Milli Uçakta Pürüz Var, Henüz Anlaşma da İmzalanmamış - Son Dakika
Ekonomi

Milli Uçakta Pürüz Var, Henüz Anlaşma da İmzalanmamış

Milli Uçakta Pürüz Var, Henüz Anlaşma da İmzalanmamış

AK Parti Hükümeti'nin seçimler öncesi tanıtığı 'milli' uçak projesinde, anlaşma imzalanmadığı, uçağın parçalarının Türkiye'de imal edilmesi şartı yüzünden de pürüz yaşandığı ortaya çıktı.

28.09.2015 07:49  Güncelleme: 07:53
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kamuoyuna ilk kez 7 Haziran'daki seçimlerden tam 10 gün önce 27 Mayıs 2015'te Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katıldığı bir lansmanla duyurulan "milli" uçak projesinde, yapılan görkemli törenin ardından yaklaşık 4 ay geçti. Devlet adına projeyi takip eden Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM), işi üstleneceği duyurulan Amerikan Sierra Nevada Corp.'a (SNC) üretilecek uçağın tüm parçalarının en yüzde 70'ini Türkiye'de imal etme şartı getirmek isteyince, Türkiye'nin 80 yıllık uçak üretme rüyasının bir kez daha çökme ihtimali ortaya çıktı. Amerika'nın son yıllardaki en başarılı savunma sanayii şirketlerinden biri olan SNC'nin kurucuları Fatih- Eren Özmen çifti, 1.5 milyar dolarlık bu projeye nasıl girdiklerini, sürecin nasıl geliştiğini ve şu anda durumun ne olduğunu ilk kez Hürriyet'e anlattılar. SNC'nin Washington'daki ofisinde yaptığımız görüşmede, şirketin yönetim kurulu başkanı olan ve aynı zamanda Amerikan savunma sanayiinin en güçlü kadınlarından biri olarak bilinen Eren Özmen, konuyla ilgili şunları söyledi:

TÜRKİYE BİR KARAR VERMELİ

"Biz bu yatırıma uzun vadeli bakıyoruz, kısa vadeli değil. Ekonomiye katkısı nasıl olacak, onu da düşünüyoruz. İşin yüksek teknoloji ve eğitim boyutunu düşündüğünüzde, havacılığın ekonomiye katkısı 1'e 7 olarak hesaplanıyor. Bu proje Türkiye'nin dünyada ilk 10 ekonomiye girmesine büyük katkı yapabilecek tarihi bir girişim, bizi o yüzden de ayrıca heyecanlandırıyor. Ancak burada kritik olan mesele, yaptığınızda işi dünya standartlarında yapabilmeniz. Yoksa Türkiye'ye sıkışırsınız. Türkiye şuna karar vermeli: Sadece kendi uçağını mı üretmek istiyor yoksa global bir uçak mı üretmek istiyor. Çünkü bu endüstride yüzde 100 yerli diye bir kavram yok. Rekabet cok fazla ve uzmanlaşma alanlarını çok dikkatli seçmek lazım. Motoru dışarda yaptırıyorsunuz, bazı parçaları dışarıdan alıyorsunuz. Global bir pazarı hedefliyorsanız böyle yapmanız gerekir. Marka, fiyat ve rekabet çok önemli. Boeing bile her şeyi yerli üretmiyor. Tam tersine, yeni uçakları 787'ye dünyanın her yerinden malzeme geliyor. Seattle'daki üretim tesisleri montaj hattı gibi."

HEDEF TRJ328'DE OLMASIN

Şirketin CEO'su Fatih Özmen'in, "Sonuçlandırıldığında toplam 1.5 milyar dolarlık bir iş bu. Buna Dornier'nin fikri mülkiyet hakları, 50 adet yeni TRJ328 uçak ve TRJ628'in ilk tasarımı dahil" diyerek açıkladığı projeyle ilgili yaşanan sıkıntıyı ise Eren Özmen şöyle aktarıyor: "Şimdi görüşmelerde yüzde 70 yerli üretim hedefini tutturmamız isteniyor. Ancak bu ilk asamada o kadar güç ki. Düşünün, sadece motor ve elektronik sistemler zaten uçağın büyük bir kısmı demek ve bunlar şu anda yalnızca dışarıda üretiliyor. Biz de diyoruz ki, ilk aşamada üretilecek (üç yıl içinde teslim edilmesi planlanan) 32 kişilik TRJ328'te degil de bu hedef 2023'e kadar hazır olacak, 70 kişilik TRJ628'de olsun."

