DUYGU YENER - Tek oğlunun mürüvvetini görmeyi arzu eden kanser hastası Mehmet Yüksel'in hayali tedavi gördüğü hastanede gerçekleşti.
Ankara Şehir Hastanesi Onkoloji bölümünde kanser tedavisi gören Mehmet Yüksel'in en büyük dileği, tek erkek evladını damatlık içinde görebilmekti. Tedavisi nedeniyle hastaneden ayrılamayan Yüksel'in oğlu Recep Yüksel, babasının bu dileğini gerçekleştirmek için müstakbel eşi Safiye ile nikah törenini hastanede yapma kararı aldı.
Hastane yönetiminden de olumlu cevap almaları üzerine hazırlıklarını tamamlayan çiftin nikahları, Ankara Şehir Hastanesi Onkoloji Bölümündeki özel serviste kıyıldı.
Nikah salonuna dönüştürülen bölümde, çiftin yakınları, doktorlar ve hastane personeli de bu ana tanıklık etmek için hazır bulundu.
Kanser hastası Yüksel, nikah merasiminin gerçekleşeceği bölüme sağlık görevlileri eşliğinde sedyeyle getirildi.
Oğlunun en mutlu anına hasta yatağında da olsa tanık olma şansı yakaladığı için çok mutlu olduğunu ifade eden Yüksel, gözyaşlarına hakim olamadı. Yüksel, oğlunun düğününü görmeyi çok istediğini dile getirerek, "Bugünleri görmeyi çok istiyordum. En mutlu günüm, çok mutluyum. Olur ya göremezsem diye de aklımdan geçiyordu. Bugüne eriştik. Umudumu kesmedim. Benim yorgunluğum fazla olmadı. Her şeyi dün ayarladılar. Bana büyük sürpriz oldu." diye konuştu.
"Tek isteğim babamın mutlu olması"
Babasının hastalığı nedeniyle zor günler geçirdiklerini ifade eden Recep Yüksel, "Benim tek isteğim babamın mutlu olması ve bundan sonra iyileşebilmesi." ifadelerini kullandı.
Gelin Safiye Oğuz Yüksel de "Babam hastaneye yatınca nikahımızı burada yapmaya karar verdik. Bu süreçte hocalarımız da bize destek oldular ve izin verdiler. Bir anda ani bir kararla buraya aldık. Babamın en büyük isteklerinden biri yanımızda olmaktı. Biz de onun yanında olmak istedik." şeklinde konuştu.
"Mutluyum ama biraz üzgünüm"
Eşinin tedavisi nedeniyle yaklaşık iki aydır hastanede olduklarını anlatan Şerife Yüksel de zor bir dönemden geçtiklerini dile getirdi.
Şerife Yüksel, "Eşim hasta olmasaydı daha da mutlu olacaktık. Çok şükür o da bugünleri gördü. Mutluyum ama biraz üzgünüm." dedi.
Ankara Şehir Hastanesi Onkoloji Başhekimi Prof. Dr. Ercan Yeni ise Yüksel'in sağlık durumuna ilişkin şunları kaydetti:
"Kalın bağırsak dediğimiz rektum kanser hastası. Kanseri yayılmış düzeyde. Sürekli hastanede bakım görmesi gereken bir hasta. Bu mutlu günleri de hastalığı dönemine denk geldi. Katılmayı çok istiyordu. Oğlu da bunu bizimle paylaştı. Kendisinin hastane dışına çıkması çok uygun olmadığı için biz de gerekli izinleri alarak organizasyonun yapılmasını sağladık. Bu mutlu anlarına iştirak ettik. Hastamıza Allah hayırlı uzun ömür versin. İnşallah torunları görmek de kendisine nasip olur."
Son Dakika › Sağlık › Oğlunun muradını hasta yatağında gördü - Son Dakika
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ni ziyaret ederek Malpraktis Yasası hakkında açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, dünyada benzeri olmayan şekliyle Malpraktis'in Türkiye'de çözüldüğünü belirtti.
Trabzon'un Maçka, Çarşıbaşı ve Akçaabat ilçelerinde aile sağlığı merkezleri ile 112 acil sağlık hizmet binalarının inşası devam ediyor. Maçka ilçesindeki inşaatın 15 Nisan'da tamamlanması planlanırken, Akçaabat ilçesindeki iki aile sağlığı merkezi ve acil sağlık hizmetleri binasının tamamlanmasıyla kısa sürede hizmete başlayacağı belirtildi. Çarşıbaşı ilçesinde ise Yavuz Aile Sağlığı Merkezi binasının tamamlanma tarihi 26 Nisan olarak açıklandı.
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun mide ilaçlarına ilişkin kararıyla ilgili, 'Tasarruf amacı ile yapıldığı iddia edilen bu uygulamalar, eşdeğer ilaç uygulamasını, dolayısıyla da eşdeğer ilaç kavramını ve yerli ilaç üretimine olan güveni sarsacak yanlış uygulamalardır' dedi.
Kastamonu'da hizmet vermeye başlayan ve Türkiye'de 3'üncü olan merkezde bedensel engelli bireyler spor yapma imkanı bulacak. Merkezin tanıtım programında konuşan Kastamonu Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu, 'Ciddi bir emek var. Böyle bir merkez bir İstanbul'da var, bir Antep'te var üçüncüsü de burada var' dedi.
Sizin düşünceleriniz neler ?