Muş'ta '15 Temmuz Darbe Girişimi ve Türkiye' Sempozyumu

Muş'ta '15 Temmuz Darbe Girişimi ve Türkiye' sempozyumu

Sempozyumda konuşan Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi: "Milletin iradesini yok sayarak iktidarları ellerinde tutmak isteyenler, halklara yaslanmadan, halklara rağmenci olanların hegemonyasını sürdürmek istemeleri varsa, darbeler olur

"Önemli olan bunların püskürtülmesidir ve bunun da püskürtülmesi, millet üzerinden olmalı ki, artık millete yaslanmayanların saltanatları sonlandırılsın"

"Eğer millet inisiyatif almazsa, vesayetten kurtulamayız, ama millet inisiyatif alacak olursa vesayet kurullarının ayakta kalması mümkün değil. Hele hele ülkeye kast edenlerin muvaffak olması mümkün değil"

MUŞ - Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Genel Başkan Vekili Latif Selvi, milletin inisiyatif alması durumunda vesayetçilerin ayakta kalmasının mümkün olamayacağını söyledi.

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Latif Selvi, Muş Alparslan Üniversitesi tarafından düzenlenen '15 Temmuz Darbe Girişimi ve Türkiye' sempozyumunda konuştu. Oturum başkanlığını MŞÜ Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat'ın yönettiği oturumda konuşan Latif Selvi, darbelerin birbirinden farkı olmadığını söyledi. Darbelerin hak gaspı olduğunu ifade eden Latif Selvi "Yani milletin kullandığı yetkiyi kendi uhdelerine almak suretiyle bir hegemonya oluşturmak isteyenler, yönetime el koyarlar. Bu esasında toplumların da iradesine el koymak anlamına gelir. Bunun için de bütün darbeler kötüdür ve bu darbeciler de mutlaka durdurulması gerekir. 15 Temmuz darbe girişiminin durdurulmasıyla ilgili alınan inisiyatifler var. Bütün siyasi partiler ilk defa bu darbe girişiminde darbecilere karşı çıktılar. Bu çok anlamıydı. Yine bütün medya mensupları darbecilere karşı mesaj verdiler. Son derece olumluydu. Bu darbe girişimine karşı esas iktidarına kast edilen Sayın Cumhurbaşkanı ve arkadaşlarının darbe girişimine karşı topyekun milleti savunmaya davet etmesi son derece anlamlıydı. Bunların hepsinden daha önemlisi, milletin bu mesajı alıp, topyekun alanlara girmek suretiyle darbecilerin hareket kanallarını tıkamak ve onları etkisizleştirmek suretiyle kendi verdiği yetkiye, iradeye sahip çıkması olayıdır. Yani, eğer darbeler tarihi üzerine bir yazı yazılacak olursa, bu konuda bir tespit söz konusu olursa, tarihi bölümü oluşturan olaylardan birisidir. Bir milletin iradesine nasıl sahip çıktığını ve iradesine kast edenleri nasıl ters düz ettiğini ve bütün birimleri harekete geçirdiğini ortaya koydu. Bundan dolayı bu sempozyumun çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Bu çalışmalar, bundan sonra, bu konuyla alakalı araştırma yapanlar için de son derece önemli olacaktır" dedi.

"Önemli olan bunların püskürtülmesidir ve bunun da püskürtülmesi, millet üzerinden olmalı ki, artık millete yaslanmayanların saltanatları sonlandırılsın"

Darbelerin bitip bitmediğiyle ilgili çeşitli sorular sorulduğunu belirten Selvi sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu tür meselelerle yüz yüze gelmek her zaman mümkün, bazen 'darbeler sonlandırılır mı, darbelerin dönemi bitmiş midir' diye sorarlar. Milletin iradesini yok sayarak iktidarları ellerinde tutmak isteyenler, halklara yaslanmadan, halklara rağmenci olanların hegemonyasını sürdürmek istemeleri varsa, darbeler olur. Önemli olan bunların püskürtülmesidir ve bunun da püskürtülmesi, millet üzerinden olmalı ki, artık millete yaslanmayanların saltanatları sonlandırılsın. Dünyadaki müesses sistem de böyle, ülkemizdeki böyle, civarımızdaki ülkelerde de böyle. Bu çarkın bozulması gerekiyor. İşte buna da bir kaynaklık oluşturmuş bir harekettir bu. Bunların hiçbirisini de bir tek kurşun atmadan, bir tek cana kıymadan gerçekleştirmiştir. Bu son derece anlamlıdır ve bize bir kapı aralamıştır. Millet organize olmazsa, millete kast edenler her zaman olur. Milletin organize olabilmesi için, milletin gönüllü yapılar olan sivil toplum kuruluşlarının, millet adına, hem farkındalık oluşturmak, hem de milletin hissiyatına tercüman olabilmek için gönüllü olarak faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşlarının oluşturulması, güçlenmesi ve öncülük etmesi gerekir."

"Ben Arap baharını da çok önemsemiştim"

Arap baharını önemsediğini hatırlatan Selvi, "Ben Arap baharını da çok önemsemiştim. 150 yıl boyunca materyalist bir temelde dönüştürülmek istenen toplumların serbest bir ortamda iradeleri ortaya çıktığında, iradesini yansıtabilecek bir zemin bulduğunda iktidarlara milletin inandığı kültürle bağdaşır insanlar yönetimlere geldiler. Tunus'ta da, Libya'da, Mısır'da da böyle oldu. Demek ki, 150 yıl önce dönüştürmeyi umut edenler kendilerine göre şekillendirdikleri toplumları güdeceklerini zannedenler hüsranla karşılaştılar. Onun için de Arap baharıyla neyi oluşturmak istedikleri çok da belli olmadan bütün yönetimleri baskı altına almayı tercih ettiler. Maalesef oralardaki darbecileri de, demokrasi havarisi kesilenleri de alkışladılar. Önemli bir dönemin eşiğindeyiz. Millet olarak tarihi bir sorumluluk aldık. Kim, bu milletin tamamı, bütün şehirlerde, Hakkari'den Edirne'ye, her tarafta 15 Temmuz akşamı nöbetlerde oldu ve herkes orada bir sorumluluk üstlendi" diye konuştu.

"Millet inisiyatif almalı"

Milletin darbecilere karşı inisiyatif alması gerektiğini ifade eden Latif Selvi, "Eğer millet inisiyatif almazsa, vesayetten kurtulamayız, ama millet inisiyatif alacak olursa vesayet kurullarının ayakta kalması mümkün değil. Hele hele ülkeye kast edenlerin muvaffak olması mümkün değil. 15 Temmuz akşamı milletin ortaya koyduğu kararlılık böyle zeminin varlığını bize gösterdi. Önemli olan bu durumu devam ettirelim, hep birlikte daha geniş organizasyonlarda bir araya gelmek suretiyle millet adına kullanılacak yetkinin doğrudan milletten alınmasını temin edelim" ifadelerini kullandı.

Başkan Selvi, oturumda daha sonra Memur-Sen hakkında katılımcıları bilgilendirdi.