Öğretmen Adayları Simülasyon Sınıflarda Ders Anlatıyor

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

Öğretmenlerin bilgisayarla gördükleri sanal derslikler sınıfından görüntüler

Bilgisayardan program görüntüleri

Öğretmenlerin incelemeleri ve açıklamaları

ODTÜ Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi İşler'in açıklamaları

Öğretmen adayları simülasyon sınıflarda ders anlatıyor

Siirt Üniversitesinde öğretmen adayları, "KARMA Gerçeklik Teknolojisi" ile simülasyon sınıflarda yapay zeka öğrencilere ders anlatıp tecrübe kazanıyor

ODTÜ Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi İşler:

"Sistemin amacı, öğretmenlerin sanal öğrencileri üzerinde deney yapmasını sağlamak. Öğretmene ders sırasında yapması gerekenler, öğrencilerin ve sınıfın durumuyla ilgili ne yapması gerektiği sistem üzerinden bildiriliyor"

ZEKERİYA GÜNEŞ - Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Siirt Üniversitesinin (SİÜ) akademik desteğiyle geliştirilen "KARMA Gerçeklik Teknolojisi" sayesinde, öğretmen adayları simülasyon sınıflarda yapay zeka öğrencilere ders anlatarak tecrübe ediniyor.

TÜBİTAK'ın FATİH Projesi kapsamında, öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının karma gerçeklik ile teknolojilerine dayalı eğitimi amacıyla desteklenmeye değer bulunan KARMA Gerçeklik Teknolojisi ile Eğitmenlerin Eğitilmesi Projesi, Siirt Üniversitesinde eğitim gören öğretmen adayları üzerinde deneniyor.

Siirt Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Bilgisayar Laboratuvarında kurulan simülasyon sınıflarla aday öğretmenler, öğrenci ve sınıf psikolojisini yöneterek, ders anlatım bilgilerini pekiştirme fırsatı buluyor.

Proje araştırmacısı ve ODTÜ Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veysi İşler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TÜBİTAK destekli başlayan projenin amacının öğretmenlerin eğitimini oyunlu ortamlarda gerçekleştirmek olduğunu söyledi.

Projenin birinci çalıştayının daha önce Ankara'da yapıldığını anlatan İşler, şöyle konuştu:

"İkinci çalıştayı Siirt Üniversitesinde yaptık, artık projenin değerlendirmesini yapacağız. Bu projeyi üniversitelerde öğretmenlerin yetiştirilmesinde kullanılmasını planlıyoruz. Öncelikle bu projeyi üniversitelerde öğretmen yetiştiren bölümlerde kullanacağız. Şu an itibariyle kullanmaya da başladılar. Ardından da farklı alanlarda hem mevcut öğretmenlerin yetiştirilmesinde ve hizmet içi eğitimlerde de kullanılabilinecek. Milli Eğitim Bakanlığı da bu projeden haberdar. Bizim buradaki çalışmamız tamamlandıktan sonra başarısı kanıtlandıktan sonra onlar da kullanmayı elbette düşünebilirler."

Bilgisayardan yapay sınıflarda öğrenci ve sınıf psikolojisi yönlendirileceğini aktaran İşler, şöyle devam etti:

"Sistemin amacı, öğretmenlerin sanal öğrencileri üzerinde deney yapmasını sağlıyoruz, böylece gerçek öğrencilere herhangi bir zararı olmuyor. Hoca da orada öğretmenin hatalarını ona bildiriyor. Öğretmene ders sırasında yapması gerekenleri, öğrencilerin ve sınıfın durumu ile ilgili ne yapması gerektiğini sistem üzerinden bildiriyor."

SİÜ Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü Başkanı Doç. Dr. Mustafa Kahyaoğlu, proje çerçevesinde Siirt Üniversitesinde çalışmalar yaptıklarını, laboratuvarlarda öğretmen adaylarına geliştirilen projeyi ürün olarak denettiklerini söyledi.

Kahyaoğlu, projenin amacına ilişkin şöyle dedi:

"Bu sistem, öğretmen niteliğini artırmaya yönelik, öğretmen adayının uygulamayla sınıflardaki becerilerini geliştirmektir. Bir de atanan öğretmenlerin kendilerini güncelleme, öğrenciyi tanıma, öğrenciye derse dahil etme becerisi açısından değerlendirilen bir projedir. Proje, güzel, verimli olacak inşallah. Bu zaten FATİH projesi çerçevesinde TÜBİTAK 3001 projesidir. 300'ün üzerinden seçilmiş 9 projeden biridir"

SİÜ El-Cezeri Sibernetik Araştırma Laboratuvarı Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Musa Ataş da üniversitelerde "sınıf öğretimi" diye bir ders bulunduğunu, projenin bu kapsamda değerlendirilebileceğini bildirdi.

Aynı zamanda her bir karakterin de bir yapay zeka arkasında çalışan algoritması olduğunu anlatan Aktaş, bu bağlamda dünyada ilk sayılan projelerden biri olduğunu dile getirdi.

