NBA karnesi #4 - Son Dakika
Spor

NBA karnesi #4

NBA karnesi #4

Ayak topunda sıkıcı ülke maçları mevcut, bu sebepten diğer sporlar daha bir ilgi görmeye başlıyor bu dönemde.

19.11.2019 08:14
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ayak topunda sıkıcı ülke maçları mevcut, bu sebepten diğer sporlar daha bir ilgi görmeye başlıyor bu dönemde. O yüzden hoş geldiniz, bu spora gönül vermiş kişiler olarak sizleri bekliyorduk. Bir hafta daha buralarda olacaksınız gibi duruyor, o yüzden bu dönemi verimli geçirmek şart. Geçen hafta ligde neler oldu kısaca bir değinelim. Bakarsınız ufak ufak sizi de aramıza katmış oluruz.

Gecesini gündüzüne katıp, derste veya işte gece maç takip etmekten hâli kalmayanlara da belki eksiklerini tamamlatmış oluruz. Lafı daha da uzatmadan lütfen önden buyurun. Başlıyoruz…

Hepsi pekiyiler

James Harden

Houston Rockets’ta seneler içinde oyuncular değişiyor, teknik ekipler değişiyor ama Harden gerçeği değişmiyor. Skorer oyuncu, geçtiğimiz hafta 45 sayı, 5,7 ribaunt ve 6,7 asist ortalamaları tutturup takımına dört galibiyet kazandırmış durumda.

Şu rakamlardan sonra aslında konunun bitmesi gerekirdi fakat biraz daha rakam paylaşmak lazım. Harden, sezon genelinde bu sayılara ulaşırken iki sayılık isabetli atışların %11’ini asist üzerinden üretirken, konu üç sayılık asist oranına geldiğinde %13’lük bir oran mevcut. Asıl çılgınlık olan şey ise bunu %61 “True Shooting”* yüzdesiyle yapması. Harden’ın skorunu kendi kendine üretmesine zaten alışığız ama bunu bu düzeyde yapması cidden çılgınlık. Hız ve pasa dayalı günümüz basketbolunda Harden’ın suratına birinin Joker makyajı yapması artık şart oldu.

(True Shooting= Oyuncuların efektif şut kullanımını gösteren bir istatistik türü)

Devonte Graham

Açıkçası haftalık NBA değerlendirmesi yazarken Charlotte Hornets’e iyi tarafta değineceğimi pek sanmıyordum, Devonte Graham bu fikrimi erkenden çöpe attırdı. Kansas’ta dört senesini dolduran oyuncu, diploması ve kepiyle birlikte geçen sezon lige adım atıp kısıtlı bir katkı vermişti.

Kemba Walker-Terry Rozier değişikliği bu sezon takımın hanesine büyük bir eksi yazacakken, arada kalan boşluğu Graham doldurmuş oldu. Temiz bir şutu var, iyi bir pick&roll yöneticisi ve takımı iyi oynattığı kesin. Bu tarz oyuncular ligde her daim iş yapıyor. Graham de önüne gelen şansı iyi kullandı, onu uzun bir zaman izleyeceğimizi söylemek yanlış olmaz.

Memphis Grizzlies

Bu takımdan sadece gelişmesini beklersiniz ama onlar geçen haftaya peş peşe üç galibiyet sığdırdı. Mike Conley’in ayrılmasıyla birlikte tamamen yeni döneme geçiş yapan Grizzlies, doğru ikiliyi gerçekten bulmuş. Conley’in yerine dümene geçen Ja Morant heyecan verici. Atletizmi, hızı ve oyuna olan sonsuz açlığı onu izlemesi keyif veren bir isme dönüştürüyor. Zion Williamson’ın bir süre daha olmayacağını varsayarsak; Morant bir sıkıntı olmadığı sürece yılın çaylağı ödülünü rahatlıkla alacaktır. Sezona istikrarsız bir giriş yapan Jaren Jackson Jr. ise ara ara kumaşını gösterecek performanslar çıkartıyor. Uzunlar biraz daha geç olgunlaşabiliyorlar, o yüzden endişeye mahal yok.

Otur sıfırlar

San Antonio Spurs

Okuyanlar bilecektir, ikinci yazıda San Antonio Spurs övmüştüm. Bu övgünün böyle bir sonuç ortaya çıkaracağını bilseydim başka bir konu överdim. Sonuçta ligde 30 takım ve 450’den fazla oyuncu var, malzeme kıtlığı çekmediğim bu ortamda Spurs’e nazar değdi. Senelerce bu takımın play-off kotasından düşmesini bekledik, Gregg Popovich her sezon bizi yanıltmayı becerdi ama geçen hafta koçun da elinden pek bir şey gelmedi. Peş peşe beş mağlubiyet alıp paraşütsüz düşen Spurs, muhtemelen yine beklemediğimiz bir yerde dirilebilir ama eldeki malzemelerle başarı üretmek gün geçtikçe daha da zorlaşıyor.

Philadelphia 76’ers

Geçtiğimiz hafta içinde Charlotte Hornets ve dün gece tekrardan karşılaştıkları Cavaliers’ı iki kere yenmeleri iyi tarafa yazılamaz, beklentiniz NBA finaliyse bu galibiyetlerin zaten burada olması lazım. İlk Cavaliers maçının sonunda Tristan Thompson, kendini Stephen Curry sanmasa zaten o maçı da çeviremezlerdi.

Bu zamana kadar yazdıklarımdan da anlaşılacağı üzere bu takımın ciddiyet sıkıntısı var, bu sıkıntıyı da en fazla Joel Embiid’de görüyoruz. Sezon başında yılın savunmacısı seçilmek istediğini söyleyen Kamerunlu oyuncu şu ana kadar 1,5 blok ortalamalarıyla oynuyor. Takımın geneline dönecek olursak da ligin en iyi savunma takımı olmaları beklenirken şu an savunma istatistiklerinde 12. sırada yer alıyorlar.

Portland Trail Blazers

Mo Harkless, Al Farouq Aminu ve Evan Turner takımınızdan ayrılıyor ve siz onları aramak zorunda kalıyorsanız bu durum gerçekten çok kötü. Normalde bu sezon Stephen Curry’nin tek kişilik dev kadro olup takımını galibiyetlere taşımasını bekliyorduk. Meğer Trail Blazers-Damian Lillard cephesi de bu durumdan çok uzakta değilmiş. Lillard sezonu insanüstü bir performansla açıp, takımın defolarını bir yere kadar saklamayı becermişti. Defo dediysek de öyle basit şeyler değil; bu takımda Mario Hezonja 22 dakika süre alıyor, bu bilginin sizi aslında doyurması lazım. Ama yetmedi derseniz aynı Hezonja’nın yeri geldiğinde beş numara oynadığını söylememle birlikte sofradan kalktınız demektir. Lillard kutsal bir görev ifa ediyor olabilir, emin değilim.

Kaynak: EuroSport.com

Son Dakika Spor NBA karnesi #4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement