Niğdeli Besici: "10 Tane Hayvanım Vardı 5'e İndirdim, Bakamıyorum. Eşim Dahi Köyden Gitti, Asgari Ücretle Çalışıyor" - Son Dakika
Güncel

Niğdeli Besici: "10 Tane Hayvanım Vardı 5'e İndirdim, Bakamıyorum. Eşim Dahi Köyden Gitti, Asgari Ücretle Çalışıyor"

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in dinlediği besici Erkan Yiğit, “Benim şu anda 10 tane hayvanım vardı, 5’e indirdim. Bakamıyoruz, kendim ürettiğim halde bunları, satın almadığım halde yine de yapamıyorum. Aldığımız paraya bakıyoruz, yaptığımız işe bakıyoruz. İnsanın bırakası geliyor. Eşim dahi gitti, asgari ücretle çalışıyor. Köy yaşamından gitti. Yapılacak gibi değil insanlar da mağdur. Şu an açık cezaevinde yaşar gibi yaşıyoruz” dedi.

30.01.2023 11:34  Güncelleme: 12:01
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer'in dinlediği besici Erkan Yiğit, "Benim şu anda 10 tane hayvanım vardı, 5'e indirdim. Bakamıyoruz, kendim ürettiğim halde bunları, satın almadığım halde yine de yapamıyorum. Aldığımız paraya bakıyoruz, yaptığımız işe bakıyoruz. İnsanın bırakası geliyor. Eşim dahi gitti, asgari ücretle çalışıyor. Köy yaşamından gitti. Yapılacak gibi değil insanlar da mağdur. Şu an açık cezaevinde yaşar gibi yaşıyoruz" dedi.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde Hasaköy'de besicilerin sorunlarını dinledi. Girdi maliyetlerinin artmasıyla hayvancılığın durma noktasına geldiğine dikkat çeken Gürer, şöyle konuştu:

"Samanda da fiyat artışları devam ediyor. Hayvanlar için 50 kiloluk süt yeminin torbası 400 lira civarında satılıyor ve sürekli fiyat artışı da var. Bunun yanında protein değeri olmayan, yalnızca dolgu olarak hayvana verilen saman bir yılda yüzde 100'e yakın zamlandı. Hayvan sayısına göre tüketimi artıyor. Yoncası, samanı, süt yemi sürekli arttığı zaman da hayvancılık zorlaşıyor. Eğer zaten bir hayvanın sahibi çiftçilik yapmıyorsa artık kırsalda hayvancılık bitme noktasına gelir. Yer altı sularında da çekilme var. Yani bu yıl hayvancılık yapanın işi de zor. Kuraklığın etkisi içme suyuna oluyor, sulama suyuna oluyor, hayvancılığa oluyor. Daha doğrusu raftaki gıdanın fiyatına varıncaya kadar fiyat artışı her kesimi etkiliyor. Mağduriyet yaratıyor. Bu anlamda bu yıl saman ithal etmek zorunda kalırsak şaşmayın, çünkü yanlış tarım politikaları bu süreci yapıyor. Şehirde oturup fiyatlar üzerinden ahkam kesen bazı aydınlarımız filan var. Özünde gelseler niye sütün düştüğünü niye etin fiyatının arttığını yerinde tespit etseler, bu samanı eğer geçen yıla göre yüzde 100'e kadar fiyatı artıyorsa bu fiyatı bir de bunun besleyici yanı dahi yok. Yalnızca dolgu, bir de bunun besleyici yemini verdiğin zaman hayvana işte kalkar yoncayla ilgili de yem katayım dersen fiyatlar daha da katlıyor. Dışarıdan görüldüğü gibi hayvancılık kolay bir iş değil. Cumartesi yok pazarı yok, tatili yok, bayramı yok, seyranı yok bir de girdi maliyetleri artınca, yenge dahi diyor ki, 'ben şehre gidiyorum' sürdürülebilir bir iş değil."

Artan maliyetlerin hayvancılık yapılmasını zorlaştırdığını belirten besici Erkan Yiğit ise şunları söyledi:

"Şu anda saman 3,5-4 bin lira arasında gidiyor. Geçen sene bin 500, bin 200 arasında gidiyordu. Şu anda samana talep de arttı çünkü bu yıl kuraklıktan yoncanın da kilosu şu 7 bin lira civarında, alıp da stoklayamadıysa hayvancılık yapamaz, şu şartlarda kurtarmaz. Bugün 10 lira 25 kuruşa su satıyoruz. Bir hayvanın günde bir balya yonca yediğini düşünürsek bir on kilo da saman yediğini düşünürsek yemi harici düşünün masraflarını. Benim şu anda 10 tane hayvanım vardı, 5'e indirdim. Bakamıyoruz, kendim ürettiğim halde bunları, satın almadığım halde yine de yapamıyorum. Saman, böyle giderse bu yıl kuraklık olursa 10 liraya gider herhalde.

"PARA KAZANMAM LAZIM Kİ SİGORTAMI YATIRAYIM"

Silaj yemleri de vatandaş kendi tarlasında üretiyor. Üretmeyen satın alıyor. Onun da şu anda kilosu 2 bin, 2 bin 500 lira civarında, silajlık mısır ekiyoruz. O da çok maliyetli yani o da bedava yetişmiyor. Patatesten fazla maliyeti var. İnsanlar köyümüzü terk etti. Herkes gitti asgari ücretle çalışmaya, insanlar diyor ki, 'ayda 7-8 bin lira gelirim olsun, hiç olmazsa ne içtiğimi ne yediğimi bileyim' Gerçekten bu işlere girdiğim zaman çıkılmaz bir hal aldı. Ne hesabını yapabiliyoruz ne kitabını yapabiliyoruz. Aldığımız paraya bakıyoruz, yaptığımız işe bakıyoruz. İnsanın bırakası geliyor. Benim çocuklarım yapmıyor ben köyde yalnız kaldım. Eşim dahi gitti, asgari ücretle çalışıyor. Köy yaşamından gitti. Yapılacak gibi değil insanlar da mağdur. Şu an açık cezaevinde yaşar gibi yaşıyoruz. Bizim bir sosyal hayatımız yok, gerçekten öyle yani benim hayatım. Bağ-Kur zaten primleri almış başını gitmiş, 3 bin lira olmuş sigortamı da yatıramıyorum. Ben para kazanmam lazım ki sigortamı yatırayım. En azından bir emeklilik önüm açılsın."

Niğdeli Besici: "10 Tane Hayvanım Vardı 5\'e İndirdim, Bakamıyorum. Eşim Dahi Köyden Gitti, Asgari Ücretle Çalışıyor"
Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Niğdeli Besici: '10 Tane Hayvanım Vardı 5'e İndirdim, Bakamıyorum. Eşim Dahi Köyden Gitti, Asgari Ücretle Çalışıyor' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement