Nasıl Oluyor da CHP'nin Adayı Amerika'nın Sesi Gibi Konuşuyor"

Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "Nasıl oluyor da güya sol parti, bir sosyal demokrat parti CHP'nin adayı Amerika'nın sesi gibi konuşuyor? Şunu iddia edebiliyor, Türkiye Cumhuriyeti delilleri yetersiz vermiş de FETÖ'yü Amerika onun için geri vermiyormuş. Yani Amerika haklıymış. ya kardeşim, bir tane bile delil göstermezsen bile her şey ortada, 85 klasör delil gönderilmiş. Yüzlerce kişi, 'bizim onlarla irtibatımız var' diyor da Sayın İnce'ye ne oluyormuş da, Amerika'nın sesi olup Amerikalıların FETÖ'yü iade etmemelerinin avukatı gibi davranıyorlar. Bunlar çok enteresan şeyler." dedi.

Akdağ, beraberinde AK Parti Erzurum milletvekili adayları ile çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Hınıs'ın ilçe girişinde, vatandaşlar tarafından karşılandı.

Kalabalık konvoy eşliğinde ilçede tur atarak vatandaşları selamlayan Akdağ, daha sonra Yelpiz, Bellitaş, Göller ve Halilçavuş mahallerinde vatandaşlarla bir araya gelerek sohbet etti.

Ardından Hınıs Kaymakamlığı Kadın Dinlenme Evine geçen Akdağ, kanaat önderleri ve gençlerle buluştu.

Akdağ, burada yaptığı konuşmada, terör örgütü PKK'nın artık Türkiye'de tutunamayacağını söyledi.

"Silah endüstrimiz artık öyle bir noktaya geldi ki şimdi kaçacak delik arıyorlar" diyen Akdağ, "Bunların tehdit edecek, haraç toplayacak, 'buraların patronu benim' diyecek bir mecali kalmadı." ifadesinde bulundu.

"Türkiye'nin önündeki en büyük engellerden bir tanesi güvenlik meselesidir"

Güvenlik meselesini Türkiye içinde çözdüklerini ancak yurt dışından gelen tehdidin devam etiğini anlatan Akdağ, şöyle devam etti:

"Terör örgütlerinin hepsi proje örgütler. Bunların amaçları, biz kuvvetli olmayalım, zenginleşmeyelim. Huzur ve kardeşlik içinde yaşarsak kendi oyunlarının bozulacağını biliyorlar. Türkiye'nin şu anda önündeki en büyük engellerden bir tanesi güvenlik meselesidir. O yüzden biz mutlaka usta bir kaptanla yolumuza devam etmeliyiz. Böyle PKK ile kol kola olan bir partiye göz kırpan cumhurbaşkanı adaylarıyla...Allah korusun, bunlar yarın seçilse biz ülkeyi selamete çıkaramayız. Buna Muharrem İnce de, Meral Akşener de, Temel Karamollaoğlu da göz kırpıyor. Şimdi Demirtaş tutuklu ve yargılanıyor. Bu iddialara da bakıldığında bunların önemli olduğunu görüyoruz. Ekim olaylarında vatandaşı sokağa kışkırtması, 53 Kürt kardeşimizin hayatını kaybetmesi gibi buna benzer başka şeyler var. PKK ile ilişkileri gösteren bir takım tapeler en son ortaya çıktı. Buna sahip çıkanlara baktığımızda, İnce, Akşener ve Karamollaoğlu olsun, oynanan oyunu görmemiz kolay. Hepsi, 'Recep Tayyip Erdoğan'ı nasıl aşağı indiririz, çekeriz, hep beraber, dış güçlerle beraber nasıl Türkiye'de başka bir oyun kurarız'ın peşindeler. Bu oyuna gelmeyeceğiz, bizim bu oyuna gelmememiz lazım. Bunun için de sizin bir kere daha yüksek ferasetinize ve basiretinize ihtiyaç var."

"Akşener ve arkadaşlarının FETÖ'ye yakın kişilerce desteklendiğini görüyoruz"

"Her ne kadar kendileri bunu kabul etmiyorsa da Akşener ve arkadaşlarının, FETÖ'ye yakın kişilerce desteklendiğini biz görüyoruz" ifadesini kullanan Akdağ, şunları dile getirdi:

"Etrafınızda bunlara yakın olanların hangi partiye oy vereceğini sorun, kolayca anlaşılacaktır. Bugün Türkiye'de FETÖ'yle uzaktan yakından ilgisi olan hemen hemen herkes, Meral Akşener'e oy vermek üzere hazırlanıyor. Size bir ipucu veriyorum. Bu iddiamın doğruluğunu kabul etmek zorunda da değilsiniz, kendiniz gidin bakın. Eğer böyle görmüyorsanız mesele yok. Bizim buna dikkat etmemiz lazım.

Nasıl oluyor da güya sol parti, bir sosyal demokrat parti CHP'nin adayı Amerika'nın sesi gibi konuşuyor? Şunu iddia edebiliyor; Türkiye Cumhuriyeti delilleri yetersiz vermiş de FETÖ'yü Amerika onun için geri vermiyormuş. Yani Amerika haklıymış. ya kardeşim bir tane bile delil göstermezsen bile her şey ortada, 85 klasör delil gönderilmiş. Amerika kendisine sıra gelince, kendisi karar verip, El Kaide'nin lideri olarak üst düzey yöneticilere, bir başka ülkenin topraklarında operasyon yapma hakkı görüyor, gidip orada basıyor, öldürüyor, sıra FETÖ'ye gelince onların bu işi yaptığını sağır sultan bile biliyor. Yüzlerce kişi, 'bizim onlarla irtibatımız var' diyor da Sayın İnce'ye ne oluyormuş da, Amerika'nın sesi olup da Amerikalıların FETÖ'yü iade etmemelerinin avukatı gibi davranıyorlar. Bunlar çok enteresan şeyler."

Hınıs'tan gür bir ses çıkarılması gerektiğini söyleyen Akdağ, "Hınıs'ta yaşayanların önemli bir bölümü Kürt olduğu için bizi HDP temsil eder" gibi bir düşünceye kapılmanın, son derece yanlış olduğunu kaydetti.

Akdağ, HDP'nin temsil ettiği tek şeyin, PKK'nın talimatları olduğunu aktararak, şunları söyledi:

"Belediye başkanı seçtiniz, PKK'dan talimat aldılar, milletvekili seçildiler, PKK'dan talimat aldılar. Başından beri böyle yapıyorlar. Şimdi mi benim Hınıslı kardeşim rahat, PKK alt edildiği için, yoksa onlar ortalıkta gezerken mi huzurlu? 35 senedir alt edilemeyen, mücadele edilen terör örgütü alt edildi. Türkiye'de, AK Parti'den önce, bizim insanımıza zulmedildi. İnsanlar konuştukları ana dilden dolayı da zulme uğradılar. Bir kişinin anası Kürtçe konuşuyor diye o da tabii olarak ondan ana dili Kürtçe öğrenmişse bundan daha normal ne olabilir? Bir anne cezaevinde Türkçe bilmediği için onu çocuğuyla konuşturmadılar. Böyle zulümler ettiler ama bakın şimdi, AK Parti döneminde herkes, kendi kimliğini yaşayabilir, Kürtse rahatça 'ben Kürdüm' diyebilir, Kürtçe konuşur ve dinler. Kendi Kürt kimliğini gizlemek ya da baskılanmak gibi bir ihtiyacı asla olmaz."

Akdağ, daha sonra Erzurum Büyükşehir Belediyesi Hınıs Kardeşlik Sofrası'nda vatandaşlarla iftar yaptı.