MHP Genel Başkan Yardımcısı Karakaya: Ortadoğu'da Hepsi Teröre Hizmet Eden Bir Takım Oldular

Kosova'da 11 Haziran tarihinde gerçekleşecek olan erken genel seçim öncesi Kosova'ya nezaket ziyaretinde bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, DHA'ya Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri değerlendirdi.

"Dünya Katar krizini konuşuyor, Türkiye'den de açıklamalar var. Cumhurbaşkanı Erdoğan başlatılan yaptırımları doğru bulmadıklarını belirtti. MHP Genel Merkezi ve genel başkan Katar krizine dair neler düşünüyor? Yaşananlar bölgeyi bundan sonraki süreç için nasıl etkiler?"

"Ortadoğuda dengeler bir türlü oturmadı. Onlarca yıldır Ortadoğu da bir türlü sakinleşme olmadı. Tüm dünyanın eli uğraşı Ortadoğu. Dolayısıyla Irak dünya gündemini özellikle 1990'dan beri meşgul ediyor. Arkasından Suriye, işte 2010'lu yıllarda başlayan Arap Baharı olarak adlandırılan ve Arap ülkeleri başta olmak üzere bölgede ciddi bir istikrarsızlık sözkonusu. Bunlarların en önemli şeyi şu biliyorsunuz herkezin de son yıllarda konuştuğu vesayet savaşları. Özellikle bu anlamda terörün desteklenmesi, terörün bir şekilde maddi ve manevi olarak Batı ülkeleri tarafından destek görmesi dolayısıyla bu bölgeyi tamamen karmakarışık bir hale getiriyor. Katarla ilgili olay da yani sonuçta bunların bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Bugün çok sıcak bir olay İran'daki çatışma da. Yani bunları tamamen birbirinden ayrı değerlendirmek mümkün değil. Tarafları nedenleri amaçları farklı olsa da bir bütünlük içerisinde hepsi aynı şeye teröre hizmet eden bir takım oldular. Yani MHP olarak bizim özellikle bölgede istikrarın kazanılması gerektiğini söylüyoruz. Bölgedeki ülkeler başta Arap ülkeleri olmak üzere bu konuda üzerlerine düşenleri layıkıyla yerine getirmediklerini söylüyoruz. ABD'nin Batı'nın burada çifte standartla bir davranış içerisinde olduklarını söylüyoruz. Dolayısıyla hiç kimsenin gerçek amaç ve niyeti görünür yüzleriyle uyumlu değil. Bu anlamda MHP olarak biz bu gidişatın hiç iyi olmadığını tabi Katar'la ilgili yapılan bir takım ambargo girişimlerinin Katar'a bir takım suçlamaların delilleri vardır, yoktur oralara girmek istemiyorum ama sonuç itibariyle al birini vur diğerine şeklinde devam ediyor. Allah dünyayı korusun diyoruz"

"Aralarında FETÖ elebaşı Gülen'in de bulunduğu 130 kişinin vatandaşlıktan çıkarılması konusunda Bahçeli, 'acele etmek, hem erken hem de mantıklı değildir' dedi. Adalet Bakanı Bozdağ, vatandaşlıktan çıkarma, iade sürecini etkilemeyecek dedi. MHP'ye göre nasıl hareket edilmeli bu süreçte?"

"Şimdi bu 130 vatandaşlıktan çıkarma olayı önemli ölçüde 15 Temmuz FETÖ kalkışmasıyla alakalı. ve özellikle FETÖ Terör Örgütü'nün başsorumlusu olarak ilan edilen Fetullah Gülen'in çıkarılması burada en çok konunun gündeme gelmesine neden oldu. Tabi burada hükümetin düşüncesi nedir ne değildir onu bilemiyoruz ama biz MHP olarak özellikle bu konularda bir vatandaşlıktan çıkarma işleminin erken olduğunu, vatandaşlıktan çıkarılmayla birlikte belki ileride yapılması gereken hukuki bir takım uygulamalara uluslararası hukuk açısından engeller sözkonusu olabileceğini düşünüyoruz. Onun için yani bu çıkarma olabilir, olmaz diye birşey yok ama çok acele edilmemesi gerektiği yönünde önceki gün gurup toplantısında genel başkanımız da MHP'nin görüşünü ifade etmişti."