Eğitime katılan öğretmen adaylarından Salih Serkan Eren ise sistemin öğretmenlerin ders programlarına, öğrencilerin ruh hallerine göre analiz etmeyi sağlayan bir simülasyon olduğunu söyledi.

Projenin, öğretmenin sınıf hakimiyetine katkı sunduğunu aktaran Eren, şöyle konuştu:

"Öğretmen, öğrenci üzerindeki simülasyonla daha iyi geliştirme süreci izlenebilir bu yolla. Öğretmen bununla sınıf hakimiyetini deneme yaparak izleyebilir. Burada zaten öğrencilerin ruh halleri pedagojik, psikolojik olarak incelenip analiz edilerek yorumlanmış, yani genel olarak bu uygulama öğrencilerin ruh hallerini yansıtabilir. Öğretmenlerin gelişimine ve teknolojiyi kullanma açısından gelişmişliğine katkı sağlayacak bir proje. Yani tabletlerde ana proje olabilir ama bu proje ile diğer uygulamalarla bağlantı kurularak güzel bir yazılım yapılabilir."

Simülasyona giren öğretmen adaylardan Amine Mirzaoğlu da en azından hocalarla sınıf içerisinde ders anlatım şekillerini bu oyuna bağlı olarak geliştirebileceklerini ve buna bakarak ileride öğrencilerle sınıf yönetiminin nasıl yapılacağının değerlendirilebileceğini vurguladı.

Öğretmenler performanslarıyla puan topluyor

KARMA, Fatih Projesi kapsamında sınıflarda görev yapacak öğretmenlerin 3 boyutlu sanal dünyalar ve karma gerçekliğe dayanan uzaktan eğitim teknolojileri ile eğitilmesi amacıyla tasarlanan oyun benzeri bir simülasyon ortamından oluşuyor. Öğretmenler, 3 boyutlu sanal teknoloji sınıflarında öğrenci modelleri ile günlük hayatta olduğu gibi iletişime geçerek, eğitsel süreçleri pratik yapma imkanına sahip oluyor. Öğretmenin görev yapacağı sınıf ortamı, öğrenciler ve eğitim süreci 3 boyutlu olarak tüm bileşenleriyle modelleniyor. Tüm oyunlarda olduğu gibi KARMA'da da bir puanlama sistemi bulunuyor. Uygulamada, öğretmenlerin oyun süresince performanslarının değerlendirildiği bir ölçme ve değerlendirme yöntemi yer alıyor.

Dünyadaki benzerlerinden ayrılıyor

KARMA'yı dünyadaki sınırlı benzerlerinden ayıran özellikler ise uygulamada bulunuyor. Öğretmenler, yapay zeka yöntemi ile modellenen öğrencilerle iletişim kuruyor. Bu iletişimin içeriği öğrenci davranışları ve teknoloji sınıflarına özel istenmeyen davranışların modellenerek uygulamaya entegre edilmesiyle zenginleştiriliyor. KARMA'yı benzerlerinden ayıran bir diğer özellik de ağa bağlı öğretmenlerin otomatik olarak öğretmen veya öğrenci olarak atanacağı çok kullanıcılı oyun ortamı sunması olarak da ortaya çıkıyor.

Sistem nasıl çalışıyor?

Öğretmen eğitim oyununun 3 seviyesi bulunuyor. Oyunun birinci seviyesi öğretmenin tek başına kullanabileceği bir 3 boyutlu sanal dünya uygulamasından oluşuyor. Bu aşamada yapay zeka tarafından yönetilen 3 boyutlu, sanal öğrenciler bulunuyor ve öğretmen, gerçek hayatta olduğu gibi sınıf deneyimi yaşıyor. Öğretmenin sınıf yönetim becerileri, ders içeriğini teknolojik bilgisiyle harmanlayabilme yeteneği ve bunu yaparken doğru pedagojik yaklaşımları seçebilmesi, oyun esnasında öğretmenin performansını belirleyecek kriterleri oluşturuyor. Öğretmenin performansı ve önceki denemeleri değerlendirilmek üzere sunucuya aktarılıyor. Birinci seviyeyi geçemeyen öğretmenler ikinci seviye eğitimi de alabiliyor.

İkinci seviyede ise ağa bağlı öğretmenlere, öğrenci veya öğretmen olarak göreve atanacak ve çok kullanıcılı bir oyun benzeri ortamda birinci seviye bilgi ile becerileri pekiştiriliyor.

İlk iki seviyede başarılı olamayan öğretmenlerin üçüncü seviyede bilgisayar destekli yapay gerçeklik ortamında sınıf içindeki bilgi ve becerileri ölçülerek, kendilerine anlık geri beslemeler veriliyor. Bu seviyede, deneyimli öğretmenler, eğitim alan öğretmeni yönlendirerek rehberlik ediyor.