Mursi'nin İdam Kararına Tepkiler

MANİSA/ KASTAMONU/ Manisa, Kastamonu ve Kütahya'da, Mısır'da darbe ile görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi hakkında verilen idam kararı tepkiyle karşılandı.

Manolya Meydanı'nda toplanan Manisa Sivil Dayanışma Platformu (MASİDAP) üyeleri, slogan atarak Mursi hakkındaki idam kararına tepki gösterdi.

Platform adına gazetecilere açıklama yapan Manisa Genç Memur Sen İl Temsilcisi Mesut Öner, idam kararına karşı Avrupa ülkelerinin sessiz kaldığını ifade etti.

Yargı önünde hesap vermesi gerekenlerin darbeciler olduğunu dile getiren Öner, "Mursi'ye ve Mısır halkına karşı verilen haksız, hukuksuz kararları ve alçakça saldırıları, despotizmi şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. İdam kararları Mısır'daki vahşetin tescilidir. Zulme sessiz kalmayıp meydanları terk etmeyerek, binlerce şehit vererek dünyada eşi benzerine az rastlanan örnek bir direnişe imza atanlar değil, darbeciler yargı önünde hesap vermelidir" dedi.

Haklı olanları, cezaların susturamayacağını belirten Öner, Mısır halkının izzetli duruşunu ve iradesini cezaların teslim alamayacağını, zalimlere karşı iyilerin kazanacağını ifade ederek, "Siyonizmin tetikçisi darbeciler, onuruna sahip çıkanları diz çöktüremeyecek. Mısır'a, Orta Doğu'ya özgürlük direnişle gelecek" ifadelerini kullandı.

Gruptakiler konuşmanın ardından dağıldı.

-Kastamonu Üniversitesi Senatosundan kınama

Kastamonu Üniversitesi (KÜ) Senatosu, Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye verilen idam kararını kınadı.

Setato'dan yapılan yazılı açıklamada, Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin askeri darbeyle vazifesinden uzaklaştırıldığı ve haksızca cezaevine konularak, temel hak ve hürriyetlerinden mahrum bırakıldığı belirtildi.

Mursi ile yargılanan 105 kişi hakkında verilen idam cezalarını "insanlığın vicdanına sığmayan bir karar" olarak nitelendirilen açıklamada, "Bu olayı ilmi ve ahlaki sorumluluk gereği şiddetle kınıyoruz" ifadesine yer verildi.

Açıklamada, şunlar ifade edildi:

"Darbe yönetiminin talimatlarıyla adil yargılamaya riayet edilmeksizin verilen keyfi hükümlerin bozulması ve idam kararlarının geri alınması için başta Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği gibi milletlerarası kuruluşları ve bütün dünyayı harekete geçmeye çağırıyoruz. Mursi ve diğer mağdurlar hakkında verilen idam cezalarının uygulanması ve engellenmesi, Mısır'da ictimai mutabakatın ve istikrarın yeniden tesis edilmesi hayati ehemmiyet taşımaktadır."

Açıklamada, temel hak ve hürriyetleri her zaman savunan, bütün dünyada sağduyunun, demokrasinin ve hukukun hakim olmasını temenni eden Kastamonu Üniversitesinin her zaman kardeş Mısır halkının yanında yer alacağı kaydedildi.

Rabia Platformu üyeleri kararı protesto etti

Kütahya'da, Türkiye Gönüllü Teşekküler Vakfı Kütahya Şubesince oluşturulan Rabia Platformu üyeleri, Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye verilen idam kararını protesto etti.

Cumhuriyet Caddesi Karagöz Camisi önünde bir araya gelen grup, burada slogan atarak, kararı kınadı.

Grup adına açıklama yapan Vakıf Başkanı Nazif Kocaçoban, halkın iradesine rağmen ordunun cumhurbaşkanı atama ve hükümet oluşturma yetkisinin bulunmadığını belirtti.

Seçilmiş cumhurbaşkanının darbe ile görevden uzaklaştırılmasının desteklenmesinin acizlik olduğunu ifade eden Kocaçoban, şöyle konuştu:

"Hukuk, insanın onurunu, millet iradesini korumayı bırakıp, Batının ve emperyalist güçlerin menfaatlerini korumaya başladığı anda meşruiyetini kaybetmiştir. Halkın oylarıyla seçilen bir lideri ve arkadaşlarını darbeyle devirip, idama mahkum etmek bir mahkeme hükmünün icrası değil, açık ve adi bir cinayettir. Bölgede yaşanan gelişmelere baktığımızda ırkçı emperyalizmin, Müslümanların yaşadığı ülkeleri hem birbirine karşıt cepheler haline getirirken hem de o ülkelerin birinde mezhepsel ve etnik farklılıkları kullanarak iç savaşa uygun bir ortam oluşturulmuştur. Bu çatışma ve gerilim ortamının etnik kökeni ve mezhebi ne olursa olsun İslam coğrafyasında yaşayan hiçbir insana fayda getirmeyeceği açıktır. Hangi renkten, ırktan ya da dil grubundan olursa olsun Müslümanların ve İslam ülkelerinin ırkçı emperyalizmin tasallutundan kurtulmaları için kendi başlarına hareket etmek yerine, birlik içerisinde olmaları gerekmektedir. Bu anlamda bir kez daha suçüstü oldular. Kararın infazı halinde Mısır'da yeniden kitlesel eylemler başlayacaktır."

Grup, açıklamanın ardından dağıldı.