"FETÖ'nün siyasi ayağı ortaya çıkarılsın çağrısı en net şekilde MHP lideri tarafından dile getiriliyor. Son olarak eski Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın damdı FETÖ soruşturmasında tutuklandı."

"MHP kimsenin damatlarıyla, akrabalarıyla, yakınlarıyla ığraşmıyor. MHP'nin asıl burada ifade etmek istediği şey şu: 15 Temmuz'dan bu yana aşağı yukarı bir yıl geçti. Dolayısıyla MHP bu FETÖ terörüyle mücadelenin sağlıklı bir şekilde yapılmasını arzu ediyor. Yani burada mücadele yapılırken Türkiye'de çocuğunu bu yapının okuluna göndermiş veya bir tayin yaptırmak için sendikasına üye olmuş, yada bankasından havale etmiş yani bir şekilde çok alt seviyelerde devlet kamu dairesinde hizmetli seviyesine olan insanlar biraz önce söylediğim nedenlerden dolayı açığa alınmışlar, ihraç edilmişler veya başka hukuki muameleler yapılmış. Şimdi bunlar yapılırken diğer tarafta kamuoyunda sürekli konuşulan tartışılan farklı görev içerisinde oldukları veya ekonomik anlamda ciddi katkı verdikleri söylenen bunların ne olduğunu tam bilemiyoruz. veya üst düzey yöneticilerin, siyasilerin yakınları olduğu ifade edilen insanların bir şekilde farklı muameleye tutuluyormuş gibi algılanması, görülmesi yada gösterilmesi burada özellikle bu mücadeleye olan vatandaşın güvenini sarsar biz MHP olarak yani bunun çok daha ciddi ve özellikle mücadele güvenini sarsmayacak şekilde haksızlık oluşmayacak bir biçimde yapılması gerektiğine inanıyoruz ve bunu da söylüyoruz. Bu söylediğiniz konuşmalar son zamanlar da biraz güveni sarmsa konusunda bir sonuç oluşturduğunu ifade edebilirim."

"Türkiye ve Almanya ilişkileri gergin. Genel Başka Devlet Bahçeli Salı günü net konuştu: 'İncirlik üssü yolgeçen hanı değildir' ve 'durduğunuz kabahat hepinize uğurlar olsun' değerlendirmesini yaptı. İncirlik ve diğer konular üzerinden bakacak olursan iki ülke ilişkilerini nasıl bir süreç bekliyor?"

"Şimdi tabi uluslararası hukuk ve uluslararası ilişkiler açısından bakıldığında yani şöyle geçmişe gittiğimizde Almanya ile Türkiye'nin dostluğu geçmişe dayanıyor ve biz hala Almanya ile Türkiye'nin dost olduğuna inanıyoruz. Yani o dostlukların daha da geliştirilmesine inanıyoruz. Ancak Almanya'nın son yıllarda Türkiye'nin başına bela olan terör örgütlerine duyduğu yakınlık bu anlamda arka planda özellikle ki çoğu zaman bunu saklamaya da ihtiyaç duymuyorlar PKK başta olmak üzere son zamanlarda da FETÖ Terör Örgütü'nün mensuplarına gösterdiği yakınlıklar hakikaten bir dost ülkenin yapmaması gereken, bırakın dost bir ülkeyi yani medeni bir ülkenin dünyayı terörün sardığı bir dönemde yapmamaları gereken birçok şeyi yapıyorlar. Bunun da ötesinde Türkiye ile olan ifadelerinde Türkiye'ye yönelik söylemlerinde yani Türkiye'yi sanki kendilerinin müstemleke memleketiymiş tarzında bir takım görüşler beyan etmeye çalışıyorlar. Yani özellikle son geçtiğimiz 10 yıl önceseinde veya AKP'nin iktidara geldiği dönemde Avrupa Birliği konusunda verilen sürekli tavizleri bunlar artık Türkiye'yi bir kendilerinin müstemlekesi gibi görme alışkanlığına neden oldu. Yani biraz uluslararası diplomasisinin adabını aşan söylemleri oldu. İncirlik konusundaki söylenenler ki özellikle genel Başkanımız Bahçeli'nin bu konu da yaptığı değerlendirmeleri fazlasıyla hak ediyorlar." - Prizren