–TARAMA programlarının çoğalmasına rağmen son dönemlerde kadın kanserlerinde bir yükseliş olduğunu dile getiren Doç. Dr. Veysel Şal, obezitenin jinekolojik kanserlerin riskini artırdığını söyledi.
Toplumun kanserle tanışmadan onunla yüzleşmesini sağlamak için Memorial Sağlık Grubu tarafından düzenlenen 'Kanser Bilinçlendirme Toplantıları'nın ikincisi düzenlendi. Memorial Bahçelievler Hastanesi'nde gerçekleştirilen toplantının konusu jinekolojik kanserlerin teşhisi ve tedavisinde yeni yaklaşımlar oldu. Kanserle mücadeleye 'eğitim' kimliğinin kazandırıldığı toplantıda katılımcılara, kanser olgusu ile ilgili kaygının azaltılması, kanser tedavisinin başarısında erken teşhisin önemi ve bu alanda farkındalık yaratmak için bilgiler aktarıldı.
2018 yılı verilerine göre dünyada en çok görülen 10 kanser türü içinde 3 jinekolojik kanser olduğunu söyleyen Memorial Bahçelievler Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Veysel Şal, "Bunlardan en sık görüleni rahim ağzı, rahim ve yumurtalık kanseri. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde birinci sırada meme kanseri, ikinci sırada ise rahim ağzı kanseri var. Tarama programları artmasına rağmen son dönemlerde bir artış oldu. Avrupa'da meme kanseri 100 binde 50 kişide görülürken, kadın doğum kanserleri içinde en sık görülen rahim ağzı kanseri 100 binde 15'tir. Ülkemizde bu rakamlar 100 binde 5 civarındadır. Türkiye olarak rahim ağzı kanserinde biraz daha şanslıyız. Ülkemizde daha çok rahim iç tabakasındaki kanserler görülüyor" dedi.
BELİRTİLERİ NELER?
Bu 3 jinekolojik kanserin belirtilerini anlatan Doç. Dr. Veysel Şal, "Bir rahim ağzı kanserinin belirtileri genellikle geçmeyen inatçı akıntılar, cinsel birliktelik esnasında ya da sonrasında olan vajinal kanamalar, adet kanamalarının yoğun ve uzun sürmesi, ileri evrede ise kasık ağrısı, idrar problemleri veya büyük abdest problemi olarak görülüyor. Ancak rahim içi kanseri biraz daha farklıdır. Bu daha çok menopoz dönemi sonrasında görülen bir kanser olmakla beraber çok nadir menopoz öncesinde de olabiliyor. Menopoz dönemi sonrasında oluşan vajinal kanamalar veya ileri evrede karın şişliği olduğu zaman rahim iç kanserinden şüpheleniyoruz. Yumurtalık kanseri çok daha farklı gelişiyor. Onları çok erken yakalayamıyoruz, daha çok ileri aşamada oluyor. Örneğin hasta karın şişliği, kasık ağrısı, idrar ve büyük abdest problemleri ile hastaneye geliyor. O zaman evre 3 veya evre 4 hastalıkları ile karşı karşıya kalabiliyoruz" dedi.
RİSK FAKTÖRLERİNE DİKKAT!
Risk faktörleri hakkında da açıklamalar yapan Doç. Dr. Şal, "Rahim ağzı kanserlerinde en önemli risk faktörleri; erken yaşta ve çok partnerli cinsel birliktelik, sigara içmek, kötü hijyenik koşullar, beslenme problemleri ve en önemlisi HPV enfeksiyonudur. Rahim kanserinde ise risk faktörleri; şişmanlık, hipertansiyon, diyabet, erken yaşta adet olma, geç menopoza girmek, doğum yapmamak ve ailesel genetik hastalıklardır. Yumurtalık kanseri için risk faktörü kısırlık, geç menopoz, erken yaşta adet görmek, doğum yapmamak, endometriyozis ve şişmanlık. Yumurtalık kanseri daha çok genetik yatkınlık dışında rastlantısal olarak ortaya çıkan kanserlerdir" diye konuştu.
Doç. Dr. Veysel Şal sözlerine şu şekilde devam etti:
"Aslında en önemli faktörlerden birisi şişmanlık yani obezite. Obezite hastalarında östrojen hormonu daha fazla oluyor. Bu hormon vücutta tek başına arttığı zaman rahim içi kanseri için ciddi bir risk faktörü oluşturuyor. Obezite zemininde gelişen birçok ek hastalık var. Onlar da dolaylı yoldan tetikleyen faktörlerdir. O yüzden obezite günümüzde en önemli hastalıklardan biridir ve buna mutlaka bir çözüm bulmalıyız."
ERKEN TANIDA ROBOTİK CERRAHİ TERCİH EDİLİYOR
Tedavi yöntemleri arasında robotik cerrahinin önemine değinen Doç. Dr. Veysel Şal, "Robotik cerrahi ile çok küçük alanlarda bile çok rahat çalışabiliyorsunuz. Hastada enfeksiyon riski azalıyor. Uzun dönemlere bakıldığında maliyeti de az. Bizim burada önerimiz erken evre düşündüğümüz jinekolojik kanser türlerinde mutlaka kapalı yöntem ameliyat. Ancak hasta geldiği zaman hastalığı ileri evrede ise o zaman açık cerrahi seçeneği uygulanıyor" dedi. - İstanbul
Son Dakika › Sağlık › Obezite, Kadın Kanserleri Riskini Artırıyor - Son Dakika
İstanbul Tabip Odası Değişim Grubu, 5 Mayıs'ta gerçekleştirilecek seçimlere gireceği 55 kişilik aday kadrosunu duyurdu. Başkan adayı Dr. Ahmet Erçek, daha etkin bir İstanbul Tabip Odası için değişim istediklerini belirtirken, yönetim kurulu adayı Dr. Nedim Uzun ise odanın daha güçlü ve etkin bir kurumsal kimlik kazanmasını hedeflediklerini ifade etti. Değişim Grubu, tüm hekimleri seçimlerde kendilerine oy vermeye çağırdı.
Hatay'ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen 'İskenderun'un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun' söyleyişine katıldı.
Samsun'un Çarşamba ilçesinde kahverengi kokarca zararlısı ile ilgili mücadele kapsamında tuzak asılımı gerçekleştirildi. Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Samsun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliği ile gerçekleştirilen proje kapsamında feromon içeren 'hunili tuzaklar' üreticilere dağıtıldı.
Bozüyük Belediyesi İlaçlama Ekipleri, yaz aylarında artan sinek, sivrisinek ve karasinek gibi haşerelere karşı ilaçlama çalışmalarını hızlandırdı. Ekipler, sulak alanlar, mazgallar, kanal çevreleri, parklar ve yeşil alanlarda düzenli olarak ilaçlama yapıyor.
Karabük'ün Yeşil Mahallesi'nde oynayan 2 yaşındaki Ömer Ali A, dengesini kaybederek yaklaşık 10 metre yükseklikten bir apartmanın istinat duvarı ile toprak zemin arasına düştü. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekibi sevk edildi. Yaralanan çocuk, ambulansla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.
İstanbul'da yaşayan 61 yaşındaki Sabiha Eldenüstün, kilo vermek için mide balonu ameliyatı oldu. Ancak kısa süre sonra midesinin delindiği ortaya çıktı. Eldenüstün, 2 ayrı mide ameliyatı geçirdi ve toplamda 1 milyon 400 bin lira ödeme yaptı. Şikayetçi olduğu doktor ise iddiaları reddetti.
Bozüyük Belediyesi ilaçlama ekipleri, yaz aylarında artan sinek, sivrisinek ve karasinek gibi haşerelere karşı ilaçlama çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. Ekipler, sulak alanlar, mazgallar, kanal çevreleri, yeşil alanlar ve ağaçlık bölgelerde düzenli olarak ilaçlama yaparken, ayrıca park, bahçe ve yeşil alanlarda bitki ilaçlaması ve kene ilaçlaması da gerçekleştiriyor. İlaçlama çalışmalarında çevre ve insan sağlığına zarar vermeyen ilaçlar kullanılıyor.
Sizin düşünceleriniz neler ?