Günün yorgunluğunu dizi izleyerek atmak en sevdiğimiz yöntem son yıllarda. İlgi ve merakla izlediğimiz olaylar zincirinde aşk, entrika, güç gösterisi, acı, hüzün, gözyaşı sahneleri bizi saatlerce kendine bağlıyor. Fakat son zamanlarda bu konular yerini OKB yani Obsesif Kimpolsif Bozukluk; yani halk arasında "takıntı" denilen rahatsızlığa bıraktı. Popüler olması beklenen diziler teker teker gösterimden kalkarken OKB konulu diziler izlenme rekorları kırıyor.
OKB rahatsızlığını düzeltmesi ile tanınan Bilinçaltı Uzmanı Lily Lale Yılmaz'a sorduk. Yılmaz, dizilerde bu konunun işlenmesinin insanlık adına büyük hizmet olduğunu söyleyip " Türkiye'de OKB'ye sahip insan sayısının inanamayacağınız kadar büyük olup bu sıkıntının sanki bir kusur, bir ayıpmış gibi algılanıldığı için konuşulmama, söylenmeme durumu vardı. Bu da zaten çok zor bir durum olan OKB'nin çok daha zor zamanlar yaşatmasına sebep oluyordu. Bir çok OKB'linin ailesi onları anlamakta güçlük çekiyordu. Bazıları yaptıklarını 'şımarıklık, ilgi çekme' diye nitelendiriyordu. Yeni diziler sayesinde sadece kendilerinde olmadığını gördüler ve aileler de bunun istem dışı gerçekleştiğine ikna oldu." dedi.
Yılmaz sözlerine, "OKB bir insanın başına gelebilecek en zor durumdur. Dürtülerle hareket edilmeye başlandığında mantık devre dışı kalıyor. İşte bunu geri getirmek işin en önemli kısmıdır. Elbetteki bilinçaltında başlayan bu sorun yine bilinçaltından düzeltilmelidir." şeklinde devam etti.
Son Dakika › Medya › Ne yasak aşklar, ne aşiret hikayeleri! Dizi senaristlerinin gözdesi artık psikoloji - Son Dakika
Sizin düşünceleriniz neler ?