Rabia ve Nahda Katliamlarının İkinci Yılı

Mısır'da darbe karşıtlarının toplandığı Rabiatul Adeviyye ve Nahda meydanlarına yönelik kanlı müdahalenin ikinci yılında birçok ilde yönetim karşıtı yürüyüşler düzenlendi.

Darbeyi Ret ve Meşruiyete Destek İçin Ulusal İttfak'ın çağrısı üzerine cuma namazının ardından başlayan yürüyüşlerde, Rabia ve Nahda meydanlarına yönelik kanlı müdahale ikinci yılında protesto edildi.

İçişleri Bakanlığının gösterileri püskürtme yönünde yaptığı açıklamaya rağmen çok sayıda kişinin yürüyüşe katıldığı gözlendi.

Başkent Kahire'deki Ayn Şems semtinde düzenlenen iki ayrı yürüyüşte, eylemciler, darbe karşıtlarının sembolü haline gelen "Rabia" amblemli dövizler taşıdı.

El-Matariyye semtinde düzenlenen yürüyüşe ise güvenlik güçleri, göz yaşartıcı gaz kullanarak müdahalede bulundu.

İskenderiyye ilinde de geniş katılımlı yürüyüşler düzenlenirken, darbe karşıtı gençler El-Muntezeh Sani Karakolunu'nun karşısındaki köprünün parmaklıklarına "Toprak kan içmez- Rabia katliamının ikinci yılı" yazılı pankart astı.

Beni Suveyf, Dekahliya, Eş-Şarkiyye illerinde de Rabia katliamının ikinci yılı dolayısıyla benzer yürüyüşler düzenlendi. Rabia işareti yapan eylemciler, yürüyüşlerde genel olarak, katliamda hayatını kaybedenler ve hapishanelerdeki darbe karşıtlarının fotoğraflarını taşıdı.

Minya ilinde gerçekleştirilen gösteriye ise güvenlik güçleri müdahale ederek, eylemcileri dağıttı.

Mısır Sağlık Bakanlığı, 14 Ağustos'ta başlayan kanlı tasfiyenin ardından 16 Ağustos 2013 itibariyle güvenlik güçlerinin darbe karşıtı gösterilere müdahalesi sonucu ülke genelinde ölenlerin sayısının 578'e, yaralıların 4 bin 201'e yükseldiğini duyurmuştu.

Hürriyet ve Adalet Partisi ise ülke genelinde ölü sayısının bini, yaralı sayısının da 10 bini aştığını, Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) ise ölü sayısının 2 bin 600, yaralı sayısının ise 7 bin olduğunu açıklamıştı.

Katliamın büyüklüğünün gizlenmesi amacıyla Rabiatul Adeviyye Meydanı'ndaki bazı cesetlerin güvenlik güçleri tarafından bilinmeyen yerlere götürüldüğü, bazı cesetlerin de cami ve hastanelerde toplanarak yakıldığı iddia edilmişti.