Mısır'da darbe karşıtlarına yönelik katliamı protesto etmek için bir araya gelen grup, Saraçhane Parkı'nda eylem yaptı.
İnsan ve Medeniyet Hareketi çatısı altındaki Genç Hareket Oluşumu önderliğinde, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle örgütlenen kişiler, Saraçhane Parkı'nda toplandı.
Türk, Mısır, Suriye ve Filistin bayrakları ile "İhvan'a selam direnişe devam", "Üzülme, gevşeme, Allah bizimle" ve "Darbeci firavunlar, döktükleri kanda boğulacak" dövizleri taşıyan gruptakiler, sık sık tekbir getirdi.
Gruptakiler, "Rabia işareti" yaparak, "İslami hareket engellenemez", "Müslüman zulme boyun eğmez", "Defol Sisi, seninleyiz Mursi", "İhvan İhvan İhvan-ı Müslimin", "Yaşasın küresel intifada", "Direne direne kazanacağız", "Cenk, Cihat, Şehadet" şeklinde slogan attı.
Üzerinde "Rabia işareti" bulunan 50 metrekarelik poster açan gruptakiler, meşale yaktı.
Parka ve çevresine Hasan El-Benna, Ömer Muhtar, Seyyid Kutub, Malcolm X ve Şeyh Ahmet Yasin'in sözleri ile "Adeviyye şehitleri yolunuz yolumuzdur", "Amerika'nın DemokraSİSİ" ve "Ya Müntakkim Allah! Bizi İntikama Memur Et! Şehitler Borcunu Ödedi Sıra Şimdi Bizde!" yazılı pankartlar asıldı.
"Müslümanları içeriden çözmeye çalışacaklar"
Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (ÖZGÜR-DER) Genel Başkanı Rıdvan Kaya, protesto eyleminde yaptığı konuşmada, Mısır'da insanlık ve insanlık vicdanının katledildiğini söyledi.
Katliamın göstere göstere geldiğini ifade eden Kaya, dünyanın katliama sessiz kaldığını belirtti.
Kaya, Mısır'daki darbenin hedefinin İhvan'ın şahsında İslami harekete boyun eğdirmek olduğunu anlatarak, "Bütün İslam coğrafyasında, Müslümanlara karşı emperyalistler savaş açtılar. Mursi'nin şahsında İhvan'ı iktidarsızlaştırmaya çalıştırlar. 'Özgürlük istiyoruz' dediler, bütün ülkeyi açık hava hapishanesine çevirdiler. Binlerce kişi katledildi, onbinlerce kişi tutuklandı. Tahrir Meydanı'nı dolduranlar, darbeyi havai fişeklerle kutladılar. Bütün İslam coğrafyasında olduğu gibi Mısır'da da aynısını yaptılar. Bu oyunu şimdi Tunus'ta uygulamaya çalışıyorlar. Müslümanları işkence ve hapis tehdidiyle baskı altına almaya çalışıyorlar" diye konuştu.
Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin baskılara, pazarlıklara kapalı olması ve direnmesinin bedelini ödediğini söyleyen Kaya, şöyle devam etti:
"Şimdi Mısır halkını terörist ilan ediyorlar. Rusya'nın gözünde Çeçenler, Beşar'ın gözünde Suriye'de direnenler terörist. Mısır'da İhvan'ın terörist olması sizce çok mu? Tüm direnen Müslümanlar, terörist ilan ediliyor. Biz kimin terörist olduğunu çok iyi biliyoruz."
Kaya, Mısır'daki katliamda İhvan liderlerinin çocuklarının öldürüldüğünü ve evlerinin ateşe verildiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bunlar Bilteci'nin kızı Esma'yı, Hasan El Benna'nın torunu ve Ammar'ı şehit ettiler. İhvan'ı küçük düşürmek için emperyalistlerin kayıklarına binen birileri, birçok yola başvurdu ve birçok iftiralar attılar. Bu iftiraları atanlara karşı İhvan üyeleri canlarıyla, mallarıyla ve evlatlarıyla imtihan oluyorlar. İhvan direndi ve bunun bedelini göze aldı. Birileri İhvan'ın generallerle anlaşması gerektiği propagandasını yapıyorlar. Bu propaganda devam da edecektir. Müslümanları içeriden çözmeye çalışacaklar. Ama ihvan direniyor ve canlarını cennet karşılığında Allah'a sattılar. Mısır'da şanlı bir direniş veriyor."
