Numan Kurtulmuş, "Türkiye'yi Yarınlara Taşımak" konulu programda konuştu

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "İslam dünyası siyasi kararlar alma bakımından felç olmuş noktaya getirildi. Bunun en temel nedenleri dış baskılar, işgaller, emperyalist saldırılar ve terör örgütlerinin maşa olarak kullanılmasıdır." dedi.

Kurtulmuş, Milli Türk Talebe Birliği (MTTB) Genel Merkezinde gerçekleştirilen " Türkiye'yi Yarınlara Taşımak" konulu programda yaptığı konuşmada, herkesin bir mücadele içerisinde olduğunu söyledi.

Gençlik çalışmalarında, akademide, iş dünyasında ortak hedefleri olduğunu belirterek, "Davamızın esası, çabamızın esası 3 temel husustur. Bunlardan bir tanesi iddialarımızdır, bir diğeri irademiz, diğeri ise ahlaktır. Bizim siyasetimiz, bizim davamız bunlar üzerinde yükselen bir bütündür." diye konuştu.

Dünyanın zor bir süreçten geçtiğini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bugün dünyada her türlü ekonomik ve teknolojik gelişmeye rağmen insanlık tarihinin en zor döneminden geçiyoruz. Bir yandan açlık, kıtlığın olduğu, diğer yanında çatışmaların olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Mazlum yığınların maalesef gelişen dünyadan pay alamadığı bir dönemde yaşıyoruz. O yüzden sadece Türkiye'nin güçlü olması yetmez. Türkiye'nin güçlü olması yeni ve hakkaniyete dayalı bir dünya sisteminin kurulabilmesi için önemlidir ama yeni ve hakkaniyetli bir dünya sisteminin kurulabilmesi için mücadele etmek temel görevlerimizden bir tanesidir."

İslam dünyasında yaşanan savaşlara değinen Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şu anda İslam dünyasında her yer maalesef kan revan içerisinde. Suriye, İdlib'deki o masum insanların ne durumda olduklarını televizyonlarda görüyoruz. Irak, Suriye, Yemen paramparça, Libya aynı şekilde. İslam dünyası siyasi kararlar alma bakımından felç olmuş noktaya getirildi. Bunun en temel nedenleri dış baskılar, işgaller, emperyalist saldırılar ve terör örgütlerinin maşa olarak kullanılmasıdır. Ancak biz başkalarını suçlarken, kendi eksikliklerimizi de görmeliyiz. Maalesef, İslam dünyasının bu noktaya gelmesinde demokrasi eksikliğinin de çok büyük payı var. Diyelim ki Suriye'de bütün toplumsal kesimleri kendi meramlarını anlatabilecek demokratik katılım mekanizmalarını bulmuş olsalardı bugün Suriye'de önce iç savaş ve arkasından vekalet savaşı olur muydu?"

Fitne unsurlarının emperyalizmin bir oyunu olarak eskiden olduğu gibi günümüzde de sahnede olmaya devam ettiklerini söyleyen Kurtulmuş, " Balkanlar'daki bütün dost unsurları paramparça ettiler. Aynı fitneye devam ediyorlar. Bugünkü YPG, PYD, FETÖ, DEAŞ neyse dünkü Hınçaklar, Taşnaklar da İrgunlar da aynı şeydir. Dün nasıl terör örgütleri üzerinden bölgenin haritalarını değiştirmek istiyorlarsa bugün de aynı şekilde değiştirmek istiyorlar. Dün nasıl farklılıkları ayrıştırma vesilesi olarak koskoca cihan imparatorluğunu darmadağın ettilerse bugün de aynı şeyi yapmak istiyorlar." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin kararlılıkla Libya konusunda ilerlediğini dile getiren Kurtulmuş, Libya hükümetiyle muhtıranın imzalandığı, TSK'nın Libya'ya gitmesinin önünü açan tezkerenin Meclis'ten geçtiğini hatırlattı.

Yetki anlaşması imzalanmayıp, tezkere çıkarılmasaydı Meis Adasının ötesine geçilemeyeceğini ifade eden Kurtulmuş, Türkiye'nin artık Akdeniz'de alanlarını çizdiğini belirtti.

Kurtulmuş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Farklılıklarımız bizim zenginliklerimizdir. Farklılıklarımızla barış içerisinde yaşarız. Hz. Ali 'Ya dinde kardeşindir, ya yaradılışta eşindir.' demiştir. Aynı şekilde biz insanı önceleyen bir kalkınma ile hareket etmeliyiz. Bu ilkeler çerçevesinde devam edersek yolumuza, Allah'ın izniyle Türkiye önümüzdeki dönemde en büyük 10 ekonomiden biri olacak, dünyada en güçlü devletlerinden birisi olma yolunda adımını atacaktır.

Bundan 40 sene evvel olmayan, terör örgütleri bir dış politika kartı olarak kullanılmaya başlandı. Şu anda dünyada yapılan şey silahlandırılmış örgütler üzerinden ülkeler kendi emperyal planlarını uygulamaya koymaya çalışıyor. Tabiri caizse, dış politika aracı olarak bu örgütlerin imkanlarını kullanıyorlar veya onlara imkan veriyorlar."