Mıkta" Parlamento Başkanları 3. Toplantısı - Son Dakika
Güncel

Mıkta" Parlamento Başkanları 3. Toplantısı

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, bugün dünyada yaklaşık 250 milyon uluslararası göçmen olduğunu, yerinden edilmiş kişilerin toplam sayısının 65 milyonu aştığını, 22,5 milyon insanın başka ülkelere sığınmak zorunda kaldığını belirterek, "Bunların hemen hemen yarısını çocuklar oluşturuyor.

28.09.2017 11:04
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, bugün dünyada yaklaşık 250 milyon uluslararası göçmen olduğunu, yerinden edilmiş kişilerin toplam sayısının 65 milyonu aştığını, 22,5 milyon insanın başka ülkelere sığınmak zorunda kaldığını belirterek, "Bunların hemen hemen yarısını çocuklar oluşturuyor. Türkiye olarak sadece biz 3,5 milyon sığınmacıya kucak açmış durumdayız. Tüm bu insanların yaşamlarını korumak ve onlara güvenli bir gelecek sunmak için ortak ortak bir sorumluluğa sahibiz. Ümit ediyorum ki dünyadaki hiçbir ülke, bu sorumluluğa kayıtsız kalmayacaktır." dedi.

Kahraman, Conrad İstanbul Bosphorus Otel'de, Türkiye, Meksika, Endonezya, Güney Kore ve Avustralya arasında istişare ve eşgüdüm platformu olarak hayata geçirilen "MIKTA" girişiminin 3. Parlamento Başkanları Toplantısı'nın açılışında yaptığı konuşmada, "Sürdürülebilir kalkınma için 2030 Gündemi ve Ulusal Parlamentonaların Rolü" konusunu ele almak üzere bu toplantıda bir araya gelindiğini söyledi.

Toplantıda, 4 kıtadan 5 ülkenin bir araya geldiğini ifade eden Kahraman, küresel meselelere farklı bir bakış açısıyla eğilmenin mümkün olduğunu düşündüğünü aktardı.

Kahraman, yapacakları istişareler ve kuracakları ilişkilerin sadece ülkeleri açısından değil, tüm dünya için yeni ufuklar açmasına vesile olacağına inandığını dile getirerek, "MIKTA girişimi bağlamında üye ülkelerce, başta G20 olmak üzere önde gelen uluslararası örgüt ve zeminlerde daha yakın iş birliği ve eş güdüm içerisinde bulunulması, ikili ilişkilerin daha da geliştirilmesi ve iş birliğinin yönetilebileceği somut alanların tespit edilerek bunlar üzerinde çalışılması hedeflenmektedir." diye konuştu.

Başlangıçta bu hedeflerle başlatılan bu yeni inovaktif ortaklığın gün geçtikçe güçlendiğini vurgulayan Kahraman, şunları kaydetti:

"MIKTA deyince artık ortak viyonumuz çerçevesinde katkı sağlayabilecek birçok alanda ve farklı temsil seviyesinde toplantıların yapıldığı bir platformu anlıyoruz. Bu çerçevede parlamento başkanları olarak bizler üçüncü kez bir araya geliyoruz. Şüphesiz parlamentolar, sahip olduğu yetkiler ve sorumluluklarla demokratik ülkelerin vazgeçilmezleridir. Parlamentoların kanun çıkarma, bütçe üzerinde karar verme ve hükümeti denetleme yetkileri, ülkelerin politika oluşturma ve o politikayı ifa etme sürecindeki en önemli unsarlardır. Dolayısıyla MITKA üyesi ülkelerin parlamento başkanlarının bir araya geliyor oluşu, MIKTA'nın daha güçlü bir iş birliği platformu haline gelmesi için büyük önem taşımaktadır. MIKTA'da sürdürülebilir kalkınma konusu 7 temel konudan biri olarak belirlenmiştir. Dünyanın ve insanlığın geleceğini, gelecek nesillerin refahını derinden ilgilendiren bu konunun önümüzdeki yıllarda gündemimizi daha fazla meşgul edeceği muhakkaktır. Bu münasebetle biz de sürdürülebilir kalkınma için 2030 gündemi ve ulusal parlamentoların rolü konusunu toplantımızın ana başlağı olarak belirledik. Bu ana başlık altında, 5 alt başlık çerçevesinde toplantılarımızı gerçekleştireceğiz. Bu bağlamda insani yardım ve sürdürülebilir kalkınma arasındaki ilişki, göçmen ve mültecilerin sürdürülebilir kalınmadaki rolü, barış, güvenlik ve terörizmle mücadele, herkes için temiz ve ucuz enerjiye erişim, inovasyon ve kaplayıcı büyüme konularını ele alacağız. Bu konuları belirlerken özellikle ülkelerimizin bilgi ve tecrübelerini ve yüzleşmek zorunda kaldığı tehditleri dikkate aldık. Böylelikle sorunların çözülmesi noktasında iş birliğinin geliştirilmesine katkı sağlamayı hedefledik."

