Muayenehanedeki cinayetin failini 15 yıl sonra banttaki parmak izi ele verdi

Kağıthane'de, Mualla Irmak'ın (42) 2005 yılında çalıştığı muayenehanede öldürülmesine ilişkin bir yıl önce banttaki parmak izi sayesinde yakalanan Irak uyruklu sanık Muhammed Kamal Majid Berkhtar hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 7 yıldan az olmamak üzere ağır hapis cezası istedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Irak uyruklu 39 yaşındaki Muhammed Kamal Majid Berkhtar "sanık", Irmak'ın eşi ve kızı ise "müşteki" olarak yer aldı.

Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, gönderildiği ağır ceza mahkemesince kabul edildi.

İddianamede, Kağıthane'de faaliyet gösteren jinekolog M.A'ya ait muayenehanede 2005 yılında meydana gelen olayda, Mualla Irmak'ın ağzı koli bandı ile kapatılarak 23 bıçak darbesiyle öldürüldüğü anlatıldı.

Irmak'ın öldürülmeden önce cinsel saldırıya uğradığı, atleti üzerine yapılan incelemede ortaya çıkan DNA profilinin Serkan Güvenç'e ait olduğunun belirlendiği aktarılan iddianamede, bunun üzerine yakalanan Serkan Güvenç'in yargılandığı davada hapis cezası aldığı belirtildi.

İddianamede, karar temyiz aşamasındayken Güvenç'in cezaevinde ölmesi nedeniyle davanın düşürülmesine karar verildiği anlatıldı.

Olay yerinde maktulün ağzının kapatılmasında kullanılan koli bandının iç yüzeyinden elde edilen bir adet parmak izinin Irak vatandaşı Muhammed Kamal Majid Berkhtar'a ait olduğunun belirlenmesi üzerine yeniden soruşturma başlatıldığı belirtilen iddianamede, sanığın yakaladığı ve tutuklandığı kaydedildi.

6 farklı isim kullanmış

Sanık Berkhtar'ın 15 yıllık sürede 6 farklı isim kullandığı anlatılan iddianamede, sanığın soruşturma aşamasında alınan ifadesine yer verildi.

Berkhtar, cezaevinde ölen Serkan Güvenç'i tanıdığını ve kendisine zaman zaman harçlık veren Güvenç'in olay gününde bir yerden alacağının olduğunu ve kendisiyle gelmesini istediğini söyledi.

Bunun üzerine maktulün çalıştığı muayenehaneye gittiklerini ifade eden Berkhtar, bekleme odasında dururken Güvenç ve maktulün girdiği odadan sesler geldiğini belirtti.

Sanık Berkhtar, burada boğuşma sesleri duyması üzerine içeri girdiğini anlatarak, odaya girdiğinde maktulün kanlar içinde sırtüstü yatar vaziyette olduğunu, Güvenç'in elindeki bıçağı tutarak "Seni de öldürürüm." diyerek maktulün bacağına bir kez vurdurduğunu öne sürdü.

İddianamede, Güvenç'in tehdidiyle maktule vurduğunu kabul eden Berkhtar'ın ancak maktulün ağzındaki koli bandında çıkan parmak izine ilişkin bir açıklama yapamadığına işaret edilerek, sanığın olayı hiçbir makama bildirmediği vurgulandı.

"Maktulün bağırmasını, kendisinin savunmasını ve yardım istemesini engelledi"

İddianamede, sanığın, Serkan Güvenç'in cinsel saldırı suçunda ve öldürme kararının icrasında maktulün ağzını koli bandı ile bantlandığının alınan uzmanlık raporu ile belirlendiği anlatılarak, "Sanık maktulün ağzını bağlayarak serbest hareket etmesini, kendisini savunmasını, bağırarak yardım istemesini engellemiştir. Dolayısıyla suç öncesinde birlikte suç işleme iradesi dosyaya yansıtılamamışsa da suçun icrası sırasında oluşan birlikte suç işleme kararı dahi asli faillik için yeterli kabul edilmiştir." değerlendirmesi yapıldı.

"Hürriyeti tahdit" suçunun zamanaşımına uğraması nedeniyle bu suç yönünden Berkhtar hakkında takipsizlik kararı verildiği belirtilen iddianamede, "ırza geçme" suçundan ise bu sürenin dolmadığı kaydedildi.

İddianamede, Berkhtar'ın "bir suçu gizleme veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürmek" ve "nitelikli cinsel saldırı" suçlarından olay tarihinde geçerli olan 765 Sayılı Türk Ceza Kanunu'na göre ağırlaştırılmış müebbet ve 7 yıldan az olmamak üzere ağır hapis cezasına çarptırılması istendi.