İsrail ve Filistin arasında yaşananlar, gündemde büyük yer tutmaya devam ederken İsrail tarafından Gazze'ye yönelik hava saldırıları da sürüyor. Saldırılarda çok sayıda sivil hayatını kaybederken, yüzlerce insan da yaralandı.
Dünya basının Filistin'de yaşananlara büyük yer ayırmamasına rağmen, iki ülke arasında geçmişte yaşananlara ilişkin birçok bilgi sosyal medyada dolaşmaya devam ediyor. Sosyal medyada yayılan bu bilgilerden bazıları da İsrail yanlısı kişiler tarafından bilinçli olarak dolaşıma sokuluyor. İsrail- Filistin arasında yaşananlara ilişkin iddialardan biri "Filistinlilerin, geçmişte İsrail'e toprak sattığı" şeklinde...
Peki, başta sosyal medya olmak üzere İsrail yanlısı kişiler tarafından sıklıkla dile getirilen iddianın perde arkası nasıl? Kamuoyu tarafından son günlerde en çok merak edilen konuyu sizler için derledik. İşte İsrail ve Filistin arasında geçmişte yaşananlara dair tüm gerçekler...
Son günlerde sosyal medyada ve Türk Kamuoyunda özellikle kendisine belli bir yer edinen bu yanlış bilgi, Siyonist propagandaya temel oluşturmak için ortaya atıldı. 1903 yılında Basel'de yapılan 6. Siyonist kongresinde militarist siyonizmin kurucusu Theodor Herzl, kongreye "Uganda Şeması" isminde bir öneri sundu. Bu öneriye göre Avrupa'daki anti-semitist hareketlerden kaçmak isteyen Yahudiler'in yeni bir anavatanı olmalıydı. Öneriye göre tıpkı o günün Filistin'i gibi İngiliz kontrolünde bulunan Doğu Afrika'da, Uganda'da, Yahudilere yeni bir anavatan kurulmalıydı. Bu öneri sert bir şekilde reddedildi ve yeni anavatan olarak Filistin seçildi. Eğer öneri kabul edilseydi bugün Uganda'lılar İsrail Hava kuvvetleri tarafından bombalanıyor ve Afrikalı çocuklar siyonistler tarafından katlediliyor olacaktı.
Önerinin reddedilmesi sayesinde büyük bir beladan şans eseri kurtulmuş oldular. Yani ne Uganda halkının ne de Filistin halkının bu süreçte fikri sorulmadı, sosyolojik hatta teo-politik bir ön araştırma yapılmadı. Ne Ugandalılar ne de Filistinliler kendi topraklarını İsrail'e para kazanmak için devretmek istemezdiler ve istemediler de. Deyim yerindeyse vatansız kalmış Yahudiler, İngiliz şemsiyesi altında kendilerine Dünya'daki yurtlardan yurt beğendiler. Başta İngilizlerin desteği ve yurtdışındaki ELAD gibi kendi organizasyonları sayesinde örgütlenerek yaptıkları lobicilik faaliyetlerinin sonucunda Filistin topraklarına göç etmeye başlayan Yahudiler, bölge nüfusunu ciddi oranda arttırmıştı.
1930'larda başlayan bu göç sonrası bölgede insan başına düşen arazi alanları giderek azaldı ve önce arsalar İngilizlerin belirlediği arz-talep temelindeki fiyatlar ile değer kazandı. Pahalanan ve alımı zorlaşan arazilere ise sadece tüm birikim ve zenginlikleriyle bölgeye gelen Yahudilerin maddi gücü yetmeye aşikardı. İngiliz denetimi altında gerçekleşen Yahudilerin bu "uluslararası nitelikli dolandırıcılık" süreci, topraklarına sahip çıkmaya çalışan Filistinlileri yıldırmak için uygulanan akıl almaz vergi oranlarını beraberinde getirdi. Bu da Filistin halkı için yaşama şansı bırakmayacak son darbeydi. Arazisinden kazandığı gelirin neredeyse üç katı kadar vergi vermeleri beklenen bölgede, Filistinliler'in ise zaten haczedilecek duruma gelen arazilerini satmaktan başka çaresi kalmamıştı.