"Bu konuda herkesin elini taşın altına koyması gerektiğine inanıyorum"

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, "Mevcut insani krizlerin boyut ve karmaşıklığı geçmişe nazaran çok yüksek bir seviyeye çıkmış durumdadır. Bu nedenle uluslararası toplum günümüzde, tarihte şimdiye kadar karşılaşılmamış şekilde ihtiyaçlara cevap verme sorumluluğuyla yüz yüze kalmıştır. Mevcut sistem, insanlığın acil sorunları karşısında ne yazık ki yetersiz kalıyor. Sorunlara çözüm üretemeyen sistemin yükünü, sadece belli ülkeler omuzluyor. Artık bu konuda herkesin elini taşın altına koyması gerektiğine inanıyorum." diyerek, Türkiye olarak, bu bilinçle Birleşmiş Milletler tarafından ilk kez düzenlenen Dünya İnsani Zirvesi'ne geçen yıl ev sahipliği yapıldığını hatırlattı.

Türkiye'nin insani yardım konusunda gerçekleştirdiği 6 milyar ABD doları tutarındaki resmi yardımla 2016'da Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra dünyanın ikinci en büyük donör ülkesi olduğunu dile getiren Kahraman, resmi insani yardımın milli gelire oranı dikkate alındığında ise Türkiye'nin dünyanın en cömert donör ülkesi konumunda olduğunu söyledi.

Kahraman, "Şahsen ve özellikle vurgulamak istiyorum ki bu konuda ülkemle ne kadar iftihar etsem azdır. Diğer taraftan insani yardımlar sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılması açısından da küresel önem arz etmektedir. Bugün gerçekleştireceğimiz oturumun bizim için yol göstereceği fikirler sunacağına inanıyorum. Ortaya çıkacak yeni fikirler, birbirimizden öğreneceğimiz bilgi ve tecrübelerle insani yardım ve sürdürülebilir kalkınma arasındaki bu bağlantıyı iyileştirmenin yolları ve araçları konusunda daha güçlü bir bakış açısı yakalaşayacağımızı düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Bugün ele alınacak "Göçmen ve mültecilerin sürdürülebilir kalkınmadaki rolü" başlıklı diğer konunun da insani yardımlar konusuyla doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulayan Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün dünyada yaklaşık 250 milyon uluslararası göçmen var. Ama asıl trajik olanı, yerinden edilmiş kişilerin toplam sayısı 65 miyonu aştı. 22,5 milyon insan başka ülkelere sığınmak zorunda kalmış durumda. Bunların hemen hemen yarısını çocuklar oluşturuyor. Türkiye olarak sadece biz 3,5 milyon sığınmacıya kucak açmış durumdayız. Tüm bu insanların yaşamlarını korumak ve onlara güvenli bir gelecek sunmak için ortak ortak bir sorumluluğa sahibiz. Ümit ediyorum ki dünyadaki hiçbir ülke, bu sorumluluğa kayıtsız kalmayacaktır. Göç ve kalkınma esasen ikiye ayrılmaz oldu. Eğer göç, düzgün yönetilir ve yürütülebilirse sürdürülebilir kalkınma konusunda da büyük katkılarda bulunabilir. Göçmen işçiler bulundukları toplumların ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine katkıda bulunan bazı yetenek ve yetkinliklerini beraberinde getirirler. Göçmenler ülkeler arasındaki bağları da güçlendirir ve insanlığın ortak mirasına katkıda bulunurlar. Bununla birlikte göçmenlerin insan haklarını, haysiyetlerini ve esenliklerini korumak ev sahibi ülkelerin bu insanlara karşı en temel sorumluluğu ve vazifesidir."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Mıkta' Parlamento Başkanları 3. Toplantısı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement