Prof. Dr. Hacısalihoğlu: Türkiye, ABD'yi Uluslararası Adalet Divanı'nda Mahkum Ettirebilir

İSTANBUL Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu Türkiye'nin, ABD'nin terör örgütü PKK/ YPG'ye yaptığı silah, eğitim ve tüm lojistik desteklerini uluslararası ceza mahkemelerine taşıyabileceğini ve kendi lehine kararlar çıkartabileceğine dikkat çekti. Hacısalihoğlu, Orta Amerika ülkesi Nikaragua'nın, 1986 yılında Amerika'yı kontrgerillalara yaptığı silah yardımından dolayı Uluslararası Adalet Divanı'nda yargılatarak mahkum ettirdiğini söyledi ve  "Nikaragua kararı  bir emsal teşkil ediyor. Bugün de terör örgütü eliyle Amerika'nın bize kuvvet uygulaması, yani savaş açması anlamına geliyor" dedi.

Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, ABD'nin terör örgütü PKK/YPG'ye  verdiği desteği uluslararası hukuka aykırılık açısından değerlendirdi ve Türkiye'nin bu yönde atabileceği adımları sıraladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önceki günkü 'uluslararası mahkemelerde hak arama mücadelemizi başlatacağız' yönündeki  sözlerinin de bu anlamda bir sinyal olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan Hacısalihoğlu şöyle dedi:

"Hala uluslararası hukuktan, NATO gibi işbirliklerinden söz edeceksek Türkiye'nin hukuk, ahlak ve insanlık adına hiç bir eksik kanıtı, bu iddiasını çürütecek en ufak bir açığı yoktur.Türkiye,  yakalanan ya da teslim olan terör örgütü PKK/YPG elemanlarının itiraflarıyla, ülkemize karşı saldırılarda kullanılan silahlarla ve Afrin'de sahada elde ettiği kanıtlarla  uluslararası mahkemelere gidecek kadar bir suç dosyası oluşturmuştur. Türkiye, ABD'yi Uluslararası Adalet Divanı'nda bu kanıtlarla  mahkum ettirebilir.  Türkiye'nin hukuk mücadelesi başlatmasının  olgunlaşma sürecinde olduğunu söyleyebilirim.

"NİKARAGUA  ABD'Yİ MAHKUM ETTİRDİ"

Türkiye  BM'ye gidebilir. Burada ilk akla gelen kurum merkezi Lahey'de olan Uluslararası Adalet Divanı'dır. Bu mahkemenin daha önce aldığı bir karar emsal  teşkil etmektedir. 1986 yılında Orta Amerika ülkesi  Nikaragua kendi ülkesine karşı savaşan kontrgerillalara ABD'nin yaptığı silah yardımını, Uluslararası Adalet Divanı'na götürdü ve Amerika'yı 3'e karşı 12 hakimin oyuyla mahkum ettirdi. Mahkeme, Amerika'nın BM'nin 2. Maddesi 4 fıkrasında yer alan 'Bir ülkeye haksız yere hukuk dışı kuvvet kullanımında bulunulamaz' maddesini çiğnediğine hükmetti ve suçlu buldu.

Nikaragua kararı  bir emsal teşkil ediyor. Bugün de terör örgütü eliyle Amerika'nın bize kuvvet uygulaması anlamına geliyor, yani savaş açması anlamına geliyor. Kuvvet kullanma yasağını ihlal ediyor, bir anlamda bize saldırmış oluyor."

BM GÜVENLİK KONSEYİ'NİN KARARI: DEVLETLER TERÖRE DESTEK VEREMEZ

Türkiye'nin bir diğer seçeneğinin, Uluslararası İnsan Hakları Mahkemesi olduğuna dikkat çeken, Prof. Dr. Hacısalihoğlu " 2017'deki BM Güvenlik Konseyi kararı açık bir şekilde terörün bir insanlık suçu olduğunu, teröre devletlerin desteklerini yasaklayan ve asla buna taviz verilemeyeceğini  ortaya koyan bir karar aldı. Uluslararası Af Örgütü'nün de bir raporu  var ve ABD'nin desteklediği terör örgütü PKK/YPG'nin Suriye'nin kuzeyinde etnik temizlik yaptığını belgeleyen kararı da  var. Bu Uluslararası İnsan Hakları Mahkemesi için büyük bir kanıt oluşturur.  Türkiye bu kararlarla da hukuk mecralarında hakkını arayabilir" dedi.

"TÜRKİYE, DÜNYA KAMUOYUNUN GÜNDEMİNE TAŞIMALI"

Türkiye'nin, ABD'nin terör örgütüne verdiği desteği Kudüs kararında olduğu gibi dünya kamuoyunun gündemine taşıyabileceğine işaret eden Prof. Dr. Hacısalihoğlu "Dünya halklarına bunu yansıtabiliriz. Hatta ABD halkının yüreği ve zihni arasında bağlantısı kopmamış çok büyük bir kesimine de ulaşabiliriz" diye konuştu. Hacısalihoğlu, Türkiye'nin üyesi bulunduğu, NATO'yu da 5.maddesine dayanarak olağanüstü toplantıya çağırabileceğini ekledi.

"TİLLERSON VE MCMASTER'A İMA EDİLECEKTİR"

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster'ın bu hafta Türkiye'ye yapacağı ziyaretlerdeki görüşmelerde ele alınacak konunun en başta Menbiç'teki terör örgütü PKK/YPG varlığı  olacağını söyleyen Hacısalihoğlu şöyle dedi: "Bu görüşmelerde Türkiye'nin,  Menbiç konusunda ABD'nin tavrını net olarak görmek isteyeceğini düşünüyorum. Görüşmelerde Fırat'ın doğusu da gündeme gelecek, konuşulacaktır. Bir de Tillerson ve McMaster, gelmeden önce bizzat Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi Türkiye'nin uluslararası hukuk mücadelesi başlatılacağının sinyallerinin verilmesinin de görüşmelere yansıyacağını düşünüyorum."

- İstanbul