Prof. Dr. Onay: Uluslararası İlişkiler Devletler Arası Güç Mücadelesidir

ULUSLARARASI İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Yaşar Onay, 'Uluslararası İlişkiler Nereye Gidiyor?' konulu seminerde yaptığı konuşmada, uluslararası ilişkilerin önemine değinerek, "Uluslararası ilişkiler devletler arası güç mücadelesidir" dedi.

Haliç Üniversitesi, '21. Yüzyılın İlk Çeyreğinde Uluslararası İlişkiler Nereye Gidiyor?' konulu seminere ev sahipliği yaptı. Üniversitenin İşletme Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Erol Mütercimler ve İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Onay'ın konuşmacı olduğu seminere, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Uluslararası ilişkilerin gidişatının değerlendirildiği seminerde, Prof. Dr. Onay, "Uluslararası ilişkiler devletler arası güç mücadelesidir. İçinde bulunduğumuz dönemde uluslararası sistemin pek iyiye gittiğini söylemek  mümkün değil" diye konuştu.

"DÜNYA HALA DENGE ARAYIŞI İÇİNDE"

Soğuk savaşın bitiminden sonra, dünyanın hala denge arayışı içinde olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Onay, "Soğuk savaşın bitiminden sonra dünya hala bir denge arayışı içerisinde ama bu dengeyi sağlayamadı. ABD'nin tek kutup olarak kaldığı dönemler geride kaldı ama bunu ABD'nin kabul etmesi biraz zaman alacak. Aynı zamanda alternatif güç odakları da dünyanın çeşitli bölgelerinde ortaya çıkmaya başladı. Rusya bunlardan bir tanesi. Şu anda ne kadar bölgesel bir güç olsa bile küresel bir güç olma potansiyeline sahip bir güç. Çin de giderek yükselen bir trend yakalamış vaziyette. Bu trendi eğer sürdürebilirse önümüzdeki dönemde uluslararası sistemde yeniden iki kutuplu değil ama çok kutuplu bir yapıya evrilmesi söz konusu olur Buda aradığımız bağışı düzeni sağlar mı tam tersine işledi içinden çıkılamaz hale getirecek" ifadelerini kullandı.

Türk dış politikasının değişmeyen yapısal ilkelerinin konjonktüre göre tutum ve politika geliştirmek olduğunu dikkat çeken Prof. Dr. Onay, "Genel politikamız, konjonktür içinde duruma göre değişiklik gösterebilir. Orta Doğu'da hemen sınırlarımızın yanında patlak veren yangına karışmazlık edemezdik. Türkiye'de bu olayın içine girdi dolayısıyla bundan sonraki süreçte Türk dış politikası çok yönlü bir tehditle karşı karşıya kaldı" dedi.

Türkiye'nin sınırlarındaki ülkelere yönelik de değerlendirmeler de yapan Prof. Dr. Onay, "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi sınırlarının bittiği yerde Irak ve Suriye sınırında belirsizlik var. Yunanistan'ın ne yapacağının belli değil. Batı'nın şımarık çocuğu gibi davranıyor. Ege'de ise ciddi sıkıntılar var" diye konuştu.

" TÜRKİYE MAVİ VATANI GERÇEKLEŞTİREBİLİYORSA CİDDİ BİR TEHDİTLE KARŞI KARŞIYA"

"Türkiye karşıtlığı olarak Kıbrıs'ın etrafında bulunan doğal gaz kaynakları ile ilginç bir ittifak sistemi ortaya çıkmaya başladı" diyen Prof. Dr. Onay, "Türkiye'de bu duruma cevap olarak caydırıcı olsun diye Mavi Vatan Tatbikatını uygulama alanına soktu. Mavi Vatan Türkiye'de çok ciddi bir dönüşüm noktasının ifadesidir, konsept olarak değişimdir. Biz genelde kara gücü olarak biliniriz ama Mavi Vatan'la birlikte sadece toprak değil, denizlerimiz ve gökyüzü de Ege Akdeniz ve Karadeniz'de  çıkarlarımızı güvence altına alabilecek güce sahip olmamız gerek. İçinde bulunduğumuz ekonomik koşullara rağmen böyle bir tatbikatı gerçekleştirebiliyor ise Türkiye demekki ciddi bir tehditle karşı karşıya, bu tehdidin ne olduğunu baktığımız zaman görebiliriz. Yunanistan'dan kaynaklanan Doğu Akdeniz'de ki yeniden oluşan sistem. Umarım caydırıcılığımızın bir etkisi olur, Amerika Birleşik Devletleri ve Yunanistan adımlarını biraz daha dikkatli atarlar ama bu gidişatı çok iyi görmüyorum" ifadelerini kullandı.

"2050 YILINA KADAR ÇOK PROBLEMLİ BİR DÜNYA VAR"

Dr. Erol Mütercimler ise, "'21. yüzyılın ilk çeyreğinde nasıl bir dünya bizi bekliyor? Ne olacak?' diye sorduğumuzda çok sıkıntılı bir yüzyıl bizi bekliyor diyebiliriz. Şunu söyleyebilirim ki 2050 yılına kadar çok problemli bir dünya var" ifadelerini kullandı.

"Coğrafyamız süreç içerisinde her zaman için en önemli coğrafya parçası olmuştur" diye konuşan Mütercimler, "Jeopolitik analizler de şunu söyleriz, benim yetiştiğim jeopolitik politik ekol şunu söylüyor: 'Birincisi coğrafya kaderdir  ve coğrafyanız tarihi belirliyor. İkincisi ise coğrafya savaş nedenidir. Bulunan bütün bu coğrafyaların analizlerini çok doğru yapmak gerekiyor" dedi.

(-GÖRÜNTÜLÜ) - İstanbul