SSM HARP ÇIKARSA DİYE BAKIYOR

Peki projenin iptaline neden olabilecek "yüzde 70" konusundaki bu tutum neden kaynaklanıyor? Eren Özmen, onu da şöyle açıklıyor: "Burada sanırım en önemli detay şu. Proje şu anda Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın kontrolünde ilerliyor. SSM için de öncelik milli kontrol. Yani harp çıkarsa üretim konusunda dışa bağımlı olmayayım, kendim kontrol edebileyim ve ucuza çıkarayım, diye bakıyor. Parçayı yapar ve sertifikasyona gerek duymaz. Ama burada sertifikasyon bizim için önemli. Çünkü bu uçağı global ölçekte satacaksak, sertifikasyonu düşünmek zorundayız." Eren Özmen'den sonra Fatih Özmen'in aktardığı bir ayrıntı ise kamuoyuna "milli uçak" projesi olarak duyurulan işin en can alıcı kısmını oluşturuyor. Fatih Özmen, şimdiye kadar bir anlaşma imzalanmamış projenin ilk defa açıkça suya düşebileceğinden bahsedip şunları söylüyor: "Mayıs ayında yapılan lansmanda, Başbakan Davutoğlu'nun desteği sayesinde Türkiye Hükümeti ve hükümetin ana sahibi olduğu STM şirketiyle sadece bir ortak niyet bildirgesi imzaladık. 2015 Haziranı'ndaki Savunma Sanayii İcra Komitesi'nden de gerekli karar çıktı. Ancak daha anlaşma yok. En kötü senaryo, anlaşma olmazsa, Türkiye sonra "Hayır" derse, biz bazı yatırımlarımızı kaybetmemize rağmen, yine de Dornier gibi iyi bir şirketi satın almış oluruz."

POLİTİK BİR PROJE DEĞİL

Milli uçak işinin Türkiye'de en çok tartışılan boyutlarından biri de projenin lansmanı tam 7 Haziran seçim kampanyası sırasında Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun konuşma yaptığı görkemli bir törenle gerçekleşince bunun birçok çevre tarafından Ak Parti'nin bir seçim vaadi gibi algılanmasıydı. Özmenler, bu durumdan da çok mutlu görünmüyorlar. Nitekim Fatih Özmen projenin politize edilmemesi gerektiğini şu sözlerle dile getiriyor: "Bu sene anlaşmanın imzalanması lazım. Umarım bir değişiklik olmaz. Bu işin politik bir proje olmadığının bilinmesini istiyoruz. Politikanın etkisi var elbette. Ama bu Türkiye'nin projesi. Unutmayın, bu projeden kazanılan fayda Türkiye'nin olacak. Bu iş Türkiye ekonomisine çok önemli bir artı değer olacak. Biz niyetimizi anlatmak derdindeyiz."

2013'TE BİZZAT ERDOĞAN SÖYLEDİ

Özmenler, SNC'nin bu "milli uçak" işine nasıl girdiğini de ilk kez ayrıntılı biçimde açıkladılar. Fatih Özmen, hikâyenin nereye dayandığını şöyle özetledi: "Bu uçak meselesini bize ilk defa 2013 Mayıs'ında görüştüğümüzde Sayın Erdoğan söyledi. O zaman Başbakandı, San Francisco'da bir araya geldik. 'Uçak yapacağız, siz de yardım edin' dedi. Sonra da konuşmaya başladık. Ulaştırma Bakanlığı'nda o sırada Sayın Binali Yıldırım vardı. Onun zamanında başladık. 2013'ün sonunda bizde bilgi var, dedik. Sonra Sayın Lütfi Elvan'ın bakanlığı döneminde de 2014 Ekimi'nde çok kararlı ve hızlı yürütülebilecek bir program yapıldı ve Savunma Sanayii Müsteşari İsmail Demir Bey'le Sayın Bakan, 'Bu Türkiye için tarihi olacak iş bir an önce yapılacak' dedi. Türk Hükümeti aslında Dornier'yi satın almayı düşünmüş. Ama devlet olarak satın alınca iş zor ve uzun sürebilir, pahalıya çıkabilir diye endişelenmis. Biz Dornier'yle zaten yedi senedir iş yapıyorduk ve Amerikan Hükümeti'ne modernize edilmiş birçok uçak satıyorduk. Hemen Dornier'ye gittim. Aralık 2104'te ana sahibi ve CEO'su Dave Jackson ile görüştüm. Kazak Hükümeti de devredeymiş ve onlar Dornier'yi almak istiyormuş. Tam da bitmek üzere. Sözlü anlaşma yaptık. Kontrat yok. Karşılıklı güven sadece. Şubat 2015'te de satın alma işlemini tamamladık."

