PKK'lıya Ömürboyu Hapis İstemi - Son Dakika
Güncel

PKK'lıya Ömürboyu Hapis İstemi

PKK\'lıya Ömürboyu Hapis İstemi

'Serbest' kod adlı Faruk Kızılbaş'ın öldürüldüğü operasyonda, teslim olan 5 PKK'lı ile ahırın sahibi 2 kardeşin yargılanmasına başlandı.

11.06.2013 13:52  Güncelleme: 14:19
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bingöl'ün Karlıova İlçesi Sudağı Köyü'nde güvenlik güçlerinin 2011 yılında bir ahıra düzenlediği ve PKK'lı grubun sorumlusu 'Serbest' kod adlı Faruk Kızılbaş'ın öldürüldüğü operasyonda, teslim olan 5 PKK'lı ile ahırın sahibi 2 kardeşin yargılanmasına başlandı. Teslim olurken üşüyünce askerin üzerindeki parkayı çıkarıp giydirdiği, o tarihte 18 yaşında olan Çetin Güler'in de aralarında bulunduğu 5 PKK'lıya ağırlaştırılmış ömürboyu, ahırın sahibi kardeşlere de 15'er yıl hapis cezaları istendi.

Bingöl'ün Karlıova İlçesi Sudurağı Köyü'nde 8 Aralık 2011 günü güvenlik güçleri PKK'lıların saklandığını belirlediği bir ahıra operasyon düzenledi. Operasyonda 5 PKK'lı teslim olurken, grubun sorumlusu olan 'Serbest' kod adlı Faruk Kızılbaş, girdiği çatışmada öldürüldü. Teslim olan ve dondurucu soğukta üşüyen PKK'lı Çetin Güler'e operasyona katılan bir asker parkasını giydirmişti.

Teslim olduktan sonra tutuklanan PKK'lılar Ozan Çelik, İbrahim Engin, Serhat Kursu, Çetin Güler, Mehmet Şerif Aslan ile ahırın sahibi Mahmut İnanır ve kardeşi Faruk İnanır'ın yargılanmasına Diyarbakır 9'uncu Ağır Mahkemesi'nde başlandı. Duruşmada 'Ağırlaştırılmış ömürboyu hapis' cezası istenen 5 PKK'lı ile 'örgüte üye olma' gerekçesiyle 15 yıl hapis istemiyle yargılanan ahır sahibi iki kardeş hazır bulundu.

"YOLUN KENARINA BIRAKILAN ERZAĞI GİDİP ALIYORDUK"

Duruşmada söz alan sanıklardan PKK'lı Serhat Karsu, teslim olmadan 4-5 ay önce örgüte girdiğini ve hiç bir eyleme katılmadığını belirterek, şöyle konuştu:

"Yakalanma sırasında 'Serbest' kod hariç hepimiz dışarı çıktık. Daha sonra 'Serbest' kod içerideyken, o ve askerler arasında çatışma çıktı. Serbest, ölü olarak ele geçirildi. Sanıklardan 4'ünü örgütten tanıyorum. Ama Faruk ve Mahmut İnanır'ı hiç görmedim. Kış hazırlığı yaptığımız sırada kar yağması nedeniyle sığınacak yer aradık. Sonra sanıklar Faruk ve Mahmut İnanır'ın bulunduğu köye gittik. Kalacak bir yer olarak kendimize bir yer tespit ettik. Biz oradayken sonradan Faruk yanımıza geldi. Hayvanları orada olduğu için geldiğini düşünüyorum. Biz kimsenin evine zorla girmedik. Kaldığımız süre içerisinde kimin erzak getirdiğini görmedim. Yolun kenarına bırakılan erzağı gidip alıyorduk."

Sanıklardan Çetin Güler adlı PKK'lı ise, Ağustos 2011 tarihinde örgüte katıldığını, her hangi silahlı bir eylem ve çatışmaya katılmadığını, yakalandıkları ahırda ahır sahibine ait hayvanların da olduğunu söyledi. Güler, "Ancak, biz ahırın arka bölümünde bulunuyorduk. Hayvan sahipleri geldiğinde onlarla yüzleşmemek için samanların arkasına geçiyorduk. Onlar hayvanların bakımını yapıp gittikten sonra çıkıyorduk. Erzak teminini 'Serbest' ve 'Azad' kod adlı örgüt mensupları yapıyordu" dedi.

"AHIRA HIRSIZ GİRDİĞİNİ SANDIM, ÇOBAN ODASINDA SİLAHLI KİŞİLERİ GÖRDÜM"

Ahırın sahibi olan İnanır kardeşlerden Faruk İnanır da, 2008 yılından sonra askerden geldiğini ve hayvancılık ile uğraştığını, gidip gelirken ahırın anahtarının kırılmış olduğunu fark ettiğini belirterek, şöyle dedi:

"Hırsızların gelip hayvanlarımı çalmış olabileceğini düşündüm. Ahıra girdim, hayvanları saydığımda bir eksik olmadığını gördüm. Ahırdaki çoban odasına gittiğimde insanların olduğunu gördüm. Hepsi silahlı olduğu için korktum. 2 kişi dışarı çıktı, onlarla konuştum. Birinin kod adı 'Serbest' diğeri ise 'Azad' idi. Bana sığınak yaptıkları sırada kar yağışı nedeniyle tamamlayamadıklarını kalacak yere ihtiyaç duyduklarını söylediler. Ben kabul etmedim ama, korktuğum için sonra kabul etmek zorunda kaldım. Çünkü ailemi düşünmek durumundaydım. Bu nedenle kabul ettim, başka çarem yoktu. Şahıslar 2 hafta boyunca benim ahırımda kaldılar. Ben bunlara erzak götürmedim ama, yol kenarına bırakılan erzakları bunlar gidip alıyordu. Kim bu erzağı yol kenarına bırakıyordu bilmiyorum."

"ÖRGÜTE KISA SÜREDE KATILIP EYLEM YAPMALARI MÜMKÜN DEĞİL"

Sanıklardan İbrahim Engin ve Ozan Çelik'in avukatı Pirozhan Karali, müvekkili Ozan Çelik'in üzerine atılı olan eylem tarihi ile müvekkilinin genel seçimlerde oy kullandığına dair seçim kayıtları arasındaki tarihlerin birbirine yakın olduğunu belirtti. Avukat Karali, müvekkilinin örgüte girdikten kısa bir süre sonra eyleme katılmasının mantıklı olmadığını iddia ederek, "Müvekiller, 2011 yılı Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında örgüte katılmışlardır. Katıldıkları tarih itibariyle örgütsel eğitim alıp eyleme katılmaları mümkün değildir. Hiç bir eyleme katılmamışlardır. Müvekkillerimizin tutuksuz yargılanmasını talep ediyoruz" dedi.

"YAKALANMALARI BARIŞ İÇİN BİR ŞANSTIR"

Sanıklar arasında en küçük olan ve teslim olduğu tarihte 18 yaşında olan Çetin Güler'in avukatı Süleyman Kaya ise, cezayı verecek olan makamın mahkeme olduğunu, ancak esas tartışmalı konunun TCK 302. maddesi olduğunu belirterek, şöyle dedi:

"Seçimlerin olduğu dönemde müvekkilin katıldığına dair belgemiz dosya içerisindedir. Müvekkil, Ağustos ayında katıldığını beyan ediyor. Yaklaşık 2-3 ay örgüt içerisinde kalıyor. Bu süre içerisinde her hangi bir eğitim almamıştır. 3 ayda silahlı eğitim alması beklenemez. Müvekkilin hukuku bilmemesinden kaynaklı kandırılarak umut içerisine sokulmuş ve 302'inci madde içerisine sokulmuştur. Esas olan mahkeme huzurundaki beyanlardır. Müvekkiller hiç bir şekilde köylüler ile ilişki kurmamıştır. Daha deneyimli olan ölen örgüt mensubu bu işi yapmıştır. Yakalanma anında kendileri her hangi bir çatışmaya da girmemiştir. Ülkemizde bir barış iklimi yaşanmaktadır. Bu insanlar da tam bu zamanda direkt konunun muhataplarıdır. Bu yakalanmaları aslında onlar için bir şanstır. Barış açısından önemli bir fırsattır. Belki bu insanlar için bu durum bir tecrübe olacaktır. Müvekkilin suç tarihinde 18 yaşını doldurup doldurmadığı hususunda belli değildir. Müvekkilin yaş tespitinin yapılmasını talep ediyoruz. Bu aşamada fazla mağdur edilmemesi için tutuksuz yargılanmasını talep ediyoruz."

Mahkeme, tahliye taleplerini reddederken, Bingöl'deki sorgu sırasında hazır bulunan avukat Muammer Çolakoğlu'nun görevlendirme ile orada bulunup bulunmadığının öğrenilmesi için Bingöl Barosu'na yazı yazılmasına ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. - Diyarbakır

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel PKK'lıya Ömürboyu Hapis İstemi - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement