zorluk olduğunu ifade eden Merkel, küresel ısınmayı durdurmanın, Almanya gibi sanayileşmiş ülkelerin öncü olması gereken "Büyük çaba gerektiren bir iş" olduğunu söyledi.
Merkel konuşmasında iklimlerin korunmasının yanı sıra dijitalleşmeinin de Almanya'nın refahının sürdürülmesinde belirleyici olacağını sözlerine ekledi.
"Düzenli Brexit için şans var"
Avrupa Birliği (AB) ile daha sıkı işbirliği çağrısında da bulunan Merkel, Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılması ile AB bir yandan zayıflayacağını ama diğer yandan da yeni bir güç geliştirmesin zamanı olduğunu belirtti. Merkel, düzenli Brexit'in gerçekleşmesi konusunda da hala bir şans olduğu görüşünü dile getirdi.
AFP,KNA,dpa/JD, GA
(c)
Son Dakika › Dünya › Merkel'den ırkçılık ve nefrete tepki gösterin çağrısı - Son Dakika
Manisa'nın Salihli ilçesinde bulunan Sardes Antik Kenti içinde dedektörle arama yaptığı tespit edilen bir kişi gözaltına alındı. Şüphelinin üzerinde ve ikametinde yapılan aramalarda 144 sikke ile 8 tarihi obje ele geçirildi. Jandarma tarafından yapılan işlemler devam ediyor.
Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christophe Lemoine, ülkesinin bu yıl Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) faaliyetlerine 30 milyon avro katkı sağlayacağını bildirdi. Fransa, İsrail makamlarının UNRWA'nın Gazze Şeridi'nin kuzeyine insani yardım ulaştırmasını yasaklamasını eleştirerek, bölgede açlıktan ölen siviller olduğuna dikkat çekti ve İsrail'in bu kararını gözden geçirmesini istedi. Fransa'nın UNRWA'ya yapacağı katkılarla, Ajans'ın görevlerini yerine getirdiğine dair koşulların oluştuğunu vurgulayan Lemoine, BMGK'nın 2728 sayılı kararının uygulanmasını talep etti.
Çanakkale'nin Eceabat ilçesi açıklarında 15 Mart'ta alabora olan botta kayıp düzensiz göçmenleri arama kurtarma çalışmaları 15'inci gününde denizden, havadan ve karadan devam ediyor. Şu ana kadar 4 göçmen sağ kurtarılırken, 23 göçmenin cansız bedenine ulaşıldı. Çalışmalar Sahil Güvenlik, AFAD, Polis, Jandarma ve Sağlık teşkilatları iş birliğinde yürütülüyor.
İsrail'in son 24 saatte Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 71 Filistinlinin daha hayatını kaybetmesi ile 7 Ekim'den bu yana toplam can kaybı 32 bin 623'e yükseldi. İsrail'in saldırılarına öldürülen gazeteci sayısı ise 137 oldu.
İsrail, ramazan ayının üçüncü cumasında da Batı Şeria'daki Filistinlilerin Mescid-i Aksa'da namaz kılmak için Kudüs'e geçişinde kısıtlamalarını uygularken, çok sayıda kişinin geçişine izin vermedi. İsrail güçleri, kontrol noktalarında kimlik kontrolü yaparak geçmek isteyen Filistinlilere engel oldu. Özel izinleri olan bazı Filistinlilerin de Kudüs'e girişi engellendi. İsrail'in bu kısıtlamaları, Filistinlilerin Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya ulaşmasını engellemek için yapıldığı düşünülüyor.
Sizin düşünceleriniz neler ?