NİYE DOMER NİYE BÖLGESEL UÇAK

Fatih Özmen, lansmandan sonra havacılık uzmanları tarafından çok tartışılan, bu iş için niye Dornier'nin satın alındığı ve niye bölgesel uçak üretiminin hedeflendiği yönündeki sorulara da yine ilk kez ayrıntılı biçimde cevap verdi. Üç kriterden bahseden Özmen belirledikleri stratejiyi şöyle açıkladı:

BÜYÜK UÇAK OLMAZDI

"Türkiye, aslında kendi uçağını üretme fikri üzerine Nuri Demirağ'yla 80 sene önce düşünmeye başlamış ama bir türlü başarılı olamamış. Beş sene önce bu iş üzerinde ciddi olarak çalışmaya başlamış tekrar. Ancak ilk aşamada, uçağı 100+ yolcu kapasitesinde büyük yapalım ve öbür dünya devleriyle rekabete girebilelim, demişler. Bu doğru bir yaklaşım olmazdı, dünyada büyük yatırımlara ve uçak üretmelerine rağmen iflas etmiş çok uçak şirketi var. Üç ana sebepten dolayı. Yerli uçak konusunda biz kendimize de bu üç noktayı öncelik belirledik:

1) SERTİFİKASYON RİSKİ

Bu alanda dünyada iki kurum işi çok sıkı tutuyor. ABD'deki Federal Havacılık İdaresi (FAA) ve Avrupa Havacılık Güvenlik Ajansı (EASA). Yeni bir uçak ürettiğinizde, bu kurumların uhdesindeki yerlere uçuş yapabilmek için mutlaka bunlardan sertifika almanız gerekir. Ve işi tekellerine aldıklarından sıfırdan sertifika almak çok zordur.

2) PAZAR SEÇİMİ

Uçağı ürettikten sonra doğru pazara girebilmeniz önemli. Yani en fazla 100 yolcu kapasitesine sahip bölgesel uçak pazarına mı gireceksiniz, yoksa kıtalararası uçabilen büyük uçakların pazarına mı? Bu da aslında başka bir deyişle şu anlama geliyor: Uçak ürettiğinizde siz hangi şirketlerle rekabete girmeyi düşünüyorsunuz? İki pazarda da iki büyük oyuncu var. Bölgesel uçaklarda Kanadalı Bombardier ve Brezilya şirketi Embraer. Büyük uçaklarda da Amerikan Boeing ve Avrupalı Airbus. Ancak özellikle büyük uçakların pazarında rekabet öyle serttir ki, örneğin Bombardier gibi bir dev, 150 kapasiteli uçak üreteceğim, deyip büyük uçak üreticilerinin arasına girmeye çalışınca krize sürüklendi.

3) MARKALAŞMA

Uçağı üretirsiniz ama sonra bir marka yaratamazsanız da satamazsınız. Çin ve Rusya uçak üretiyor mesela ama markaları yok, satamıyorlar.

Biz Dornier'yi satın alarak belirlediğimiz bu üç önceliğe uygun hareket ettik. Birincisi, Dornier'nin sertifikasyon problemi olmadığından ve SNC ile birlikte mühendislik altyapısını kullanabildiğimizden, bu konuda büyük zaman kazandık. Ayrıca, bu milli uçak projesinde teknoloji haklarının tümüyle Türkiye'ye ait olması böylece mümkün. İkincisi, kendimize şu anda dünyada hiçbir ciddi üreticinin olmadığı, 30 ile 70 yolcu arasındaki 4 bin uçaklık bir pazara dönük yeni bir bölgesel uçak yapımını hedef alarak, daha uygun bir rekabet ortamını seçtik. Üçüncüsü de markalaşma konusunda Dornier'nin dünyaca çok tanınan bir Alman şirketi olmasının avantajından yararlanabileceğimizi düşündük. Uluslararası pazarda Türk malı uçak yeni üretim olduğu için, tamamen tanınıp kendini ispat edinceye kadar satmak zor olabilirdi, Dornier markasıyla kanıtlanmış bir geçmişi olduğu icin bunun daha kolay olacağını hesap ettik. Ayrıca, bu satın aldığımız Alman şirketinin dünya çapında bir parça ve lojistik destek ağı var, halen çoğu uçmakta olan, 200 kadar üretilen 328 modeli uçakları için. Bu da marka, destek ve ünvan açısından çok büyük bir avantaj." (Kaynak:Hürriyet)