Kaya, Müslüman Kardeşler'in Mısır'daki darbe karşıtı mücadelesine destek vermeye devam edeceklerini söyledi.
"Şer planları körfez ülkelerindeki plazalarda hazırlanıyor"
Mısırlı araştırmacı Ahmet Yusuf da Mısır'da şu an yapılacak tek şeyin direnmek ve dua etmek olduğunu belirtti.
Mısır'daki yakınlarından aldığı bir haberi gösteriye katılanlarla paylaşan Yusuf, şöyle konuştu:
"Mısır devlet televizyonu 'hapishaneden kaçmaya çalışırken 38 İhvan mensubu öldürüldü' diye haber geçiyor. Propaganda yapıyorlar. 'Hapishaneden kaçıyorlar' şeklinde uydurma haberler geçiyorlar. İhvan mensupları, Nasr dönemde olduğu gibi hapishanelere gömülüyorlar. Zalimler döktükleri kanda boğulacak. Şehadet için bir yarışma var. Kardeşlerimiz sokağa çıkarken vücutlarına adlarını yazıyor. Mısır'da 12 saat içinde bin kişi öldü."
Türkiye'nin İslam dünyası için önemine dikkati çeken Yusuf, "Bu darbe sadece Mısır'a değil, tüm İslam alemine yapıldı. Mursi iktidara geldiğinde derin devletle savaşmaya başladı. Türkiye'ye sahip çıkın, Türkiye'yi karıştırmalarına izin vermeyin. Türkiye, Müslüman alemi için çok önemli. Körfez ülkelerinde yazarlar şu propagandayı yapıyor; 'Mısır'dan sonra hedef Türkiye'dir' Şer planları körfez ülkelerindeki plazalarda hazırlanıyor" şeklinde konuştu.
Eylem konuşmaların ardından edilen dua ile sona erdi. - İstanbul
Son Dakika › Güncel › Mısır'daki Katliama Tepki Gösterileri - Son Dakika
Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde yapılan denetimlerde İ.O. ve M.Y. isimli şüphelilerin üzerinden 1 adet ruhsatsız tabanca, 1 adet kurusıkı tabanca ve 60 adet 9mm fişek ele geçirildi. Şüpheliler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Kars'ın Kağızman ilçesinde, sulama suyu nedeniyle çıkan tartışmada A.Ö, Adnan T'yi bıçaklayarak ağır yaraladı. Hastaneye kaldırılan Adnan T, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Polis, A.Ö'yü gözaltına aldı.
Hatay Emniyet Müdürlüğü, İskenderun ilçesinde gerçekleştirilen denetimler sonucu para karşılığı fuhuş yaptığı belirlenen 2 kişi hakkında idari işlem uyguladı. İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, fuhuş ve fuhuşa teşvik etmek için yer ve imkan sağlama çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Polis ekipleri İskenderun ilçesi Meydan Mahallesi'nde denetim gerçekleştirdi ve A.K. ve Y.K. isimli şahısların para karşılığı fuhuş yaptıkları tespit edildi. Tespit edilen 2 şahıs hakkında gerekli idari işlemler başlatıldı.
Van'ın Başkale ilçesine 40 kilometre mesafedeki Yukarı Dallı ile Doyum mahallelerinin yolunun açılması için karla mücadele ekipleri çalışma başlattı. Zorlu şartlarda 2 gün boyunca çalışan ekipler, 2 mahallenin yolunu açmayı başardı ve genişletme çalışmalarına devam ediyor.
Samsun'da bir şahıs, konuşmak için ormanlık alana götürdüğü iş ortağını tabancayla vurarak öldürdü. Polis tarafından gözaltına alınan şahıs, olayı itiraf etti ve çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olayın sebebi ise alacak-verecek anlaşmazlığı olarak belirlendi.
Sizin düşünceleriniz neler ?