"Poyrazköy'de Ele Geçirilen Mühimmat" Davası - Son Dakika
Güncel

"Poyrazköy'de Ele Geçirilen Mühimmat" Davası

"Poyrazköy\'de Ele Geçirilen Mühimmat" Davası

"Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat" davasında, "reddi hakim" ve "mahkeme heyetinin davadan çekilmesi" talepleri reddedilen sanık avukatları, toplu halde duruşma salonunu terk etti.

21.02.2013 17:12
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

" Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat" davasında, "reddi hakim" ve "mahkeme heyetinin davadan çekilmesi" talepleri reddedilen sanık avukatları, toplu halde duruşma salonunu terk etti.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden duruşmada, mahkeme heyetince

"reddi hakim" talebiyle ilgili karar bildirildi.

Kararı okuyan Mahkeme Heyeti Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, Adalet Bakanlığı'na gönderilen üye Hakim Mehmet Hamzaçebi imzalı yazının, sanıkların durumuyla ilgili bir yazı olmadığını belirterek, yazıda görüş ve kanaat belirtilmediğini ya da yazının adil yargılamayı etkileme çerçevesinde olmadığını kaydetti.

Üye Hakim Hamzaçebi'nin "ihsası rey" yapmamış olduğunu aktaran Yılmazabdurrahmanoğlu, avukatların üye hakim Mehmet Hamzaçebi'nin reddiyle ilgili talebinin reddedildiğini bildirdi.

Bu karardan sonra duruşmaya bir süre ara verildi.

-Avukatlar salonu terk etti-

Aranın ardından yeniden başlayan duruşmada konuşan Başkan Yılmazabdurrahmanoğlu, sanık avukatlarından Celal Ülgen'in yaptığı mahkeme heyetinin davadan çekilmesi talebinin de Ceza Muhakemeleri Kanunu'ndaki (CMK) ilgili maddeye aykırı olduğu gerekçesiyle reddedildiğini söyledi.

Söz alan tutuklu sanıklardan emekli Binbaşı Levent Bektaş'ın avukatı Celal Ülgen, Mahkeme Heyeti Başkanı imzasıyla Adalat Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne, 7 Aralık 2012'de yazı gönderen ve taraflı tutumu nedeniyle reddettikleri üye Hakim Mehmet Hamzaçebi'nin duruşmadaki yerini aldığına dikkati çekerek, Hamzaçebi'nin söz konusu metne göre davanın esasına girdiği, delilleri değerlendirdiği ve delillerin hukuka uygun elde edildiğini belirttiğini ifade etti.

Mahkemenin red kararında, "işin esasına girilmemiştir" demesinin kabul edilemeyeceğini ve yargılamanın kötü bir durumda olduğunu aktaran Ülgen, "Siz bu kararınıza inanıyor olamazsınız. Savcı 'Gerekçe yok' diyor. Bundan iyi gerekçe olabilir mi- Göz göre göre 'Biz hukuka aykırı davranıyouz' diyorsanız, bu,

'Sonuçta biz sizi mahkum edeceğiz' demektir" diye konuştu.

Avukat Ülgen, "Duruşmayı terk ediyoruz" diyerek, salondaki bütün avukatlarla birlikte salon dışına çıktı.

Bu sırada konuşmak isteyen ve avukatların reddetmek istediği üye Hakim Mehmet Hamzaçebi'nin, "Bana söz hakkı düştü. Siz beni reddettiniz ama ben tarafsızlığımı yitirmediğimi düşünüyorum" ifadesini kullanması üzerine salondan çıkan Ülgen, Hamzaçebi'ye yönelik, "Size söz hakkı düşmez" dedi. Avukatlardan Hüseyin Ersöz de "Siz tarafsız değilsiniz" diye konuştu.

-Hamzaçebi: "Mahkemenin takvimine göre yargılama yapılır"-

Avukatların salonu terk etmesinin ardından, duruşma salonunda kalan sanıklar Deniz Cora ve Ümit Metin'in avukatı Erkan Sarıtaş, üye Hakim Hamzaçebi'nin yaptığının "ihsası rey"den de öte olduğunu ve taraflı olduğunu gösterdiğini belirterek, diğer avukatların salonu terk etme tavrına katıldığını ancak sanıkları yalnız bırakmak istemediği için salondan çıkmadığını söyledi.

Duruşma salonunda kalan bir diğer avukat Ümit Müjdeci, hukuki anlayışı gereği, salondaki sanıkları tek başına bırakmamak için salonda kaldığını ifade etti.

Mahkeme Heyeti Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, "Yasal yollar varken duruşmayı terk etmek, ne derece doğru bir karardır düşünmek lazım" dedi.