Son Dakika Ekonomi Milli Uçakta Pürüz Var, Henüz Anlaşma da İmzalanmamış - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (26)

  • Ahmet Kaya: Adı üstünde hürriyet bu işin içinde ise kesin taşandır çünkü bu gazete ülkesini geleceğine önem vermeyen bir gazete önce bir gazetenin sahibine bakmak lazım ne kadar milliyetçi olduğunu hepimiz biliyoruz bu gazete bir PKK yı kınadımı daha beter gergin PKK yı övüyor 8 16 Yanıtla
  • adiyaman: sizin yapacağınız ucaga kim biner. acaba kendileri biner mi o cesaret var mi 11 9 Yanıtla
  • Ati: Geçen seçimlerde atıp tutuyorlardı,uçağımızı yapıcaz diye.Ulan bir tane de doğru söyleyin yaa,ama koyunları yedikçe veriyorlar gazı 12 8 Yanıtla
  • vatandas: ha ha ha yine ak yalanlardan bir tanesi gün yüzüne çıktı. uyumaya devam güzel ülkem. 12 8 Yanıtla
  • X.men: Maket ev satmak yasak ama marketten uçak tanıtmak serbest :)))) 10 8 Yanıtla
  • Ahmet Kaya: Saçma sapan yorum yapanlar bu ülkeye 60 yıldır kim ne yaptı anca yahudilerden malzeme alındı şimdi bir şeyler yapılacak si adı üstünde hürriyet gibi yalan haber yapan gazete inanıyorsunu 10 8 Yanıtla Gerçek: Bişeyler mi yapılacak... Yahu daha çeliğe su vermeyi beceremiyorsun. Vazgeçtim ondan domates yetiştiremiyorsun. Sütü sağılır bir inek ırkı yapamadın. Uçakmış... :)))))))))))))) 8 3
  • YÖRÜK: ONLAR İMZALAMAZSA REZA YA YANAŞIN. O YAPAR. 10 5 Yanıtla
  • Xxl: O bir seçim yatırımıy dı geldi geçti sen bugüne bak 8 6 Yanıtla
  • Yhytrn: Şayet bir oy ve koltuk sevdasına Bir damla kanın akmasına kim sebep olduysa Allah'ından bulsun 10 0 Yanıtla
  • Tüm yorumlar için tıklayınız
  • Antalya, Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle yaşanan ihracat kaybını doğu ülkeleriyle kapatmaya çalışıyor
    01:22 Antalya, Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle yaşanan ihracat kaybını doğu ülkeleriyle kapatmaya çalışıyor

    Antalya'da domates üretimi yapan ihracatçılar, Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle ihracat kaybını Doğu Avrupa ülkeleriyle kapatmaya çalışıyor. İhracatın yüzde 90'ını Ukrayna'ya yapan Antalya, savaşın etkisiyle pazardaki satış oranının yüzde 70 düştüğünü belirtiyor. Üretim maliyetlerinin yüksek olması ve ulaşım sorunları da ihracatçıların karşılaştığı diğer sorunlar arasında yer alıyor.

  • Muş'ta 40 bin TL'ye çoban bulunamıyor
    01:11 Muş'ta 40 bin TL'ye çoban bulunamıyor

    Muş'ta havaların ısınmasıyla birlikte hayvanlarını meralara çıkarmaya başlayan besiciler, 40 bin lira maaş vermelerine rağmen çoban bulamıyor. Gençlerin kırsal bölgelerden şehirlere göç etmeyi tercih etmeleri, Muş'un besicilik anlamında iş gücü eksikliğine yol açıyor. Muş'un besicilik geleneğini sürdürmek ve sektörün geleceğini güvence altına almak için çoban bulma sorununun etkili bir şekilde ele alınması gerektiği belirtiliyor.

