Kekik ve ada çayından dezenfektan üretildi

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkezinde (KOZMER), doğadan toplanan kekik ve ada çayından dezenfektan üretildi.

Merkezde, mevsiminde toplanan zambak, mis zambağı, lavanta, kantaron, anemon ve salep çiçekleri, geliştirilen formüllerle doğal kozmetik ürünlere dönüştürülüyor.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde kolonya, sabun, parfüm ve krem üretiminin yapıldığı merkezde, bu sefer dezenfektan için kekik ve ada çayı kullanıldı.

Merkezin Müdürü Prof. Dr. Nazan Demir AA muhabirine yaptığı açıklamada, KOZMER'in gelişmiş cihazlarla kozmetik ürünün AR-GE'sini yapan, çiçeğin toplanma aşamasından ürün haline gelmesine kadarki süreci kontrol eden bir merkez olduğunu söyledi.

Kozmetik ürünleri geliştirip satışa sunduklarını aktaran Demir, bitki florasının zenginliği ve ikliminin Muğla'yı özel kıldığını dile getirdi.

Demir, kentin her noktasında farklı bitkilerle karşılaşmanın mümkün olduğunu ifade etti.

"Sağlıklı bitkisel ham madde üretmek mümkün"

Ekolojik dengeler korunarak son derece sağlıklı bitkisel ham madde üretmenin mümkün olduğunu vurgulayan Demir, şöyle konuştu:

"Biz ilhamımızı daima doğadan ve çiçeklerden alıyoruz. Çiçekler sadece dünyamızı ve ruhumuzu güzelleştirmekle, sanata ilham vermekle kalmıyor. Salgın döneminde de aklınıza gelebilecek her türlü koruyucu ürünü yapabiliriz. Bunlar sentetik ürünlerden çok daha güçlü ve etkili olacaktır. Kekik ve ada çayının da antibakteriyel etkisi biliniyor. Biz de kekik ve ada çayını dezenfektan yapımında kullandık. Uçucu yağ bazlı bu ürünler, kesinlikle piyasadaki sentetik ürünlerden, peroksit ve alkol bazlı ürünlerden çok daha etkin bir role sahip. Bu nedenle uzun süre sentetik ürün kullanmakla alakalı gelişebilecek olası mutasyonlar ve insan sağlığı üzerinde negatif etkiler yaratma ihtimalinden de uzak."

Kokusundan, temasından ve kullanımından çok büyük bir keyif alınabilecek bir ürün geliştirildiğini belirten Demir, üniversitede kullanılan ürünün, talep olması halinde seri üretiminin de yapılabileceğini kaydetti.