Sonuç olarak, özellikle sosyal medyada propagandası yapıldığı gibi Filistinliler para hırsı içinde topraklarını "peşkeş" çekmediler. Onlar kurulan oyunun sonucu olarak topraklarından çıkmaya zorlandılar.
Son Dakika › Güncel › Meselenin aslı ortaya çıktı! Filistinliler topraklarını Yahudilere sattı mı? - Son Dakika
Bitlis'te iki gündür süren yoğun yağışlar, Bitlis-Baykan kara yolunda heyelanın yaşanmasına sebep oldu. Heyelan esnasında yoldan geçen bir otomobil, toprak ve kaya parçalarının altında kalmaktan son anda kurtuldu. Karayolları ekipleri ve AFAD, temizlik çalışmalarına başladı.
Urla Fenerbahçeliler Derneği, 'Haydi Sinemaya' adlı proje kapsamında 750 öğrenciye General Harrington Kupası'nı anlatan 'Zaferin Rengi' filmi izletti. Proje, Urla'daki okulların yanı sıra depremzede çocukları da kapsadı.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Hamas'ın askeri kanadının üç numaralı ismi Marwan Issa'nın İsrail saldırısında öldürüldüğünü açıkladı. Issa, İsrail'in öldürdüğü en üst düzey Hamas yetkilisi olarak biliniyordu. Hamas ise ölüm haberine yönelik bir açıklama yapmadı. ABD, Hamas'ın diğer liderlerinin Gazze'deki tünellerde saklandığını tahmin ediyor. İsrail basınına göre Issa, Gazze'nin Nuseyrat mülteci kampının altındaki tünelleri hedef alan hava saldırısında öldürüldü. Avrupa Birliği de Issa'yı terör listesine eklemişti. ABD Başkanı Joe Biden ise İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'ya Refah'a saldırmanın bir hata olacağını söyledi.
Orman Genel Müdürlüğü, Kütahya Orman Bölge Müdürlüğüne tahsis ettiği 5 arazözün Makine ve İkmal Şube Müdürlüğünce teslim alındığını bildirdi. 2024 model ve 4 ton sutaşıma kapasitesine sahip olan arazözler, orman yangınlarına daha hızlı ve etkili müdahale edebilmek amacıyla ekipler tarafından kullanılacak. Arazözlerin teslim alınması programında Bölge Müdürü Erdal Dingil, Makine ve İkmal Şube Müdürü Tuncay Yakın, Orman Yangınlarıyla Mücadele Şube Müdürü Ahmet Yavuz Helvacı ve Kütahya Orman İşletme Müdürü Mustafa Doğan gibi yetkililer hazır bulundu. Bölge Müdürü Erdal Dingil, arazözlerin bölgedeki orman yangınlarında güçlerine güç katacağını belirterek, arazözlerin bir an önce İşletme Müdürlüklerine dağıtılması talimatı verdi.
Dünyaca ünlü sokak sanatçısı Banksy'nin Londra'nın Finsbury Park bölgesinde yaptığı son eser, yeşil badana gibi görünüyor. Eserin Banksy'ye ait olup olmadığı tartışmaları başladı. Eserin fotoğrafları sosyal medyada paylaşıldı. İngiltere İşçi Partisi'nin eski lideri Jeremy Corbyn de eseri ziyaret etti. Eserin nasıl korunacağı henüz bilinmiyor.
Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları, Batı Şeria'daki şiddet yanlısı İsrailli yerleşimcilere karşı yaptırım uygulanması konusunda anlaşmaya vardı. Yaptırımlar çerçevesinde şiddet yanlısı yerleşimcilerin AB ülkelerine girişi yasaklanacak ve mal varlıkları dondurulacak. Ayrıca Hamas için de ek yaptırım kararı alındı.
Yorumlar (115)