  • Türkiye, Günlük Elektrik Üretiminin Yüzde 78,5'ini Yenilenebilir Enerjiden Karşılıyor
    01:09 Türkiye, Günlük Elektrik Üretiminin Yüzde 78,5'ini Yenilenebilir Enerjiden Karşılıyor

    Türkiye, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın açıklamalarına göre 12 Nisan tarihinde günlük elektrik üretiminin yüzde 78,5'i yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılandı. Yenilenebilir enerji kaynaklarının Türkiye'nin cari açığı azaltma, enerji arz güvenliği sağlama ve karbon nötr hedeflerine ulaşma konularında kritik bir rol oynadığı vurgulandı. Ayrıca, 2024 yılında lisanssız yenilenebilir yatırımlar için 7 bin 500 megavatlık ek kapasite ilan edildi ve 2035 yılına kadar güneş ve rüzgar santrallerinin devreye alınarak yenilenebilir enerjinin üretim içindeki payının yüzde 55'e yükseltilmesi hedeflendi.

  • Getir, küçülüyor mu? FreshDirect ve BiTaksi'yi satacak mı?
    23:09 Getir, küçülüyor mu? FreshDirect ve BiTaksi'yi satacak mı?

    Getir, son yıllarda büyük bir büyüme göstererek Türkiye sınırlarını aşmış ve Avrupa ülkelerinde de hizmet vermeye başlamıştır. Ancak son gelişmelere göre şirketin küçülmeye hazırlandığı iddia edilmektedir. Getir'in Aralık 2023'te satın aldığı FreshDirect ve Türkiye'de hizmet veren BiTaksi'yi satmayı planladığı söylenmektedir. Şirketten henüz resmi bir açıklama gelmemiştir, bu nedenle küçülme şimdilik bir söylentiden ibarettir. Getir, şu anda Türkiye, İngiltere, Almanya, Hollanda ve ABD'de faaliyet göstermektedir.

  • TOFAŞ, Türkiye'de Jeep Üretimine Başlayabilir
    23:09 TOFAŞ, Türkiye'de Jeep Üretimine Başlayabilir

    TOFAŞ firmasının Türkiye'de Jeep üretimine başlayabileceği ortaya çıktı. Yeni Jeep CEO'su Antonio Filosa'nın maliyetleri düşürmek adına üretimi başka ülkelere kaydırmayı planladığı ve Türkiye'nin seçenekler arasında olduğu biliniyor. Markanın 2030 hedefi ise global satışlarını 2 katına çıkarmak. TOFAŞ ile uzun süreli bir iş birliği ihtimali konuşuluyor.

  • TİKA, Zimbabve'de tarım sektörüne destek sağlıyor
    23:08 TİKA, Zimbabve'de tarım sektörüne destek sağlıyor

    Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Zimbabve'de tarım sektöründe mesleki ve teknik eğitime destek amacıyla çeşitli tarım ekipmanları temin ediyor. TİKA'nın sağladığı yer fıstığı ayıklama ve mısır taneleme makineleri, Zimbabveli gençlerin mesleki eğitimlerine katkı sağlamak için kullanılacak. Proje, Zimbabve'nin tarıma elverişli topraklarında gençlerin geleceğine katkı sağlamayı hedefliyor.

  • Alanya Belediyesi'nin 1 milyar TL'den fazla borcu olduğu ortaya çıktı
    22:15 Alanya Belediyesi'nin 1 milyar TL'den fazla borcu olduğu ortaya çıktı

    31 Mart'taki yerel seçimlerde CHP'den Alanya Belediye Başkanı seçilen Osman Tarık Özçelik seçimden önce Alanya halkına verdiği sözü tuttu ve Alanya Belediyesi'nin mevcut alacak ve borç listesini kamuoyuyla paylaştı. Belediye binasına da asılan listeye göre belediyenin 1 milyar 122 milyon 258 bin 556 TL borcu dikkat çekti.

  • Lokanta ve kafelerde KDV'ye zam yok, suistimalleri engellemeye yönelik tedbir alınıyor
    21:39 Lokanta ve kafelerde KDV'ye zam yok, suistimalleri engellemeye yönelik tedbir alınıyor

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın yayınladığı tebliğ tasarısının ardından KDV oranlarında artış olmadığını belirtti. Lokanta ve kafelerdeki yiyecek ve içeceklerdeki KDV oranı ise yüzde 8'den yüzde 10'a, yüzde 18'den yüzde 20'ye çıkartılacak.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan enflasyon mesajı
    21:37 Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan enflasyon mesajı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ekonomi, güvenlik, deprem, hak ve özgürlükler ile terörle mücadele başta olmak üzere acil sorunlarımıza odaklanmış bulunuyoruz" dedi.


Advertisement