Prof. Dr. Erdem Yeşilada: "Fitoterapi ürünleri ile Kovid-19'a karşı direncinizi artırın"

Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı henüz etkin tedavi seçeneklerinin bulunmaması nedeniyle koruyucu önlemlerin son derece önemli olduğunu belirterek, fitoterapi ürünlerinin Kovid-19'un yanı sıra diğer virüs ve bakterilere bağlı enfeksiyon gelişimi risklerine karşı da koruyuculuk sağladığını bildirdi.

Prof. Dr. Erdem Yeşilada, yaptığı yazılı açıklamada, hangi sağlık sorunu için hangi bitki özütünün kullanılması gerektiğini ve fitoterapi ürünleriyle ilgili bilinmesi gerekenleri aktardı.

Son dönemde evde hareketsiz kalınmasının sindirim sistemini olumsuz etkileyebileceğine işaret eden Yeşilada, sindirim sorunlarında zerdeçal ve zencefil gibi sindirim enzimleri üzerinde etkili ürünlerin kullanılmasının yararlı olacağını anlattı. Yeşilada, bağırsak fonksiyonlarıyla ilgili olarak kabızlık şikayetlerinde geleneksel Hint tedavi sisteminin üç meyve karışımı olan "Triphala" ve krampların giderilmesi için rezene içeren ürünlerden faydalanabileceğini belirtti.

İshal durumu için uygun probiyotiklerin kullanılmasının yararlı olacağını aktaran Yeşilada, probiyotiklerin diğer taraftan bağışıklık sisteminin desteklenmesi bakımından da yararlı olacağını bildirdi.

Şekersiz pastil ve yoğun kıvamlı çay önerisi

Prof. Dr. Erdem Yeşilada, virüslerin vücuda girişini engellemek için şekersiz pastil ve yoğun kıvamlı çayların önemini vurgulayarak, şu bilgileri verdi:

"Kovid-19 bir solunum sistemi virüsü olması nedeniyle bu virüs ve bakterilerin vücuda ağız ve burundan girişlerinin engellenmesi gerekiyor. Mikroorganizmaların şekeri kullanarak ağız boşluğunda biyofilm oluşturması ve üzerine yapışarak çoğaldığı biliniyor. Bu bakımdan pastillerin mutlaka şekersiz olması ve Arap zamkı ile yapılması gerekiyor ki ağzın içinde o faydalı özütler kalsın. Burada kullanabileceğimiz faydalı özütler, nar, zencefil, zerdeçal, laden ve mürver özütleridir. Bu özütler virüsün gelişip yayılmasını önleyebilir. Ağız hijyeninin korunması amacıyla polifenolik içerikli ve mikroplar üzerinde etkili uçucu yağlar bakımından zengin bitki çayları ile gargara yapılması yararlı olacaktır. Polifenolik içerik bakımından en zengin kaynak yeşil çaydır. Bitkilerde sineol (Adaçayı, biberiye), öjenol (karanfil tomurcuğu, seylan tarçını) gibi uçucu bileşenlerin virüs ve bakteriler üzerinde etkili olduğu bilimsel araştırmalarla ortaya konulmuştur. Ancak bu bitkilerle hazırlanacak bitki çayları içildiğinde ağızda yeterince kalamayarak mideye gidecektir. Dolayısıyla ağız boşluğunda etkinliğini sağlamak için yoğun şekilde ve şekersiz olarak demlenmeli ve gargara olarak uygulanmalıdır."

Gargara çayı nasıl yapılır?

Prof. Dr. Yeşilada, örnek bir gargara çayınının da tarifini vererek, "Örnek olarak bir ufak demlik içerisine 2-3 poşet yeşil çay, 2 poşet adaçayı konulup üzerine taze kaynatılmış ve 80 dereceye getirilmiş su ilave edilerek demliğin kapağı kapatılır. İçerik ılıyınca bir miktarı ağza alınıp gargara yapılır. Ağızda mümkün olduğu kadar fazla süre tutulur. Etkinliğini koruması için en az yarım saat hiçbir şey tüketmemek gerekir. Demlikte kalan kısım gün içerisinde kullanabilirsiniz." değerlendirmesini yaptı.

Özellikle Kovid-19 ile birlikte insanların daha güvenli olduğunu düşündüğü için fitoterapötik ürünlerden destek almayı tercih ettiğini aktaran Yeşilada, "Kovid-19'a karşı henüz etkin tedavi seçeneklerinin bulunmaması nedeniyle koruyucu önlemler son derece önemlidir. Bu nedenle fitoterapi ürünleriyle bağışıklık sisteminin desteklenmesi, Kovid-19'un yanı sıra enfeksiyon etkeni diğer virüs ve bakterilere bağlı enfeksiyon gelişimi risklerine karşı koruyuculuk sağlar." ifadelerini kullandı.