Söz alan sanıklardan Fatih Ilğar, yargının itibar kaybettiğini ve bunun bir gerçek olduğunu belirterek, üye Hakim Hamzaçebi'nin somut tespitlerini münipülatif olarak değerlendirmesinin savunma ortamını yok ettiğini iddia etti.

Ilğar, "Biz hangi yargıya güvenelim- Madem böyle olacak, bir an önce kararınızı açıklayın-" diye konuştu.

Başkan Yılmazabdurrahmanoğlu, yaptıkları plana göre yargılamanın devam ettiğini ve bugün tanıkların dinlenileceğini söyleyerek, tanıkların belli bir sıraya göre dinleneceğini ve savunma tanıklarının dinlenmeyeceği yönünde bir kaidelerinin olmadığını ifade etti.

Üye Hakim Hamzaçebi, "Tutanakta ismi geçenleri her halükarda dinleyeceğiz. Bu yapılanlar, adil yargılamaya hiç yakışmaz. Mahkemenin bir takvimi vardır. Ona göre yargılama yapılır" dedi.

-Bilirkişi Peksayar'ın dinlenilmesi talebine kabul-

Duruşmada söz alan sanık Feyyaz Öğütçü, "Hakim Hamzaçebi'nin yazısını okuduğumda tüylerim diken diken oldu. Delil olan CD ve DVD'ler 4 Mayıs'ta emniyet tarafından doldurulmuştur, bu kesin, bundan eminim. Adalet çökmüş durumda. Bir gün sizin de buna ihtiyacınız olacak. Biz sizden sadece adil yargılama istiyoruz" şeklinde konuştu.

Avukat Erkan Sarıtaş, avukatlar salonu terk ettiği için yapılan duruşmanın yasaya aykırı olduğunu ve tanık dinlenilemeyeceğini iddia etti. Hakim Hamzaçebi, avukatların daha sonra tanık beyanlarını okuyabileceklerini söyledi.

İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli bir tanığın dinlenilmesi sırasında, tanığa sanıklarca sorular soruldu.

Sanıklardan Kadir Sağdıç'ın dinlenilmesini talep ettiği emekli bir albayın da dinlenilmesi üzerine söz alan sanıklardan Ali Türkşen, tanık taleplerinin sürüncemede bırakılmasını eleştirdi. Türkşen, neredeyse her duruşmaya çağırdıkları tanık bilirkişi Tevfik Koray Peksayar'ın dinlenilmediğini ve taleplerinin bekletildiğini belirterek, bu kişinin dinlenilmesini istedi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Yılmazabdurrahmanoğlu'nun bu talebi kabul etmesi üzerine Türkşen, ne olursa olsun, aç da kalsalar, yarınki duruşmada Peksayar'ı hazır edeceklerini söyledi.

-Sanık Deniz Cora'nın oğlu hakkında işlem-

Duruşmada söz alan sanıklardan Deniz Cora, "Amirallere suikast" iddianamesinde, suikastın hedefi olarak belirtilen eski Deniz Kuvvetleri Komutanları emekli Oramiraller Metin Ataç ve Eşref Uğur Yiğit'in tanık olarak dinlenilmelerini talep etti.

Hakim Mehmet Hamzaçebi'nin, "Amirallere suikast davası diye bir dava yok" diye konuşması üzerine, duruşma salonunda izleyici olarak bulunan Deniz Cora'nın oğlu Burak Cora, "Amirallere suikast davası diye bir dava yoksa bu adamlar neden yargılanıyor-" diye bağırdı.

Cora'nın bağırması ve sanıkları izleyicilerden ayıran bölmeye doğru yumruk attığının iddia edilmesi üzerine, duruşma savcısı Nuri Ahmet Saraç, izleyici Burak Cora'nın dışarı çıkarılmasını ve polis merkezine götürülerek hakkında işlem yapılmasını talep etti.

Baba Deniz Cora'nın, "Bu benim oğlum, çıkaramazsınız" diye itirazda bulunmasına karşılık Saraç, "Duruşmanın nizamını bozuyor" ifadesini kullandı.

Burak Cora, görevlilerce alınarak adliyedeki polis merkezine götürüldü.

Başkan Yılmazabdurrahmanoğlu, duruşmayı yarına erteledi.

Polis merkezine götürülen Cora'nın "Yumruk atmadığı, hızlı bir şekilde ayağa kalkarken ayağının yanlışlıkla o bölmeye çarptığı" şeklinde ifade verdiği öğrenildi.

Muhabir: Murat Kaya

Yayıncı: Sibel Ertürk Kurtoğlu - İSTANBUL

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel 'Poyrazköy'de Ele Geçirilen Mühimmat' Davası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement